Different Choices

2

"Şimdi mi?"

"Daha ne kadar bekleyebiliriz ki? Bu kehanet bizim gerçek bir aile olacağımızı öğrenmeden birkaç gün önce ortaya çıktı ve Voldemort daha da mümkünmüş gibi çıldırdı!"
Kızıl saçlı kadın tekrar konuşmak için dudaklarını araladı.

"Her birinizin onayını kararımı değiştirmek için almıyorum. Sizler benim için önemlisiniz. Dediklerinizde bizi düşündüğünüzü biliyoruz ama..."
Kızıl saçlı kadın uzun soluk renkli parmaklarını karnına götürdü. Tekrar dolmaya yüz tutmuş yaşlarını uzaklaştırmak için gözlerini hızla kırparken tekrar söz aldı.

"Ben onu kaybedemem. Bu sefer olmaz."
Kadının yanına bu sefer kocası gelirken Peter arkadaşının durumunu göz önünde bulundurarak konuştu.

"Seni anlıyorum,Lils. Ama bu sefer ki basit bir düşük olmayabilir. Kimse onun ölümünü istemiyor"

"Ama Yoldaşlıkla olmamız oğlumun ölümü demek oluyor,dostum."
En yakın arkadaşının ses tonundakı titreklik ile gözlerini kaçırdı.

"Sadece iki ay içinde sayımız yarıya indi. Ve Ölümyiyenlerin sayısı ise üç veya beş katına çıktı. Sadece bizim uğraşmamızla doğru taraf kazanmayacak"

"Sen de mi Remus?"
Hayal kırıklığı dolu sesine yakışıklı adam omuz silkti.

"Seçilmiş çocuk,bizden olmasaydı onu ve ailesini önemser miydik? Kazanmaya odaklanır,yıkılan aileler için üzülmekten başka birşey yapmazdık. Belki de buradaki herkes bu yolda canını verirdi ama hayatını dolu dolu yaşayarak...Kimse bu çocuğun ne yaşadığını düşünmeyecek ufak bir taziye konuşmasından sonra yanlız kalan o olacak."

"Longbottom da var. Üç kez karşı çıkmışlardan bir saf..Safkan varken.."

"Onu bilemeyiz. Bildiğin üzere Voldemort ideolojisinde ufak bir değişiklik yaptı"

"O güçlü büyücüler arasında kanı yüzünden ona katılmayanlar içindi,Sirius. Ailenden bunun yüzünden kaçmadın mı sen?"
Elindeki bardak ile amerikan tarzı salona geri dönen uzun saçlı adam başını onaylarcasına salladı.

"Ailemin ona katılmak için hiçbir zorunluluğu yoktu. Ama..Gerçek ailemin bir zorunluluğu var."
Peter,eşinin yanına birlikte sakinleşmeye çalışmak için oturan Jamesin yerini alarak volta atmaya başladı. Parmaklarındaki titreklik tüm bedeninin öfkeyle sararken mırınladı. Sirius su dolu bardağı ikiliye uzatırken Peter bu sefer sesini yükselti.

"Her biriniz...Daha önce bunda anlaşmışsınız...Bensiz"
Sirius arkadaşının belirgin kırgınlığına afalayarak söz aldı.

"Remus ve ben...Sen bizden ayrılma kararı almasaydın çataloğlan için 24 yaşına kadar yaptığımız planları görebilirdin"

"Annem...Aile olarak zor bir dönemden geçiyoruz,onların banà ihtiyacı vardı,ben,sadece onlarla olmak için geçici bir süre ayrıldım. Yaklaşık 6 ay boyunca..."
Ayakta ki dostuna ayaklanarak yanına yetişen Remus dostunun omzunu sıvazladı.

"Biliyoruz,Pete. Nasıl birşeyin içinde olduğunuzu biliyoruz. Ama bizim durumumuzun da aşağı kalır bir yanı yok sen de bunu biliyorsun. Sadece 5 ayımız kaldı. Doğum gününde mi saldırıya uğrarlar? Diagon yolunda yaptığımız gezintilerde mi tehlikede oluruz?Hogwarst ekspresine mi gelir sence? Ya da...daha konuşamazken mi Voldemort canımızà okur!"

Ağzından öfkeyle çıkan sözlere karşı Peter yumuşak bir şekilde cevap verdi.

"Çocuk,biz karanlıktayken güvende olacak. Peki biz karanlıktayken diğer çocuklar güvende olacak mı?"
Remus bunun üzerine dudaklarını diliyle ıslattı.Davranışlarında kontrolünü kaybedeceği gerçeğini ortaya döküyordu,dostu.

"Her baskına katılmamız gerekmez."

"İyi biliyor gibisin."
İkili arasında tekrar alevlenmeye başlayan tartışma ile Remus geri çekilirken Sirius sinirle söz aldı.

"Bir tek senin için mi zor sanıyorsun? James anne ve babasının katilinin ayağına sırf oğlu için gidiyor! Lily, Voldemortun asasıyla can veren arkadaşına rağmen oğlu için merhamet dilemek zorunda! Remus,sevgilisini öldüren herife sırf dostları için katlanacak ve ben...Terk ettiğim nefret ettiğim ailemin benden istediğini yerine getirmiş olacağım! Ne anlamı kaldı onlardan kaçmanın? Eninde sonunda onlara dönüştüm. Gerçek bir Black'e! Ama tek farkım bunlara Potterlar için dayanma isteğim!"

Sirius biçimli kaşlarını havalandırarak tekrar söz aldı.

"Ve sadece şu iki aptal karşıya geçerse ne yapacağız Peter? Jamesin oğlunu öldürebilir misin? Lilye afedilmez uygulayabilir misin? Kendini öldürmeden,isteği dışında orada olduğunu bildiğin arkadaşlarından uzak yaşamaya dayanabilir misin? Cevabın evet ise şimdi çık ve git. Ama ben dostlarımın her zaman her koşulda yanında olmak için varım! Söyle Peter,bit çapulcu diğerini ardında bırakır mı?"

"Sirius..."

"Sakin olmamı falan isteme,James. Şu an konuşmamız gereken konu Snape in bizi onun yanına götürüp götüremeyeceği olmalı! Ergenlik hormonlarından kurtulamamış olgun düşünmeyen dostumuzla bir tartışma içinde olmamamız gerekirdi"

"Olgun düşünememek ha Sirius? Bunu sen mi söylüyorsun? Ciddiye almalı mıyız?! Asıl mantıklı düşünce bir çocuk için taraf değiştirmek olmamalı. Çocuk için en iyisini yapmaya çalışmak yerine en kolayına kaçıyoruz öyle mi?"

"Oğlum, senin için en kolay olan yolda mutlu ve sağlıklı olacak."

"Peki ya diğer herkes? Sırt sırta verdiklerini sırtından vurabilir misin ki Lily? Bu kadar mı düştünüz?! Şu an güvenlik duvarlarını-"

"O lanet sözü verip köşeye çekilebiliriz!"

"Voldemort işine yaramayanı canlı tutar mı sence!"

"O vakit işine yararım!"
Şimdi karşısına dikilen adamın elalarına tiksinerek bakındı.

"Tek gayem ailemizin yaşamı Peter! Bizi ölüme sürüklüyorsun göz göre göre!"

"Çıldırmışsınız!"
Peter koltuğa bıraktığı paltosunu alırken kızıl saçlı kadın söz aldı.

"Buna üzüldüm,Pete."
Peterın koyu gözleri aniden kızıl kadının yeşilikleriné dikildi.
"Yanımızda olacaktın,karşımızda değil."

Peterın gözleri hızla geride bıraktığı gerçek ailesine dalarken ses tonunu bu sefer daha da kuvetlendirdi.

"Asıl karşıya geçen sizsiniz! Okuldayken düşüncelerimiz uyuşurdu!"

"Artık okulda değiliz ve çocuk ta değiliz, Pete! Ne kadar istemesem de artık büyüdük! Doğru karar vermemiz gerekiyor. Makul olanı!"

"Size göre makul olan kararınızı desteklemiyorum"