Different Choices

11

"Harry,seni bu yıl elimizden geldiğince korumaya çalıştığımızı biliyorsun değil mi? Bu uğurda halkıma yalan söylediğimi de biliyorsun."

"Bunu sizden ben istemedim"
Dudaklarını araladı ve tekrar söz aldı.
"Size yemin ederim bakanım. O kadehe elimi dâhi sürmedim"

Adam ince bir şekilde hıhladı ve neredeyse kükreyerek söz aldı.

"O zaman o parşömen adını kendi yazdı ve uçarak kadehe gitti!"
Kızıl kadın kaşlarını çatarak söz aldı.

"Oğlum yapmadım diyorsa yapmamıştır,bakanım. Oradan bakılınca kendini tehlikeye atmaktan zevk alan biri gibi mi duruyor?"
Yanındaki kadına katılan dağınık saçlı adamdan önce söz aldı.

"Elimizdeki kanıtlar bunu gösteriyor,Mrs.Potter!"
Sinirden deliye dönmüş bir şekilde ayaklanan adama karşı James dudaklarını birbirine bastırdı.

"Eşime ve oğluma karşı sesiniz pek yüksek çıkıyor,bakanım. Kesmek zorunda bırakmayın beni."
Sihir Bakanı adama karşı hıhladı ve sahte bir samimiyetle ona döndü.

"Sen bir bakana karşı nasıl konuşulması gerektiğini unutmuş gibisin Potter."
James ela gözlerinin kararmasına engel olmadan dudaklarını araladı.

"Sizde masum bir çocuğa bağırıp çağrılmaması gerektiğini unutmuş olmalısınız. Içimden bir ses bu durum böyle devam ederse ailemle burada geçen son saniyelerimin olacağını söylüyor."
Lily kocasına katıldığını belirtir şekilde doğrulurken Harry yeşilliklerini müdüre dikti. Babasının dedikleriyle hayrete düşmüş gibiydi.

"Bir ölüm yiyen gibi konuşuyorsun Potter-"
Sihir Bakanının omzuna elini koyan adam söz aldı.

"Onlar yapılması gerekeni yapıyorlar. Oğullarının yanındalar diye bu iddia hoş değil Fudge. James lütfen yerine geç,oğlum"

Sıkılı yumruğunu tutan kadın kocasının oturmasını sağlarken müdüre döndü.

''Oğlumuz bir oyunun kurbanı."

"Şüphemiz yok Lily, en azından benim.."
Sihir Bakanı yerinde durduramadığı öfkesini dizginlemeye çalışırken çocuğa döndü.

"Turnuvaya katılacaksın. Yüzümü de kara çıkarmayacaksın"

Harry hırlamasına engel olamadı. Şimdiye kadar onunla bu cüretle konuşan kimse olmamıştı. Harry en son 12 yaşındayken annesinin ısrarları ile teyzesi ve eniştesiyle tanışmaya zorlandığında benzer bir duruma tanık olmuştu. Babasının anlattığından daha da fazla büyücü karşıtı çıkmışlardı ve oğulları dahil üçlünün Potter ailesinin birer ucube olmasıyla ilgilli başlayan tartışmada eniştesi kolunu sert bir şekilde kavramıştı. Büyü özünden önce babası şişman adama sağlam bir yumruk gönderirkenki öfkesini simdi de hissediyordu.

Güç ondaydı ama bakanlığı alarma geçirecek olmanın verdiği tedirginlikle babasının yumruklarına annesinin zehir fışkıran sözlerine muhtaçtı.

Aynı şekilde bugün bu saatlerde tekrar güç ondaydı ve tekrar anne ve babasının sözlerine muhtaçtı.

Dursleylerin evi sabaha doğru başlayan nedensiz bir yangında küle dönüşürken Harry aynısını bakana da yapmayı düşünüyordu

"Biraz daha böyle konuşursanız Turnuvanın ortasına geçip Quidditch oynamaya başlayacağım"
Dedi ve ekledi.
"Benim damarlarımda akan Fransız kanını unutmayın efendim. Reşit olmama kalan birkaç ayda vatanımı seçme hakkım varken bana emirler yığdıramazsınız. Tamamen sizden sayılmam,Monsieur"

Bakan çocuğun haklılığına ve aileye karşı tepkisinde kendini kaybettiği için pişmanlık duyacaktı ama bu şimdi değildi.

"Umarım"