37-) ''Namağlup.''

4.1K 307 115
                                    


Матрёшка

Bölüm Otuz Yedi

"Namağlup."

Ш

Bizi birbirimize düşürecek.

Yarattığı acımasız akıl oyunlarıyla verdiği zararlar benden bilinecek. Benim varlığımın tehlikesini kazıyacak akıllarına tek tek.

İnsanları tanımam ama canlı doğasını bilirim, tehlike sırasında verdiği tepkileri bilirim. Canlı bencildir, kendisini her şeyden, herkesten önce düşünür ve işler yeterince karmaşıklaşıp etraf savaş meydanına döndüğünde de bütün parmaklar beni gösterecek.

Hayır, Yekta'ya güvenmiyorum.

Ona bütün hafta sonu boyunca sarf ettiğim ikna edici sözlere rağmen ona güvenmiyorum. Aslında hiçbir zaman güvenmedim. Yalnızca ona güvenmek ve gelmekte olanı değiştirebileceğimize inanmak istedim.

Benden nefret edecek, biliyorum. Beni kabullenmeyecek, her şey için haklı olarak beni suçlayacak çünkü gerçekten de yıkımın ta kendisiyim. Onlara bu felaketi, bu ucube hastalığı, talihsizliği bulaştıran benim.

Ama bunu kaybetmek istemiyorum. Şu an sahip olduklarımı, farklı bir hayat yaşayabilecek olma şansını, bu rahatı kaybetmek, eski halime dönmek istemiyorum. Kandan, vücut parçalarından, derilerin, yağların, yumuşak dokuların kesilme, yırtılma; kemiklerin ezilme seslerinden ve gözlerimin önünde sönen hayatlardan çok sıkıldım, çok bunaldım.

Değişebileceğimi düşündüm. Bir şeyleri değiştirebileceğime inandım.

Gerçekten de farklı bir hayata sahip olabileceğimin tatlı düşüne kapıldım lakin hepsi beyhude bir çabaydı başından beri. Kaçmaya çalıştığım kişi kendimden bir başkası değildi, neredeyse 15 yıllık geçmişimdi; aynadaki yansımam, bütün varlığıma sahip olan o adamın ta kendisiydi. Nereye gidiyorum tam olarak? Nereye gidebileceğimi sanıyorum?

Ve sahip olabildiğim tek şeyi, arkadaşlarımı da kendimle beraber sürüklüyorum ona. Onun pençelerine ve akıl oyunlarına doğru...

Yekta'ya güvenmediğim konu bana bile isteye ihanet edeceği değil, Kuklacı'yı alt edemeyeceği. Onun daha önce kaybettiği bir oyun hiç olmadı. Nasıl olabilirdi zaten? Bu oyunların kurucusu zaten ta kendisi. Bütün kuralları o yazıp çiziyor, bütün çıkmazları yalnızca o biliyor ve bütün tuzakları bizzat kendisi hazırlıyor.

Bu işin sonunda yalnızca bir kazanan var. Her zamanki gibi.

Bütün bir hafta boyunca aklım yalnızca bir noktadaydı. Onda. Ona söyleyeceklerimde. Korkuyor, tereddüt ediyor, başka bir yol düşünmeye, daha mantıklı çıkarımlar yapmaya ve hatta bu karmakarışık, endişeli ruh halimin muhtemelen sebep olacağı üzere dehşet saçma bir karar almaktan beni alıkoyması için Yekta'ya dahi her şeyi itiraf etmeyi düşünüyordum ama sustum. Doktorum her zaman böyle çaresizlikten boğuluyormuş ve sıcaklıyormuş gibi hissettiğim, içime dolup sığamadığım, kararsızlıktan ve korkunun da etkisiyle midemin bulandığı zamanlarda daima ya saat kaçı gösteriyor olursa olsun onu aramamı ya da arkadaşlarımdan biriyle, hatta mümkünse direkt Batu ile konuşmamı söylemişti bana.

Ama olağanüstü bir durum bu. Rüyalarım yalnızca öylesine bilinçaltıma yansıyan korkumun, çaresizliğimin bir ürünü değil. Bir kehanet. Neler yaşanacağını biliyorum, kendimi tanıyorum ve o gördüğüm sahnelerin çoktan geleceğimizin bir parçası olarak kutsal bir yaratıcı tarafından yazılıp çizildiğini düşünüyorum. Daha doğrusu düşünmüyorum, hiçbir şey düşünemiyorum, yalnızca bir deli gibi odamda bir aşağı bir yukarı giderken sayıklıyorum resmen. Bilinçsizce çıkıyor her bir sözcük artık benden ve bir noktada diğerlerinin bunu fark etmesinden ödüm kopuyor. Çoğunun işi gücü olmasına şükrediyorum bütün bir hafta boyunca.

Matruşka'nın Kalbi : DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin