|6| Son Kişi Bile Değilsin

10.8K 945 456
                                    

Jungkook odasında oturmuş, hâlâ alışamadığı bu ortama dünyaya yeni gelmiş bebek gibi bakıyordu.

Evinden kıyafet de almamıştı, gerçi çok kıyafeti de yoktu. Alsa da pek birşey değişmezdi. Bakışlarını odadaki büyük kıyafet dolabına çevirdi. Ayağa kalkıp dolaba ilerledi. Dolabı açtığında içinin birbirinden güzel kıyafetlerle dolu olduğunu gördü. Şortlar, eşofmanlar, pantolonlar, rengarenk tişörtler...

Jungkook üstünü değiştirmesi gerektiğini düşünüp, 2 gündür değişmediği kıyafetlerini değişmeye karar verdi. Ama önce duş alması gerekiyordu. Odanın içindeki banyoya ilerledi. Kapıyı kilitleyip kıyafetlerinden kurtuldu. Banyo dolabından temiz havlu alarak kapının arkasına astı. Daha sonra sıcak suyun altına kendini bıraktı.

Saçlarını geriye doğru taradığında beyninin içinde birden Taehyung'un tapılası yüzü canlandı. Yüz hatları çok biçimliydi. Zeus bu zamanda yaşasaydı ve Kim Taehyung'u görseydi, kardeşi filan sanardı. O derece yakışıklıydı Kim Taehyung.

Şampuanlı saçlarını durulayıp banyodan çıktı. Kendini iyice kuruttuktan sonra havluyu beline sararak banyodan çıktı. İç çamaşırını hızlıca altına geçirdi. Önceden hazırladığı gri ve büyük ihtimalle kadın reyonundan alınmış bol şortu, üstüne de şortu neredeyse kaybeden bol sade beyaz tişörtünü giydi.

Saçları hala biraz ıslak duruyordu. Önüne düşen birkaç saç tutamını umursamayarak evin içinde çıplak ayaklarıyla paytak bir şekilde yürümeye başladı.

Jungkook'un bacakları kesinlikle bir erkeğe göre fazla pürüzsüz ve feminendi. Jungkook 18'ine girdiği ilk gün tüm birikimini lazere vermiş, 1 hafta içinde vücudundaki bütün kıllardan kurtulmuştu. Kolları ve bacakları pürüzsüzdü. Bu Jungkook'u rahat hissettiriyordu. Çünkü kıldan hoşlanan biri değildi.

Evin içinde bir asansör olması, Jungkook'u çok şaşırtmıştı. Normal hayatında da asansörü kullanan birisi değildi. Bu yüzden bu evde yaşadığı sürece kesinlikle merdivenleri tercih edecekti.

Koridor boyu yürüyüp en sonunda evin mutfağını bulduğunda içinden mutluluk çığlıkları attı. Kesinlikle çok açtı. Bundan sonra bu evde yaşayacaksa, mutfağını da kullanmalıydı, değil mi?

İlk olarak birşeyler içmesi gerektiğini düşündü ve buzdolabını açtı. İçinden portakal suyunu alıp geri kapattı. Bardak almak için yukarıdaki dolaplardan birine uzandı. Fakat 1.68 boyuyla bu biraz imkansızdı.

Parmak ucunda ne kadar yükselirse yükselsin, bardağı alamıyordu. Her amacına ulaşamayınca dudaklarını büzüyor, ufluyordu. Arkasında kendisini gülümseyerek izleyen Kim Taehyung'tan haberi yoktu.

Taehyung yaklaşık 1 dakikadır çocuğu yüzünde anlamsız bir tebessümle izliyordu. Daha fazla dayanamayıp çocuğa yaklaştı. Boyu 1.87 olduğu için kolayca oraya ulaşabiliyordu.

Jungkook burnuna gelen eşsiz kokuyla duraksadı ve kafasını yukarı kaldırıp rafa uzanan uzun güzel parmaklara baktı. Yavaşça arkasını döndü. Şuan da Taehyung'un göğüsüyle bakışıyordu. Beyaz gömleğin gerilmesinden üst vücudunun kaslı olduğunu anlamıştı.

Taehyung bardağı tezgaha koydu. Tezgahla arasına aldığı çocuğun üzerine eğildi ve konuştu.

"Benden korkma tamam mı?"

"Bu hayatta zarar vereceğim son kişi bile değilsin."







***








Selam✨
Bu fici ilerleteyim biraz, yeni kurgu yayınlayacağım. Onu da okuyun lütfen!
Sizi cooook seviyorum
Gorusurukkk🤍🥺

Rose Garden | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin