Hikaye boyunca beni yalnız bırakmayan tüm okuyucularıma teşekkür ederim. Umarım hikayeyi okurken keyif almışsınızdır. Keyifli finaller...
****
Genç kadın gözlerini araladığında yabancı bir yerde olmanın verdiği garip hisle hızla yerinde doğrulmuştu. Etrafına bakınırken nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. başını çevirdiğinde kapıdan elinde tepsiyle giren adamı görünce kendini geriye bırakmıştı. Evlenmişti!
Üstelik evleneli bir hafta olmuştu. Engin elindeki tepsiyle genç kadına yaklaşırken hafif gülümsemişti.
"Yine mi yabancılık hissettin Dilay?" genç kadın adamın sözleriyle yüzünü asmıştı.
"Elimde değil biliyorsun? Neyse ki bu gün eve dönüyoruz." Dilay kendini bildi bileli evden ayrı bir yerde kalamazdı. Bir haftalık balayı tatiller bu gün bitiyordu.
"Biliyorum hayatım, hadi kahvaltını yap da çıkalım. Bu gün son günümüz gezelim." Dilay başını sallarken yatağından kalkarak küçük masaya doğru ilerlemişti. Kahvaltıya kısa bir bakış atıp kaşlarını çattı.
"Senin kahvaltın nerde?" Engin kıyafetlerini seçerken kadına dönüp cevap verdi.
"Ben aşağıda bir şeyler atıştırdım. Çok acıkmıştım hayatım." Dilay adamın cevabından hoşlanmamıştı.
"Beni bekleseydin ya, şimdi tek yemek zorundayım." Engin kadının yüzünü asmasıyla ona yaklaşarak yanağından öpmüştü.
"Sen uyandırmaya kıyamadım hayatım, hadi sen başla." Dilay adam kıyafetlerle banyoya girmesiyle derin bir iç çekmişti. Çocukları çok özlemişti. Onlarla her gün konuşsa da özellikle oğlunu ikna etmekte daha da zorlanır olmuştu.
"Yedin mi?" Dilay önündeki tepsiye bakarak başını sallamıştı. Engin onaylamaz bir şekilde karısına bakarak yanına gidip oturdu.
"Böyle yapmamalısın Dilay, hadi aç ağzını." Dilay adamın elindeki reçel sürülmüş ekmeye bakarak gülümsedi. Ağzını açtığında genç adam kadını yedirmeye başlamıştı. Eğlenceli geçen on dakikalık bir kahvaltı zamanı boyunca Engin aşkla karısını yedirirken Dilay da şımartılmanın keyfini çıkarmıştı.
"Ben valizleri hazırlayayım çıkış yapalım."
"Geldiğimizde toplarız bırak kalsın."
"Ama oyalanmış olacağız. Otelden çıkış yapalım valizler arabada dursun. Bizde geze geze evimize gideriz." Engin kadının biran önce otelden çıkmak istediğini anlayabiliyordu. Onun için otel odaları bir travma gibiydi.
"Sen nasıl istersen." İkili birlikte valizleri toplayarak otelin lobisine indiğinden çıkış işlemlerini yaparak arabaya binmişlerdi. Bursa'ya yakın olduğu için Kartepe'ye giden ikili kış ayı kadar yaz ayları da güzel olan ilçenin tadını çıkarmışlardı.
"Çocukları çok özledim." Engin arabayı çalıştırırken kadına bakarak iç çekmişti. Yanındaki kadına her geçen gün daha da aşık oluyordu. Onun anneliğine hayran kalmamak elde değildi. Üstelik kızına da aynı ilgiyi göstermesi genç adamı mutlu ediyordu.
"Bende özledim, hadi gidelim o zaman." Dilay şaşkınlıkla adama baktı.
"Nereye?"
"Çocuklara hayatım." Dilay iyice arabayı süren adama dönerken sormuştu.
"Hani gezecektik, neden fikrini değiştirdin?" Engin sinyal vererek otobana girerken arkayı kontrol ederek yoluna devam etmişti. Özellikle yakın olduğu için balayı için Kartepe'yi seçmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLAY HANIM
General FictionTANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında...