Keyifli okumalar!
****
Genç kadın fabrikadan içeriye girer girmez asistanı Sevim hemen hanına koşmuştu. Dilay odasına girerek üzerindeki ceketini çıkarıp asarken çantasını da masasının yanına koymuştu.
"Bir soru çıktı mı Sevim?" kadın hemen masasına geçerken sordu.
"Şimdilik bir sorun yok Dilay Hanım, bankadan aradılar gönderdiğiniz çek için."
"Anlıyorum, sen bankayı bağla, bana da demli bir çay gönder," dedi. Genç kız ofisten çıkarken Dilay bilgisayarını açarak önüne bırakılan günlük yapılacak listesine göz atıyordu. Telefonu çalınca hemen cevap vererek karşıdan banka görevlisiyle görüşmesine başlamıştı. Genç kız yaptırılacak olan okul için yüklü miktarda bir çek yazmıştı ve çekin bozdurulmak için bankaya gidildiğini öğrenmişti. Talimatını verdikten sonra telefonu kapatırken Sevim elinde çay ile odasına girdi.
"Bu gün üretime ineceğim Sevim, beni soran olursa oraya yönlendirirsin. Ayrıca evden arayan olursa hemen bana bildir."
"Peki Dilay Hanım," diyerek elindeki çayı masaya bırakmıştı. Yoğun geçen bir günün ardından eve doğru yola çıkan genç kadın hafta sonuna kadar işlerini halletmeye çalışıyordu. Çocukları ile iki günlük tatil yapmayı planlayan Dilay oldukça düşünceliydi. Gün içinde doktoru arayıp sonuçları öğrenmiş, Selim'in de hastaneye gittiğini duyunca şaşırmıştı. Arabayı çiftliğin önünde park ettiğinde bir süre içinde beklemişti. Bundan bir hafta önce olsaydı ikizler arabasını görür görmez koşarak yanına gelirdi. Arabadan ineceği sırada çalan telefonu ile duraksamıştı.
"Efendim?"
"Merhaba Dilay, seninle konuşmam gerekiyor." Dilay telefonu kulağından çekip arayan numaraya bakmıştı. Numara kayıtlı değildi ama kimin aradığını hemen anlamıştı.
"Engin Bey?"
"Şu Bey demeyi bırakmalısın Dilay, bundan sonra istesen de istemesen de seninle görüşeceğiz. Lütfen acil konuşmalıyız."
"Şuanda eve geldim, iş saatleri dışında telefonla görüşmüyorum."
"Bu konu önemli, çocuklar için." Dilay çocukların sözünü duyunca duraksamıştı.
"Şuanda gerçekten konuşamam. Konunun neyle alakalı olduğunu söylersen yarın seninle görüşebilirim."
"Bak..." derken genç adamın kulağına ikizlerin neşeli sesleri gelmişti. Annelerine sesleniyorlardı. Sıkıntıyla nefesini dışarıya vererek konuşmuştu.
"Yarın mutlaka konuşmamız gerekiyor Dilay, önemli. Son olarak kocanın yanında ki kadına dikkat et," diyerek telefonu kapatmıştı. Dilay şaşkınlıkla kapanan telefona bakarken ikizlerin kapıyı açmaya çalışmasıyla gülümseyerek arabadan inmişti. Önce Süha sonra da Süreyya genç kadına sıkıca sarılırken Dilay sevgiyle ikisini öperek arabadan çantasını aldı.
"Ne yaptınız bu gün? Dedeniz sizi atlara götürdü mü?"
"Gitmedik anne, Aslı ablayla oynadık. Dedem hasta oldu," dediğinde Dilay endişeyle eve doğru ilerlemeye başlamıştı. İkizler annelerine yetişmeye çalışırken açık olan kapıdan içeriye giren genç kadın "Emine abla," diye seslendi. Mutfak bölümünden çıkan kadın Dilay'ın yanına giderken genç kadının endişeli bir şekilde "Babam nerede?" diye sormasına kadın üzülerek cevap vermişti
"Odasında kızım, dinleniyor."
"Aslı'yı çağırır mısın? Çocuklarla ilgilensin," dediğinde kadın başını sallayarak onu onaylamıştı. Dilay salona bakmadan hızla üst kata Mehmet beyin odasına çıkmıştı. Kapıyı tıklatarak içeri girdiğinde Seyhan ve Selim'i yanında bulunca kaşları çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLAY HANIM
General FictionTANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında...