Bölüm 16

2.1K 149 1
                                    

multimedia da karakterlerimizin kafamdaki benzer halleri var bunlara benzediğini düşünebilirsiniz :) iyi okumalar 

"Biraz dışarı çıkacağım"

Aile olarak tanıtılan kişiler bana baktılar. Baba olarak tanıtılan kişi konuşmaya başladı.

"Biraz geç değil mi?"

Adi.Pislik.

"Değil"

Ona ters ters bakınca şaşırdı. Anne olarak tanıtılan kişi gerginliği fark edince araya girdi. 

"Tamam, çok geç kalma kızım haber ver olur mu?"

"Tamam"

Evden hızla çıkınca aynı hızda merdivenlerden indim. Kapıda bir araba vardı. 

"Hey Alen, gelsene"

Arabadan inen Burak'a baktım. Şoför koltuğunda başka biri vardı. Arabaya binerken yukarıya baktım. Abim olarak tanıtılan kişi camdan bize bakıyordu. Ona aldırmadan arabaya bindim.

"Ailemin arabası, bu da şoför, filmlerde ve dizilerde neden öyle gösterirler bilmiyorum çoğu zengin aile tam on sekiz olmadan çocuklara araba falan vermezler. Bizi züppe gibi göstermelerinden hiç hoşlanmıyorum"

Aslında Buraktan beklemediğim güzel ve doğru bir tespitti. 

"Haklısın. Tek amaçlar insanları olamadıkları o hayata daha çok özendirmek. Pirim yapmaktan başka bir şey olduğunu düşünmüyorum"

Gülümsedi. İlk defa ortak bir konu bulmak beni sıkmamıştı. Anlaştığımız bir nokta bulmak beni şaşırtmıştı. Kısa sürede çalıştığım yere gelmek beni memnun etmişti. Burakla arabadan inince kapıdaki iki güvenlik bize baktı. Hey bana çok tanıdık geliyorlardı. Beyaz tenli iri yarı adam bana gülümseyerek baktı ve yaklaştı.

"Alen? İyileşmişsin"

Tebessüm ettim. 

"Gel, patron seni merak ediyordu"

Burak ne olduğunu anlamamıştı fakat sessiz kalmayı tercih ediyor gibiydi.Ona nazaran ben gayet halimden memnundum. Clupta üst kata çıktık ve bir kapının önünde durduk.

"Patron, Alen gelmiş"

"Alen mi? Gel kızım gel"

Burak da ben de içeri girdik. Patronu görünce nedense içimi sevinç kaplamıştı. Yaşlı ve tatlı bir adamdı. Suratı güzel ve melek gibiydi.

"Alen kızım otur şöyle, nerelerdesin sen"

Gösterdiği yere oturdum. Konuşmaya nasıl başlayacağımı bilmiyordum ki.

"Aslında bir kaza geçirdim ve hafızamı kaybettim"

"Ne? Kaza geçirdiğini biliyordum fakat hafızanı kaybettiğinden ailen bana bahsetmedi"

"Bana da hiçbir şey demiyorlar. Burayı kendi anılarımdan hatırladım. Belki de yardımı dokunacak şeyler öğrenebilirim diye geldim"

"Elbette yardım ederim kızım, dur içecek bir şeyler söyleyeyim"

  

"Nereden başlayayım kızım?"

"Bildiğiniz her şey olur"

"Seninle ilk karşılaştığımızda on beş yaşındaydın. Bana tüm ailevi durumları anlattın. Benim hiç çocuğum olmadı. Sana çocuğum gibi değer verdim. Çok gururlu bir kızsın. Bedavadan parayı hiç kabul etmedin. Seni burada işe aldım. Çokta iyi bir çalışansın. Yeteneklerini çok iyi biliyorum. Resimlerine götürüp resim okuluna gösterdim. Seni çok severek kabul ettiler. Sonra okul maçına kulüpleri getirdim. En iyi tenis okullarından biri seni kabul etti. Sende düzene sokacağın şeyler vardı ama sadece nasıl düzene sokacağını bilmiyordun bu durumda da ben devreye girdim. Hayatını düzene soktun. Amacın resim atölyesi gibi bir yer açmaktı. Bunun için üniversite de sanat bölümü okumaya karar vermiştin. Ama üç ay önce kaybolmuştun ortalıktan. Seni çok aradım. Buldum da. Ama annenle baban bana engel oldu. Çok üzülmüştüm. Ama gelmene çok sevindim kızım"

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin