Melez Kız ~Son Mühür~

Dans Oyunu

Dans pistinin ortasına geldiğimizde Gece bütün kurtlarını dökmek adına bedenini şarkının hareketli ritimlerine bırakmıştı. Eylül'se kendini ağırsan alarak dans ediyordu.

Gözlerim tekrar Berkay'a kaydığında bize bakmadığını aksine Bahadır'la koyu bir sohbetin içinde olduğunu görebiliyordum. Ama bu sohbet kavgadan ve düşmanlıktan uzak gibi görünüyordu. Belki de renkli ışıkların gözlerime oynadığı bir oyundu. Tamamen kestiremiyordum.

Gece "Kocanı kapmazlar kızım, hadi bize katil." Dediğini duyduğumda gözlerimi Berkay'dan çekmiştim. Ve onun ayak düzenine uyarak bedenimin ritimlerle dans etmesine izin vermiştim.

Ellerimizi havaya kaldırıyorduk, indiriyorduk arada basenlerimizi sallayarak içimizde ki bütün enerjiyi atıyorduk. Şarkı kendini yavaşlatıp bitim noktasına geldiğinde kızlarla gülerek dansımızı bitirmek zorunda kalmıştık. Boğazımın kuruduğunu hissettiğimde kızların yanından ayrılıp barmenin yanına gittim. Tabureye oturduğumda tanıdık olan gözlerle gülmem biraz daha büyüdü. Gözleri iri, iri açılırken;

"Alara Korel sizi buraya hangi rüzgâr attı?" dediğinde kollarımı masaya yaslayarak derin bir nefes aldım.

"Sana da merhaba Berk. Kafa değişikliği yapmak adına buradayız. Sen ne yapıyorsun burada?" dediğimde elinde ki bardağı silip alt raflara yerleştirdi.

"Barmenlik," diye şaka yaptığında ona inanmayan bir bakış attım.

"Vampirlerin barmenliğe özendiğini bilmiyordum." Dediğimde gür bir kahkaha patlattı.

"Şaka bir yana görevim." Dediğinde neyi kast ettiğini anlamamıştım.

"Görevim derken?" diyerek zihnimin sis bulutlarından oluşan soruyu sorduğumda bardakları temizlemeyi bırakıp bana doğru yaklaştı.

"Safkan vampirlerden birisinin gözetmeniyim. Bizi açığa çıkartmaması için barmenlik yapan sıradan insanlar gibi davranıyorum." diyerek geri çekildiğinde gözlerim hafifçe aralanmıştı. Bu tarz görevlerin verildiğini bilmiyordum. Acaba Savlatore Vampir okulunun bununla bağlantısı olabilir miydi?

"Safkan vampirin nerede peki?" dediğimde Berk gözleri ile bir yeri işaret etmişti. Omzumun arkasından baktığımda köşede duran küçük çocuğa kaymıştı.

"Berk o çok küçük?" dediğimde gülerek başını ağırca salladı.

"Evet, Turgay bir düzen oluşturmaya çalışıyor." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Turgay kim? Ne düzen oluşturmasından bahsediyorsun Berk?" dediğimde gözlerini mekânda gezindirdikten sonra tekrar sesini benim duyacağım seviyeye indirdi.

"Her şey sizin buradan gitmenizden sonra gelişti. 2 ay içerisinde Turgay bütün vampirleri yöneten birisine dönüştü. Vampir ekibinde neredeyse bütün vampir soyları vardır. Avcıları tamamen yok ettiğiniz an vampirleri hizaya çekti. Salvatore okulundan atılan ya da yeni dönüşen her saldırgan vampiri öldürüyor. Bunlara yeni doğanlarda dâhil," Dediğinde söylediklerine inanamamıştım. Sadece 2 ay, 60 gündür bu şehirde yoktuk. Ve gitmemizin ardından bu şehir tekrar karanlığını mı yansıtmaya başlamıştı.

"İyi de bunu durdurmanız lazım." Dediğimde belimde bir el hissetmiştim. Sıçrayarak arkama baktığımda Berkay gülümseyerek Berk'e selam verdi.

"Neyi durdurmaları gerekmiş güzelim?" diyerek yanımda ki tabureye oturdu.

"Şehri Turgay adında birisi yönetiyormuş Berkay" dediğimde kaşlarını asice çattı.

"O nerenin iti de benim şehrimi yönetebileceğini düşünmüş?" dediğinde gözleri Berk'e kaydı.

"Lan sadece 2 ay yoktuk. Yokluğumuzda şehre mi çöreklendiler?" dediğinde Berk başını ağırca salladı.