Keyifli okumalar!
***
Dilay ve Seyhan saatlerdir kapı ardında beklemekten iyice gerilmişti. İçerden hiçbir haber yoktu. Kapı önünde sürekli yürüyor, yorulunca oturuyor sonra tekrar yürüyorlardı.
"Abin hala gelmedi Seyhan, bir baksan mı?" dedi genç kadın endişeli adama bakarak.
"Merak etme abla, birazdan gelecektir." Seyhan'ın sözlerinin bitmesiyle ameliyathane kapısı açılmıştı. Dışarıya çıkan doktora doğru hızlı adımlarla yaklaşan ikili umutla adamın gözlerine bakıyordu.
"Selman amca?" diye sorarcasına konuşan ilk olmuştu. Adam endişeli olan ikiliye gülümseyerek nefesini dışarı saldı.
"Mehmet, iyi. Ameliyat beklediğimden iyi geçti. Bu gün yoğun bakımda kalacak. Duruma göre yarın normal odaya alabiliriz." Adam sevinçli haberi verdikten sonra haklı gururla yanlarından ayrılırken iki bir süre sessiz kaldıktan sonra yaşadıkları rahatlamayla birbirine sarılarak ağlamaya başlamıştı. O kadar kendilerinden geçmişlerdi ki kulaklarına dolan bağrışla arkalarını döndüklerinde karşılaştıkları manzarayla yeniden içleri korkuyla dolmuştu.
"Selim,"
"Abi?" diye bağırarak koşan ikili Engin'in kollarında bayılan adamın başucunda bitmişti. Engin güçlükle adamı tutarken yardıma koşan Seyhan o anki kuvvetle abisini kaldırarak getirilen sedyeye tek başına yatırmıştı.
"Ne oldu?" Dilay korkuyla Engin'e bakarken genç adam üzgün bir şekilde başını iki yana salladı.
"Yanınıza geliyorduk, sonra birden bayıldı," dedi. Dilay adamın peşinden giderken oldukça endişeliydi. Ne olmuştu da birden bayılmıştı anlayamıyordu. Seyhan'ın sürekli abisine seslenmesi cevapsız kalırken bu kez acil müdahale odasına alınan Selim'i endişeyle beklemeye başlamışlardı. Doktorlar odaya girip çıkarken ne olduğunu anlayamıyorlardı. Selman Bey haberi duyunca hızla acil bölümüne gelmişti. Seyhan adamı görünce biraz olsun rahatlarken bu günün bitmesi için dua ediyordu.
"Sakin olun biraz, belli ki heyecan yaptı." Engin ikiliyi sakinleştirmek isterken Seyhan onu duymuyordu bile. Aklına kötü kötü ihtimaller geliyor ama diline vuramıyordu. Birkaç dakika sonra Selman Bey dışarıya çıktığında ikili hemen karşısına dikilmişti.
"Merak etmeyin, stresten bayılmış. Birkaç saate bir şeyi kalmaz," dediğinde Seyhan derin bir nefes almıştı. Engin Dilay'ı oturturken merakla sordu.
"Mehmet Bey ameliyattan çıktı mı?" genç kadın gelen soruyla hemen adama dönmüştü. Gözleri parlıyordu.
"Babam atlattı çok şükür,"
"Çok sevindim, Allah bir daha buralara düşürmesin. Tez zamanda iyileşir inşallah."
"Amin," Engin genç kadına destek olurken yanında ki adama kısa bir bakış atmıştı.
"Seyhan, biraz hava almak ister misin?" Seyhan kendisine seslenen genç adama bakarken Dilay'da onu onaylamıştı.
"Hadi Seyhan, gidip hava al. Ben buradayım," başta gitmek istemese de boğulduğunu hissederek kabul etmişti. İki adam oradan uzaklaşırken Dilay aklına takılan şeyle yerinden kalkarak doktorun odasına doğru ilerlemeye başlamıştı.
***
Genç kız öfkeli bir şekilde asayişin koridorunda ilerlerken hala inanamıyordu. Amiri hakkında soruşturma açıldığı için, soruşturma bitene kadar açığa alındığını söylemişti. Kendisine dönen bakışları umursamayarak kendisini çağıran amirinin odasının kapısını tıklattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLAY HANIM
General FictionTANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında...