Jungkook Taehyung'un bu sorusundan sonra sessiz kalmıştı bir süre. Bu sessizlikte Taehyung'un telefonu çalmıştı.
Taehyung Jungkook'la göz temasını bozmadan cebinden telefonunu çıkarmış, açmıştı.
"Alo?"
"Patron Bogum'u aldık arabadayız. İçeride adam kalmadı, hepsi ölü. Sizi bekliyoruz."
"Bekleyin."
Tek kelimesi bu olmuştu Taehyung'un. Bekleyin demişti adamlarına. Çünkü Jungkook'la ilgilenmesi gerekiyordu şu dakikalarda.
Telefonu kapattıktan sonra hemen Jungkook'a dönmüş tekrar sormuştu.
"İster misin?"
Jungkook bu soruyla kendine gelmiş ve hızlıca başını sallamıştı. Bunu istiyordu. Çünkü vücudunda o adama dair bir iz taşımak istemiyordu. Bu kendisini kötü hissettiriyordu. Taehyung'un izine dönüşmesi kendisini mutlu eder, iyi hissettirirdi.
Taehyung aldığı onaydan sonra dudağı çok küçük kıvrılmıştı. Daha sonra çocuğun boynuna yaklaşıp kafasını gömmüştü. Jungkook ise kendisinden beklenmedik birşey yapıp kafasını geriye atmış, adama daha çok alan sunmuştu.
Bu yaptığı hareket Taehyung'un çok ama çok hoşuna gitmişti. Taehyung izin olduğu yere bir kaç kez burnunu sürttü ve dudaklarının bastırdı.
Birkaç küçük öpücükten sonra derin bir nefes aldı ve izin olduğu yeri emdi.
Bu hareketle Jungkook'un dudaklarından bir inleme çıkmıştı. Bu Taehyung'u daha çok yükseltirken yavaşça izi emmeye başladı.
İz kalması için yavaş ve sert yapıyordu hareketlerini. Bu tür işlerde kesinlikle dudaklarını kullanmayı çok iyi biliyordu. Çünkü Jungkook'un aldığı zevk arşa değiyordu neredeyse.
Taehyung emdiği yere çok sert olmayacak şekilde dişlerini geçirmiş, Jungkook'un yine kısık sesli inlemesini sağlamıştı. Sonra da ısırdığı yere küçük küçük öpücükler bırakarak geri çekilmişti.
Çocuğun boynuna baktığında izin daha büyük olduğunu ve renginin biraz daha koyulaştığını gördü. Hemen sonra gözlerini çocuğa çevirdi. Jungkook tam kendisine gözlerinin içine bakıyordu.
Jungkook adamın boynuna kollarını sarmış, kısık sesle konuşmuştu.
"Teşekkür ederim."
Taehyung bu teşekkürün ne için olduğunu anlamıştı. Bu tek birşey için değildi. Bu zamana kadar onun için yaptığı herşeyin teşekkürüydü. Bu yüzden tam önemi olmadığını söyleyecekti ki, bunun işe yaramayacağını anlayınca susmuş, sadece kollarını sıkıca çocuğun beline sarmıştı.
Yaklaşık 5 dakika sonra kucağından indirmiş, beraber aşağı doğru yürümeye başlamışlardı.
Arabaya geldiklerinde ilk önce Jungkook binmiş hemen yanına da Taehyung oturmuştu.
"Onu depoya bağlayın ben geleceğim."
Karşılarında oturan Bogum şok olmuş gibi Taehyung'a bakmış, daha sonra konuşmuştu.
"İşkence mi edeceksin bana Taehyung."
"Daha kötülerini yapacağım Bogum."
Jungkook duyduklarıyla hızla bir eliyle Taehyung'un kucağındaki elini tutmuştu. Taehyung hemen baş parmağıyla çocuğun elinin üstünü okşamış, yanında olduğunu hissettirmeye çalışmıştı.
O sırada Jungkook'u kendisinin yapmaya çalışan Bogum ikisinin ellerine kenetlenmiş gibi bakıyordu. Bunu farkeden Taehyung sırıtmış çocuğa doğru konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rose Garden | Taekook
FanfictionJungkook hiç yapmaması gereken birşey yapıp, dünyanın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olan Kim Taehyung'un bahçesinden gül koparmıştı. Semetae Ukekook Jungkook: 20 Taehyung: 28 smut ve küfür içerir! #1- Ukekook #1- Semetae #1 - Jungkook #11...