Jungkook oturduğu amfi de etrafa bakıyordu. Dersin başlamasına yaklaşık 10 dakika vardı. Onun gibi amfi de oturan birkaç kişi vardı sadece. Herkse kafeteryada birşeyler içiyor, ders hazırlıkları yapıyorlardı.
Jungkook bir an kendini rahatsız hissetti. Çünkü üzerinde gezdiğini farkettiği bir çift göz vardı.
Kafasını kendisine bakan irislere çevirdiğinde sarışın bir çocuk gördü. Yapı olarak kendisinden küçüktü ve bebek gibi bir yüzü vardı. Düz bir ifadeyle kendisini seyrediyordu.
Sarışın olan izlediği çocuğun kendisine baktığını görünce gülümsedi. Ve yanına doğru ilerleyip izin istemeden yanına oturdu.
"Selam Ben Jimin, seni daha önce görmemiştim. Tanışalım mı?"
Jungkook ilk defa bir arkadaşı olacağı için heyecanlanmış ve kendisine böyle bir teklif geldiği için şaşırmıştı. O da gülümsedi ve kendisini tanıttı.
"Bende Jungkook, Jeon Jungkook. İlk günüm üniversitede."
Adının Jimin olduğunu öğrendiği çocuk kafasını salladı ve konuştu.
"Tanıştığıma memnun oldum Jungkook."
Ardından öğrenciler sınıfa doluşmaya başlayınca Jungkook Jimin'e doğru konuşmuştu.
"Dersten sonra konuşsak olur mu? İlk günüm ve ilk dersimin güzel geçmesini istiyorum."
Jimin kafasını sallamış ardından Jungkook'un yanına yerleşmişti.
Jungkook'un yeni başlayan konservatuvar hayatı, güzele benziyordu.
***
Ders çıkışı Jungkook Jimin'le sohbet etmişti. Jimin gerçekten de komik bir çocuktu ve kafa dengiydi. Kesinlike Jungkook'u sıkmamıştı.
Ders bittiğinde Jungkook dışarı çıkmış, istediği bölümü okumanın verdiği huzurla derin bir nefes almıştı.
Bahçenin kenarında gördüğü sabah Taehyung'un bıraktığı arabaya doğru ilerledi. İçindeki Taehyung'u görünce gülümsedi ve koltuğa yanına oturdu.
Taehyung'un bakışları hemen saatlerdir göremediği yüze dönmüş ve bakışlarını derinleştirmişti.
Jungkook yoğun bakışlar altında ezilmemek için Taehyung'a uzanmış ve yanağına bir öpücük kondurmuştu. Taehyung ise bu öpücüğe gülümsemiş dudaklarını Jungkook'un çenesine bastırmıştı.
Aralarındaki değişik ve derin bağın bir göstergesi de buydu. Konuşmadan anlaşabiliyorlardı. Birbirlerini öperek özlediklerini belirtebiliyorlardı mesela.
Taehyung göz ucuyla Jungkook'a bakmış ardından ortamdaki gergin ve duygusal havayı bozmak için konuşmuştu.
"Nasıl geçti ilk günün?"
Jungkook heyecanla Taehyung'a dönmüş ve konuşmaya başlamıştı.
"Jimin diye bir çocukla arkadaş olduk. Çok eğlenceli bir çocuk onu çok sevdim. Dersler de güzel geçti. Konservatuar okuyacağım, emin oldum."
Taehyung çocuğun söylemine gülümsemiş ama birden kaşlarını çatmıştı.
"Jimin denen çocuk, güvenilir mi bilmiyoruz. Bu çocuğu bir araştırayım."
Jungkook tam ağzını açıp birşey söyleyecekken söylememeye karar vermişti. Çünkü kaçırılma olayından sonra bu konularda Taehyung'un ne kadar dikkatli ve endişeli olduğunu biliyordu. Taehyung'un endişesini gidermek için herşeyi yapabilirdi. Şimdi de bu araştırmayı yapması Taehyung'u rahatlatabilir ve güven problemini aşması için yardımcı olabilirdi.
Jungkook gülümsemiş ve konuşmuştu.
"Eve gidelim mi?"
Taehyung bakışlarını çocuğa çevirmiş ve konuşmuştu.
"Gidelim guzelim."
Arabayı çalıştırmış ve yol boyunca birşey konusmamışlardı.
***
"Taehyung yemeği çok beğendim!"
Jungkook dışardan söyledikleri yemeği büyük bir iştahla yemişti. Çünkü gerçekten bayılmıştı! Tteokbokki ve ramen en sevdiği şeylerden biri olabilirdi.
Taehyung ise sevimli çocuğu izliyor. Bu çocuğu haketmek için tanrıya ne yaptığını düşünüyordu.
"Sende yesene Taehyung."
Taehyung çocuğun konuşmasıyla kendine gelmiş ve elindeki çubukları sallayarak yediğini belirtmişti.
"Bazen seni haketmek için ne yaptığımı düşünüyorum."
Jungkook adamın konuşmasıyla ağzındaki rameni zor yutmuş ve kendisine gönderilen yoğun bakışların sahibine çevirmişti gözlerini.
Taehyung ise susmamış devam etmişti.
"Tüm günahlarımın bedeli olabilir misin? Ya da beni sınamak için gönderilen bir sınav? Anlayamıyorum."
Derin bir nefes alıp devam etmişti.
"Bazen sen yokken nasıl yaşadığımı düşünüyorum. Ben yaşamıyormuşum ki sen yokken."
Gülümsemişti.
"Beni yaşattığın için teşekkür ederim bebeğim."
Jungkook dolan gözlerini saklamamamıştı adamdan. Kollarını hızlıca adamın boynuna dolamış ve sessizce akıtmıştı göz yaşlarını. Taehyung ise hemen Jungkook'u kucağına çekmiş ve kollarını beline sıkıca dolamıştı. Çocuğun bebek gibi kokan burnuna burnunu sürtmüş, öpücükler bırakmıştı.
"Seni seviyorum güzelim. Kendimden daha çok seviyorum."
Jungkook ise dolan gözlerini adama çevirmiş ve dudaklarını birleştirmişti.
Yine Jungkook, Taehyung'a konuşmadan cevabını vermişti.
***
Selam 💞💞
Hiç bölüm yazasim yoktu cunku basım ağrıyor ama bir önceki bölüm 500 okunmuş bekletmeyeyim dedimm✨✨✨
İyi ramazanlar🌌
Gorusuruk bebislerim!!! 🤍🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rose Garden | Taekook
FanfictionJungkook hiç yapmaması gereken birşey yapıp, dünyanın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olan Kim Taehyung'un bahçesinden gül koparmıştı. Semetae Ukekook Jungkook: 20 Taehyung: 28 smut ve küfür içerir! #1- Ukekook #1- Semetae #1 - Jungkook #11...