keyifli okumalar!
***
Genç kadın önündeki dosyayı masanın üzerinden ileriye doğru iterek sandalyesinde geriye doğru yaslanmıştı. Başı çatlayacak gibi ağrıyordu. İki gündür uğraştığı dava iyice canını sıkmaya başlamıştı. Üstelik daha Dilay'ın amcasının oğlunu da yakalayamamışlardı. Bu durum Gece'nin canını çok sıkıyordu. Dilay da bir süredir sessizdi. Onun da bu olayı araştırdığını biliyordu ama kendisiyle bilgi alış verişi yapmamıştı.
"Af Allah'ım," diyerek saçını geriye doğru çektiğinde kapısının tıklatılmasıyla kapıdan içeriye uzanan başla gözlerini kısmıştı.
"Gelebilir miyim?"
"Geldin zaten," diyen kız kaşlarını çatarak Selim'e bakmıştı.
"Bana şu şekilde kızgın bakma, benim elimde olan bir şey değildi." Selim önceki gün çocukların yanında genç kıza sarılınca erkek kardeşi Enes'in diline düşmüştü. Gece kendini kurtarmaya çalışsa da Selim aldığı haberle o kadar sevinmişti ki o anda yanında olan genç kıza sıkıca sarılmıştı.
"Senin yüzünden çocukların diline düştüm."
"Ben sevinçten ne yaptığımı biliyor muydum? Sende çok sert çıkışmadın mı? Dizim hala ağrıyor," diyen adam yüzünü asmıştı. Gece adamdan kurtulabilmek için dizine sertçe tekme atmıştı.
"Hak etmiştin. Çocukların yanında daha dikkatli olmalısın. Üstelik Süha'nın düşüncesini bilmene rağmen dikkat etmiyorsun." Gece ne ara karşısında ki adamla bu kadar samimi olduğunu düşünmeden edememişti. Selim öyle bir karaktere sahipti ki genç kız ne olduğunu anlayamadan ondan etkilenmeye başlamıştı.
"Ne yapayım, sende bana tekme attığın için çocuklarım bana gülüp duruyor. İkimizde aynı durumda olduğumuza göre barışabiliriz değil mi?" Gece başını iki yana sallayarak derin bir nefes almıştı.
"Her şeyi işine göre anlıyorsun Selim, neyse buraya neden geldin?"
"Seni öğle yemeğine çıkarmak için." Gece adamın anında cevap vermesiyle tek kaşını kaldırarak sormuştu.
"Sen bu gün Dilay ile görüşmeyecek miydin?" Selim genç kızın sorusuyla yüzünü asmıştı.
"Dilay'ın acil toplantıya girmesi gerekiyordu, evde konuşmaya karar verdik." Gece adamı onaylarken kolunda ki siyah dokuma kemerli saatine bakarak saatin bire geldiğini görünce şaşırmıştı. Dosyaları incelerken vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı.
"İyi o zaman hadi çıkalım. Benim fazla vaktim yok." Selim genç kızın teklifini kabul etmesiyle sevinmişti. Odanın kapısını açıp Gece'nin önden çıkmasını bekledikten sonra kapıyı kapatarak genç kızın peşine takılmıştı.
"Komiserim çıkıyor musunuz?" polis memurlarından biri yanına gelerek bir dosya uzatmıştı.
"Nedir bu?"
"Dilay Yavuz'un davasıyla alakalı. Şu Nihat Yavuz'un izini bulduk sanırım." Gece hızla adamın uzattığı dosyayı açarak içine bakmaya başlamıştı.
"İzmir mi? İzmir'de miymiş?" diye sorarken polis memuru genç kızı onaylamıştı.
"Öyle görünüyor, henüz yurtdışına çıkmamış."
"O zaman oradaki merkezle bağlantıya geçin ve adamı yakalamalarını söyleyin." Gece yanında tedirgin bir şekilde duran genç adama dönerken tekrar öne geçerek yürümeye başlamıştı.
"Bir şey yapmayacak mısın?" Selim'in sorusu ile Gece duraksamıştı.
"İzmir polisine haber verilecek işte. Onlar Nihat'ı yakalayıp buraya gönderecektir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLAY HANIM
General FictionTANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında...