Bölüm 1

5.6K 223 17
                                    

Acı. Hissettiğim ve düşünebildiğim tek şey acıydı. Tüm bedenimde hissettiğim tek şey kocaman bir acıydı. Acaba sadece bana mı büyük geliyordu bu acı? Yoksa gerçekten de büyük bir acı mıydı? Gözlerimi açmaya çalıştım. Ne kadar da yorgundum böyle.

Gözlerimi açtığımda görüşüm net değildi. Bulanıktı. Fakat renkleri seçebiliyordum. Beyaz. Görebildiğim tek renk buydu. Gözlerim netleşirken boynumu oynatmaya çalıştım. Fakat bu daha fazla acı hissetmekten başka hiçbir işe yaramadı. Oda. Beyaz dezanfektan kokan bir oda. Hastane. Evet evet burası hastaneydi. Ses. Kapının açılma sesi. Daha sonrasında ayak sesleri.

"Alen Hanım"

Sesin geldiği yöne gözümü çevirdim. Şişman siyah saçlı çirkin bir hemşire. Konuşmaya çalıştım ama ağzımı hareket ettiremeyecek kadar yorgundum. Alen kimdi ayrıca? Bu bir isim miydi?

"Ben hemen ailenize ve doktora haber vereceğim"

Hemşire hızla odadan çıktı. Aile mi? Onlar da kimdi? Benim bir ailem mi vardı? Neden zihnim bomboştu? Ne bir insan ne de bir olay vardı zihnimde. Acaba aklım hala yerine gelmemiş miydi? O zaman nasıl düşünebiliyordum? Gene kapının açılma sesini duydum.

"Kızım!"

Bir kadın bana sarıldı. Canım acımıştı. İnledim ve bunun üzerine kadın sarılmayı bıraktı. Kızım demişti. Ben onun kızı mıydım? Ama neden tanımıyordum?

"Hastanın yanından çekilin lütfen"

Arkada beyaz önlüklü orta yaşlı bir doktor belirdi ve bana doğru yürüdü. Gözümü açıp içine ışık tuttu.

"Büyük bir kaza geçirdin ve bu yüzden enerjinin olmadığını tahmin edebiliyorum. Parmaklarını oynatır mısın?"

Dediğini yapmaya çalıştım sanırım başarmıştım.

"Aferin sana. Demek ki denilenleri anlayıp yanıt veriyorsun. Zihnin açık. Şöyle yapalım. Sorduğum soruların cevabını biliyorsan sağ elini bilmiyorsan sol elini oynat. Anlaştık mı?"

Sağ elimi anlaştık manasında oynattım.

"Başına ne tür bir kaza geldiğini hatırlıyor musun?"

Bunun cevabını kesinlikle bilmiyordum. Sol elimi oynattım.

"Şu adamı tanıyor musun?"

Daha demin bana sarılan kadının yanındaki orta yaşlı adamı gösterdi. Hayır tanımıyordum. Sol elimi oynattım.

"Yaşın kaç?"

Bu garipti. Bilmiyordum. Gene sol elimi oynattım.

"Peki adın ne?"

Bunu da bilmiyordum. GENE sol elimi oynattım.

"Anlıyorum. Cevapladığın için teşekkür ederim. Şimdi dinlensen iyi olacak. "

Doktor ışığı da alıp yanımdan uzaklaştı. Aile olarak adlandırılan kişilere döndü. Onlar da endişe ve soru sorarcasına doktora bakıyordu. Üç kişilerdi. Orta yaşlı adam ve kadın. Genç bir oğlan.

"Böyle ağır kaza geçiren birinde bunun yaşanmaması anormal olurdu zaten"

"Ne oldu Metin Bey? Kızımın nesi var?"

Bu orta yaşlı adamdı. O babam mıydı?

"Bacak ve kol kırıkları. Göğüs kafesindeki çatlaklar ve kafa tasındaki hasar dışında hafızasını kaybetmiş."

Tahmin etmeliydim. Demek bu yüzden zihnim bomboştu. Anlattığına bakılırsa hissettiğim acının nedenlerinin de bir hayli fazla olduğunu anlamak zor değildi. Buna neden olacak ne kadar büyük bir kaza geçirmiştim.

"Hafıza tamamen kaybedilmiyor. Mekanlar,kişiler ve olaylar unsurlarından en fazla ikisi kaybediliyor. Alen de ise tahminimce olaylar ve kişiler gitmiş. Mekanları ise hatırlıyor olmalı. Hafızasını getirmede mekanlar büyük bir rol alacaktır. İnsan hafızası çok gariptir. Hiç olmayacak ses koku ve görüntülerden bile bir şeyler hatırlayabilir. Fakat süre konusunda yorum yapmak mümkün değil. Tabii bu biraz da Alene bağlı. Hafızasını ne kadar zorlarsa o kadar çabuk hatırlar. Sizde onun hiçbir eşyasına dokunmayın. Zira onun için herşey bir anı taşıyor. "

Mekan mekan mekan. Evet aslında zihnimde birşeyler beliriyordu. Doktor haklıydı. Biraz daha beni kontrol ettikten sonra doktor odadan çıktı. Genç oğlan yanıma bir sandalye çekti.

"Anne baba siz gidin ben onla kalırım"

İkisi onaylayarak odadan çıktı. Bu kişi abim miydi?

"Eveett. Demek sana hayatını yeniden anlatmamız gerek ha?"

Tebessüm etti ama bu tebessüm biraz zorlama gibiydi. Korkar gibi...

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin