3

529 60 12
                                    

"Bu delilik!"
Uzun dalgalı saçlara sahip yakışıklı adam,iki katlı evlerinde kendine ait olan odasında kıyafetlerini topluyordu. Büyüsü,ona zıt bir şekilde düzenli olarak yerleştiriyordu tüm kıyafetlerini. Sadece kıyafetlerini alıyor olması onu huysuz ediyordu ve bu hareketlerine yansıyordu.

"Ve tam bize göre değil mi?"
Yan odadan gelen uzun boylu adamın sesine omzunu silkti. Kendine olan öfkesi amacı ile uyuşurken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Böylesi bir delilik bize göre değil,Rem."
Ona zıt daha rahat olan arkadaşı doldurduğu bavulu ile odanın kapısında dikiliyor,pek sevdiği odasının terk edilmiş haline bakınıyordu.

"Delilik dediğin Peterla yolları ayırmaksa-"

"O fare kılıklının ne yaptığı benim için hiç önemli değil!"

"Ve bu yüzden bağırıyorsun?"

"Kapa çeneni."

"Hâlâ bağırıyorsun"
Remus bavulunu tek bir asa hareketi ile salona yolarken kendini daha toparlanamamış arkadaşının odasının pervazına yaslandı. Tatlı tatlı gülümserken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Bir insan tembel olabilir kabul ediyorum. Ama cidden büyüsünün de düello dışında tembel olabileceğine inanamazdım...Sen olmasaydın"

Sirius yüzünü buruşturarak arkadaşına bakınırken Remusun sırıtan yüzüne orta parmağını havaya kaldırdı. Remus,kendi orta parmağına ufak bir öpücük bırakırken Sirius gözlerini devirdi. Bavulu Remusunki gibi girişine yönelirken söz aldı.

"Biz dördümüz buraya gelirken hiç ayrılmayacağız diye düşünmüştüm."
Arkadaşıyla birlikte merdivenlere yönelen Remus devam ettirdi.

"Bu ev ilk olarak sen ve Jamesin gidişine tanık oldu ha? Yaşlı Potterların ölümünün ardından tekrar buraya geldiniz. Ve bende işte o zaman ayrılmayız diye düşündüm."

"Sonra şimdiki neslimizi devam ettiren kızıl bir şeytan geldi. Küçük Jamesie'yi bizden ayırdı."
Remus,Siriusa karşı gözlerini devirirken  salondaki koltuklarına yaslandı.

"Normal insanlar buna evlilik diyorlar,Pati."
Siriusta Remusa benzer bir şekilde kollarını göğsünde birleştirerek Remusun karşısına bakan duvara yaslandı. Gözlerinı dostundan ayırmadan söz aldı.

"Aynı şey değil mi?"
Remus onaylamaz bir şekilde başını salarken tekrar söz aldı.

"Birkaç küçük dalgalanmayı saymazsak,Peterın ailesi dışında buradan ayrılan olmadı."

"Küçük dalgalanma dediğin,Dorcas'ın ölümü mü?"

"Bunu benden çok kafaya takıyor gibisin."
Sirius kaşlarını çatarken elini boynuna götürerek kaşıdı. Kurumuş dudaklarına dilini sürterken tekrar söz aldı.

"Çabuk unutuyorsun. Unutmaya çalışıyorsun"

"Unutmamaya çalışıyorum...Becerebildiğim kadarı senin tepkini topluyorsa iyi iş çıkarıyorum,demek."
Sirius omzunu silkerken konu değiştirme çabasına girdi.

"Ve şimdi de zorla buradan ayrılıyoruz."
Remus dostunu zorlamamak adına konu değiştirme çabasının karşılığı olarak başını onaylarcasına salladı.

"Bu hem sevdiğim hem de nefret ettiğim bir zorunluluk."
Sirius da ona katılırken adımlarını kapıya yönlendirdi. Remus da peşinden gelirken Sirius konuşmak için dudaklarını araladı.

"İşte bu yüzden vahtiz babası ben olmalıyım,"

"Aynı zorluklara beraber katlanıyoruz,Pati. Başka bir gerekçe bul"
Cisimlenme sınırına ilerlerken genç adam artık sıradanlaşan konuşmalarına tekrar giriş yaptı.

Different ChoicesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin