Rose Garden | Taekook

|26| O İstediği Yere Girer

Eve geldiklerinde Taehyung kucağındaki çocuğu odasındaki banyoya taşımış ve kıyafetlerini çıkartarak çamaşır makinesine attı. Jungkook'un büyük duşa kabinin ortasında dik durmasını sağladı ve sıcak suyu açtı.

Sıcak suyla beraber Jungkook'un titreyen bedeni adeta gevşedi ve gülümsedi. Taehyung ise üstündekileri çıkarıp sadece boxer ile kaldı ve Jungkook'a gözlerini çevirdi.

Sıcak su taneleri Jungkook'un beyaz yüzünden tane tane akıyordu ve Jungkook gülümsüyordu. Kafasını hafif yukarı kaldırmıştı. Bir anda önüne gelen saçlarını geriye attı ve farkında olmadan Taehyung'a dünyanın en güzel görüntüsünü sundu.

Taehyung yutkunmuş çocuğun yüzüne bakmaya devam ederken Jungkook Bambi gözlerini açtı ve kısık bir sesle Taehyung'a karşı konuştu.

"Beni yıkamayacak mısın?"

Taehyung bu sözlerle kendine gelirken ellerini çocuğun saçlarına daldırdı ve ıslak tutamları okşamaya başladı. Sonra eline şampuanı sıktı ve Jungkook'un saçlarıyla buluşturdu.

Jungkook gözlerine şampuan girmemesi için gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı. Taehyung ise güzelce şampuanı Jungkook'un saçlarına yediriyordu.

En sonunda vücudunu da güzel bir şekilde yıkadı ve saçlarında şampuan kalmadığına emin olduğu zaman onu yıkamayı bıraktı.

Jungkook gülümsedi, Taehyung o gülümseme de yaşadı.

Ellerini çocuğun beline indirdi ve sıkıca kavrayarak duvara yapıştırdı. Burnunu burnuna sürttü ve dudaklarını dudaklarına bastırdı.

Jungkook büyük bir istek ve yavaşlıkla Taehyung'a karşılık vermeye çalışıyordu. Taehyung ise Jungkook'a ayak uyduruyor o nasıl isterse olayları öyle sürdürüyordu.

Taehyung en sonunda zorlukla küçüğünden ayrılmış ve alnını Jungkook'un alnına dayamıştı. Çocuğun bel kıvrımını okşadıktan sonra suyu kapattı ve ikisini de duştan çıkarıp önce Jungkook'u sonra kendisini havluyla kuruttu.

Jungkook o kadar halsizdi ki hiç bir şey yapası gelmiyordu. Tek isteği adamın göğsüne sığınarak uyumaktı. Jungkook Taehyung'a o kadar bağlanmıştı ki, adamın kokusu olmadan uyuyamazmış gibi hissediyordu.

Taehyung Jungkook'a beyaz bir tişört ve bol gri bir şort giydirdi. Kendisi ise sadece boxer ile kaldı ve yatağa Jungkook'un yanına uzandı.

Battaniye ile Jungkook'un üzerini iyice örttü. Hava çok soğuk değildi, hatta direk soğuk değildi ama yine de küçüğünün üşümesini istemiyordu.

Jungkook gözlerini kapatmadan önce adama kendisini kollarının arasına alması için baktı. Taehyung sanki gözlerini okumuş gibi çocuğu belinden kavrayarak kendisine çekti.

Jungkook burnuna dolan kokuyla derin bir nefes aldı ve kendisini uykunun kollarına bıraktı, uykuya dalmadan önce son hissettiği saçlarına bastırılan dudaklardı.

***

Sabah Taehyung ilk önce uyanmıştı. Yaklaşık 10 dakika uyuyan güzelini izlemişti. Her şeyi mükemmeldi Jungkook'un. Tanrı özenerek yaratmış olmalıydı.

Daha sonra Jungkook'un yavaş yavaş uyanmaya başladığını farketmiş ve dudaklarını beyaz boyuna bastırmıştı. Büyük ve ıslak öpücüklerini boynuna bırakıyordu. Jungkook sırf biraz daha öpücük alabilmek için uyuyor numarası yapıyordu, Taehyung bunu biliyordu bu yüzden çocuğa istediğini veriyordu.

Dudaklarını bir kez daha boynuna bastırmış ardından konuşmuştu.

"Güzelim, güzel bebeğim."

Jungkook yavaşça gözlerini açmaya başladı. Gözlerini birkaç kez kırpıştırarak Taehyung'a baktı.