İp Uçları...

135 13 8
                                    

Gözlerimi araladığımda hiç bilediğim bir yerde olduğumu görmüştüm. Çevreme bakınırken burasının birer mezarlık olduğunu görmüştüm. Benim mezarlıkta ne işim vardı?

Kurumuş yaprakların üzerinde yürümeye başladığımda ayaklarım beni bir yere götürüyordu. Yaprakların hışırtıları kulaklarıma dolarken adımlarım bir mezarın önünde son bulmuştu. Gözlerimi kısarak mezar taşına baktığımda korkum ağzıma gelmişti.

Mezar taşının üzerinde Berkay Savaş Öztürk yazıyordu. Bu ne demek oluyordu? Çevreme dikkatli bir şekilde bakınırken mezarın üzerinde bir ayna olduğunu görmüştüm. Yavaşça yaklaştığımdaysa kendi yansımamın bambaşka haliyle karşılaşmıştım.

"Neden pes ettin?" dediğinde yerimden sıçramıştım. İşte yine oluyordu. Yansımam benimle konuşuyordu.

"Neyden bahsediyorsun?" dediğimde gözleri parlak maviye dönerek melez yüzünü göstermişti. Ama bu benim melez yüzüm değildi!

"Bizim gibi güçlü bir melezin. Aptal bir vampire boyun eğmesinden bahsediyorum!" diye bağırdığında ellerimle kulaklarımı kapatma gereği duymuştum.

"Ben ona boyun eğmedim. Sadece onları kurtarmak adına kendimi feda ettim."

"Gücünün ne zaman farkına varacaksın Alara! Onu yenebilecek, her şeyi yapabilecek gücün varken gözlerini aç artık." Dediğinde kaşlarımı çatarak geri, geri yürümeye başladım.

"Gücümün ne derece olduğunu biliyorum. Eğer o gücümü kullanmaya başlarsam neler olabileceğini de biliyorum." Dediğimde yansımam ukala bir şekilde gülerek gözlerini devirmişti.

"Sen biraz daha böyle davranmaya devam edersen mezar yazısının üzerinde sadece Berkay'ın ismi olamayacak, Turgay bütün sevdiklerini öldürecek." Dediğinde boğazımın kuruduğunu bir yumrunun oturduğunu hissetmiştim.

"Buna asla izin vermem."

"Böyle devam edersen izin vermiş olursun. Yansımaların içinde ki fısıltıları duymuyorsun. Berkay'ı tekrar öldürmeye gelecekler ve bunu en yakının yapacak onun yansımasında ki fısıltılar hiç iyi niyetli değil." Diyerek silinmeye başladığında aynanın yanına biraz daha yürüdüm ve elime aldım.

"Bu da ne demek oluyor. Aramızda ki hain kim?" dediğimde elimde ki ayna sallanmaya başlamıştı. İçinde ki yansımam elleriyle saçlarını tutarak çekiştirirken;

"Gölgeleri hisseden kurttan yardım al!" diye bağırarak gözlerimin önünde yok olduğunda elimde ki ayna yere düşerek paramparça olmuştu. Ellerimde akışkan bir sıvı ve burnuma dolan metalik kokuyla gözlerim geri Berkay'ın adı yazan mezara kaymıştı.

Üzeri kanlarla kaplanmıştı ve arkasına baktığımdaysa bir sürü kişinin adının bulunduğu mezar taşlarını görmüştüm.

Ege Korel

Yiğit Olca

Deniz Ronans

Bahadır Akın

Hepsinin isimleri vardı. Nefes alamadığımı fark ettiğim an adımlarım geriye doğru çevirmiştim. Bir an önce buradan kurtulmam lazımdı. Arkamı dönüp koşacağım sırada çimenlerden çıkan alevler beni içeriye hapsetmişti. Dumanlar gökyüzüne yükselirken karanlık bir siluetin kucağında sepet olduğunu gördüğümde hareket etmeyi bırakmıştım.

"Bu da sonuncusu," diye kalın bir ses elinde ki sepeti ateşin içine atmıştı. İnce sanki küçük bir kız bebeğinin acı çığlıklarını duyduğum an ateşe doğru koşmak istemiştim. Ama bunu yapamamıştım sanki birisi beni tutuyordu ve gitmemi engelliyordu. Kulağım tekrar o fısıltılar ve bebek ağlama sesleriyle birlikte ellerimi kulaklarıma kapatmıştım.

Melez Kız ~Son Mühür~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin