"Mehmet amca"
"Efendim kızım"
"Korkuyorum"
"Neyden korkuyorsun kızım?"
"Sanki Oğuzu bulamayacağım gibi bir his var içimde"
"Deme öyle kızım,elbet bulacaksın. Ben de yardım edeceğim sana"
Alışveriş uzun sürmüştü ama artık rahattım. Sonunda beni yansıtan şeyler bulabilmiştim.
"Tenis kulübüne geldik efendim"
Şoförün sesiyle dışarıya baktım. Dışı anımdaki gibiydi. Arabadan inince bildiğin o yolda hemen yol almaya başladım. Kapıdan geçince karşımda bir sürü tenis alanı gördüm.
"Alen?"
Soluma baktım. Yüzü tanıdık geliyordu.
"Hey millet! Alen gelmiş!"
O kız bağırınca çoğu kişi bana baktı ve raketleri bırakıp bana doğru yöneldiler. Bu yüzlerin çoğu bana tanıdık geliyordu. Birden bire Mehmet amcanın varlığını yanımda hissedince şaşırdım çünkü karşımda bana merakla bakan gözler vardı ve onları incelemekle meşguldüm.
"Müdürün yanına çıkalım Alen"
Mehmet amcayı takip ederken arkamdan sesleniş için arkamı döndüm.
"Oğuz i.."
Birisi onun ağzını kapattı. Ama ben çoktan merdivenden inmeye başlamıştım. Çocuğun önünde durdum.
"Oğuz?"
"Ne Oğuzu?"
"Oğuz dedin"
"Hayır demedim"
Bir adım attım. Sinirle ona baktım.
"Dedin!"
Çekindi. Ani çıkışım onu ürkütmüştü.
"Yanlış duymuşsun demedim"
"Kızım gel"
Mehmet amca kolumu tutuyordu. Kolumu çekip hızlı hareketlerle merdiveni çıktım. Odaya hışımla girince gene tanıdık bir yüzle karşı karşıya geldim.
"Alen?"
"Hocam"
"Gel Alen"
Mehmet amca da peşimden geldi. Koltuğa oturdum. Aslında buradakilerin Oğuzu tanıdığını düşünmüyordum. Çünkü Oğuz tenis oynamazdı. Buradakiler onu benimle olan biri olarak biliyordu. Ama ne diyecekti ki? Çok korkmuştu. Onu korkutmuştum. Zaten işime yarar bilgi veremeyecekti. Buna emindim. Resim kursu birilerini sıkıştırmak için daha güzel bir yerdi. Oturmamla kalkmam bir olmuştu. Kapıya yönelirken bana şaşkın şaşkın bakan hocama baktım.
"Hocam sonra mutlaka uğrayacağım"
Merdivenlere yönelirken ilgimi bir kupa çekti. Koridora monte edilmiş 'KUPALARIMIZ' adlı cam dolaba baktım. Ortadaki kupaya odaklanmıştım. 'Alen Bozkurt İzmir İl Birinciliği'. Sağımda ise bir fotoğrafa baktım. Yüzlerce fotoğrafla dolu duvara baktım. Oraya yöneldim. Beş tane fotoğrafta ben vardım. Üçü maç esnasındaydı. Birinde boynumda madalya ve yanımda da önemli simalar. Diğeri ise çok ilgimi çekmişti. Sağ kolumda Mehmet amca sol kolumda ise Oğuz. Kareye bakarken ikinci kez güldüğümü gördüm. 'Alen Bozkurt'un ailesi. Babası ve nişanlısı'. Resmin altındaki bu açıklama daha da ilgimi çekmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/40501674-288-k941999.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK
Teen FictionAlen hastanede uyandığında geçmişiyle alakalı hiçbir şey hatırlamayan bir genç kızdır. Kişiler ve olaylar ona çok yabancıdır. İçinde hissettiği kocaman bir boşluk vardır. ara sıra gelen anıları şu an yaşadığı hayattan tamamen farklıdır. O kimdi? O g...