Keyifli okumalar
**
İnsanın beyni sürekli çalışıyordu. Aynı anda birçok şey düşünüp sonra o düşüncelerin birbiri ile savaşın içine girip hiç birinin galip olmaması kadar yorucu bir duygu yoktu. Bir yanı kal üzme derken diğer yanı git ona dokunan elleri kır diyor aynı zamanda bu iki yanının arasına sürekli nifak sokan başka bir ses beynini yiyip bitiriyordu. Böyle bir çıkmazın içinden iki yanda duran elinde hissettiği temaslarla genç adam kendisine gelmişti.
"Engin amca nereye gidiyorsun?" Engin iki yanında duran ikizlere bakarken uykudan uyanmış çocuklar şiş gözleri merakla genç adama bakıyordu. Dilay çocuklarını görünce derin bir nefes almıştı. Ortam oldukça gergindi.
"Engin amca söylemeyecek misin?" Süreyya ısrarla genç adama sorarken diğer yandan da tuttuğu elini sallıyordu. Süha da bir annesine bir Engin'e bakarak annesinin neden üzgün olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Annem sen gittiğin için mi üzüldü Engin amca?" Süha'nın sorusu genç adamı kendine getirirken çocuğa doğru eğilerek onunla aynı boya gelmişti.
"Ben bir yere gitmiyorum küçük adam, annen üzülmeyecek." Süreyya annesine dönerek eksik dişiyle gülümsemişti.
"Gördün mü anne, Engin amca gitmiyor. Artık ağlama..." dediğinde Dilay yanağında ki ıslaklığı yeni fark ediyordu. Hızla yanaklarını silerken genç kadın eğilerek kollarını iki yana açıp çocuklarını davet etmişti. İkizler koşarak annesine sarılırken diğerleri anne ve çocuklarına imrenerek bakmıştı.
"Babaya sarılmayacak mısınız?" Selim yüzünü asarak sorarken Süreyya hemen babasına koşmuştu.
"Üzülme babacım sana da sarılırım." Selim kızının sıcakkanlı oluşuna mutlu oluyordu. Küçük kollar boynuna dolanırken genç adam kızının saçlarını öpmeye başlamıştı.
"Ee ne yapacağız?" Engin'in sorusu ile Gece araya girmişti.
"Bundan sonrası bende olacak Engin, sizin karışmanızı istemiyorum."
"Mümkün değil, onlarla görülecek hesaplarım var. Bunca yıl sabrettim ama bu son olan bardağı taşırdı." Dilay hemen itiraz ederken Gece başını iki yana sallamıştı.
"Haklıyken haksız duruma düşmemelisin Dilay, kendini düşünmüyorsan onları düşün." Gece ikizleri işaret ederek kadını sakinleştirmeye çalışmıştı.
"Onları düşündüğüm için bu işi ben halletmeliyim dedim. Yoksa asla rahat bırakmayacaklar." Selim kızını yere bırakarak Engin'e bakmıştı.
"Engin sen çocuklara yiyecek bir şeyler verebilir misin?" diye sorarken amacı onları bu tartışmadan uzak tutmaktı.
"Hadi çocuklar biz yemek yiyelim." Engin iki çocuğun elini tutup salondan çıkarırken Dilay arkalarından kısa bir bakış atarak yeniden karşısında ki ikiliye dönmüştü.
"Bu konuda tartışmak istemiyorum Gece, onların karşısına ben çıkacağım. Henüz benim kurtulduğumu bildiklerini sanmıyorum."
"Yine de bu çok tehlikeli." Gece bir adım öne çıkarak genç kadının elini tutmuştu. Dilay gözlerinde gerçek bir endişe olan kıza gülümsemeye çalışmış ama gülümsemesi dudaklarında yarım şekilde asılı kalmıştı.
"Benim için endişelenmeyin. Bu zamana kadar başımın çaresine baktım ama bu son olanı göz ardı edemem." Dilay'ı ikna edemeyeceğini anlayan genç kız Selim'e dönmüştü.
"Sende bir şey söylesene neden sessizsin?" Gece'nin kaşlarını çatmasıyla Selim konunun kendisine dönmesiyle afallamıştı.
"Ben ne yapabilirim. Dilay kararlı bu konuda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLAY HANIM
General FictionTANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında...