Keyifli Okumalar
***
Sabah erkenden kalkarak odasında ki banyoda sabah temizliğini hallettikten sonra ağır adımlarla kızının odasına giden genç adam oldukça yorgundu. Gece bir türlü uyuyamamıştı ve sabaha karşı daldığı iki saatlik uyku yorgunluğunu gidermemişti. İşler bir yanda, diğer yanda avukatlarının verdiği haberle uğraşıyordu. Esma bunca olana rağmen kendisine dava açmaya hazırlanıyordu. Engin eski karısının bu çabasına oldukça eğleniyordu. Elindeki görüntülerden haberi olmaması ise Engin'in yararınaydı. Biliyordu ki Elmas o görüntüleri yok etmek için elinden gelen her şeyi yapabilecek bir kadındı.
Kızının odasına girerek kapalı perdeleri açınca odaya güneşin parlak ışıkları dolmuştu. Nisan güneş ışığından rahatsız olarak başını diğer tarafa çevirirken hareket eden ayaklarını gören Engin içinden şükrediyordu. Kızının en güzel zamanları bir sandalye üzerinde geçmişti. Bunun tek nedeni de annesi olacak kadındı. Ağır adımlarla küçük kızın yatağına yaklaşarak saçlarını okşamaya başladı.
"Nisan, kızım hadi uyan," diye şefkatle kızına seslenirken Nisan diğer tarafa dönerek uyanmak istememişti.
"Hadi ama meleğim, sana bir sürprizim var." Nisan gözlerini aralayarak babasına bakmış sonra yeniden kapatmıştı.
"Uykum var babacım," diye yakınan küçük kız Engin'in gülümseme sebebiydi. Kızı uykuya oldukça düşkündü. Bıraksa akşama kadar uyuyacağını biliyordu.
"Ama gitmemiz gereken bir yer var, merak etmiyor musun?" dediğinde Nisan Engin'in nasıl yaptığını anlayamadığı bir şekilde tek gözünü aralayarak babasına bakmıştı.
"Nereye gideceğiz babacım?"
"Sürpriz, hemen kalkarsan erkenden gidebiliriz." Nisan güçlükle yerinde doğrulurken Engin ona yardım etmemişti. Fark etmişti ki kızına ne zaman yardım etmeye kalkışsa Nisan'ın yüzü asılıyordu. Küçük kız yatakta doğrulurken Engin sandalyesini yatağa yanaştırıp arkadan tutmaya başlamıştı. Nisan önce tek ayağını yataktan sarkıtıp sonrada diğer ayağını yere basarak sandalyenin kollarından güç alarak ayağa kalkıp kendini sandalyenin üzerine bıraktı. Bu hareketi her yaptığında ayağa kalktığı için küçük kız mutlu oluyordu.
"Gördün mü baba, bu sefer ayakta daha düzgün durdum."
"Gördüm hayatım, yakında yürümeye de başlayacaksın."
"Gerçekten yürüyecek miyim baba?" dediğinde kızı inanamıyormuş gibi babasına bakmıştı. Engin onun gözlerinde ki korku için bile Esma'yı öldürebilirdi. Engin o kazadan sonra evlerini değiştirmiş tek katlı büyük bir eve yerleşmişti. Nisan eski evindeki merdivenleri görünce korkuyla çığlık atmaya başlamıştı. Kızında oluşan merdiven korkusu bu evi almasına neden olmuştu. Üstelik tek kat olması kızının sandalyesi ile daha kolay hareket etmesini sağlıyordu.
Banyoya geçip kızının elini yüzünü yıkadıktan sonra giyinme odasına girerek Nisan'ın seçtiği kıyafetleri ona giydirmişti. Birlikte odadan çıkarak hazır olan kahvaltıya oturmuşlardı. Bir saat sonra da hazırlanarak yola koyuldular.
"Nereye gidiyoruz baba?"
"Çok seveceğin bir yere," diyerek kızına gülümseyen genç adam içinden de 'inşallah seversin,' diye geçiriyordu. Araba yolda seri bir şekilde ilerlerken Nisan için sevdiği öyküleri doldurduğu flaşı teybe takarak kızının neşeyle konuşmasını dinlemişti.
"Baba, kurbağa prensi açar mısın?" dediğinde Engin artık yerlerini ezberlediği hikayeyi açarak kızının mutlu olmasını sağlamıştı. Belki kendisi hikaye okumayı beceremiyordu ama internette bir çok hikayenin seslendirildiği videolar vardı. Yol boyunca kızı hikaye dinlerken kendisi de olabilecek ihtimalleri düşünüyordu. Kızını annesi ile karşılaştırmamak için elinden geleni yapmalıydı. O kadın Nisan için travma nedeni olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLAY HANIM
General FictionTANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında...