"Sen hariç."
Taehyung adamlarına Jungkook'u evine bırakmalarını söylemiş, ama Jungkook'a vuran adamı durdurmuştu. Adam korkuyla yerinde durmuş Taehyung'un ne yapacağını bekliyordu.
Herkes çıktıktan sonra depoda sadece ikisi kalmıştı. Taehyung adamı dikkatle süzdü ve yüzünde alaylı bir sırıtış belirdi.
Şu anda bunu neden yaptığını bilmiyordu. Sadece 10 dakika belki de daha az gördüğü bu çocuğa zarar verildiğini öğrenince neden bu kadar sinirlenmişti? Neden içinde ki öfke çocuğun kızarmış bacağını hatırlayınca harlanıyordu? Kesinlikle bilmiyordu. Ama şu an canı ne istiyorsa, içinden ne geçiyorsa onu yapacaktı.
Adamın gözlerinin içine ciddiyetle baktı.
"Pantolonunu çıkar."
Adam neye uğradığını şaşırmıştı. Böyle birşey kesinlikle beklemiyordu. Bir çok şey geçmişti aklından. Ama böyle birşey kesinlikle beklemiyordu.
Taehyung adamın suratına bön bön baktığını görünce adeta kükredi.
"Pantolonunu çıkar dedim!"
Adam tek kelime daha etmeden elini kemerine götürdü. Hızlı hareketlerle pantolonunu çıkarıp kenara fırlattı. O an tek dileği buradan sağ çıkabilmekti. Çünkü karşısındaki bu adamdan herkes gibi o da delicesine korkuyordu.
Taehyung yüzündeki alaylı sırıtışın aksine gözlerinden öfke akıyordu. Nedensiz bir öfke.
Taehyung ellerini ısıtmak istercesine bir dakika boyunca birbirine sürttü. Adamın etrafında birkaç tur attı. Sonra adamın dizlerine sert bir tekme geçirerek yere düşmesini sağladı.
Adamın yere düştüğünü görünce adama doğru eğildi ve geçirebileceği en sert tokadı adamın çıplak üst bacağına geçirdi.
Adam acıyla inlerken Taehyung kulaklarını kapatmıştı herşeye. Umrunda değildi.
Siyah rugan ayakkabısını tokat attığı bacağa sertçe bastırdı. Bir ara bütün ağırlığını oraya verdi. Adam acıyla inliyor, bir yandan da kendisini lime lime doğramadığı için tanrısına dua ediyordu.
Taehyung birkaç tane daha sert tokat geçirdikten sonra son hedefi rugan ayakkabısıyla adamın yüzüne tekme atmak oldu.
Adam bayılınca Taehyung hiç bir şey olmamış gibi omuz silkti ve depodan ayrıldı.
***
Jungkook az önce adını dahi öğrenemediği, kendisini eve bırakmak üzere ayarladığı arabasındaydı.
Kocaman adama karşı bir nefret besleniyordu. Kendisine hiç birşey yapmamıştı.
Gülünü koparmasına rağmen...
Adamın kendisine eğildiği sırada yüzünü çok kısa bir süre inceleme fırsatı bulmuştu.
Adamın yüzü çok güzeldi. Erkeksi, güzel yakışıklı... Ne kadar mükemmel tabir varsa, hepsi adamın yüzü için kullanılabilirdi. Biçimli çenesi, biri çift biri tek göz kapağı, uzun ve kıvrımlı kirpikleri, siyah düzenli saçları...
Ah o saçlar...
Jungkook böyle düşününce içinde o saçlara dokunma, okşama isteği uyanmıştı ama adamın buna izin vereceğini sanmıyordu.
Bunun farkındalığıyla yüzü düşmüştü. Sonuçta o adamı bir daha nerede görecekti ki? Nasıl ulaşacaktı? Bunları unutması gerekiyordu.
Evini şoföre tarif etmişti. Şoför onu bıraktığı zaman kocaman gülümseyip hızlıca el sallamış, Kim Taehyung'un yanında çalışan bu adamın bile yüzünde çok, çok küçük bir tebessümün oluşmasını sağlamıştı.
***
Jungkook evinde, her akşam rutini olduğu gibi dayak yediği için ağlıyordu.
Babası Jungkook'u eve geç geldiği için kemeriyle dövmüştü. Sırtını hissetmiyordu. Bu adam ondan ne istiyordu?
Gözleri kapalıyken aklına kocaman adam gelmişti.
Adamı düşündükçe hıçkırıkları iç çekişe dönüşmüş, yavaş yavaş uykuya dalmıştı.
***
Selam ✨
Alın size bölüm 😻
Yorum yapın 😩
Sizi cooook seviyorum 💗💗💗
Gorusurukk 🤍🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rose Garden | Taekook
FanfictionJungkook hiç yapmaması gereken birşey yapıp, dünyanın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olan Kim Taehyung'un bahçesinden gül koparmıştı. Semetae Ukekook Jungkook: 20 Taehyung: 28 smut ve küfür içerir! #1- Ukekook #1- Semetae #1 - Jungkook #11...