Serkan'ın ağzından
3 ay önce
"Kızınız uyandı"
Şişman siyah saçlı hemşire bu cümleyi kurar kurmaz Alen'in ailesi odaya koştu. Hemşire bana baktı ama yerimden kıpırdamadım. Öncekinde ilk ben gittim de ne olmuştu? Alen intihar etmişti.
İçimde çok büyük bir pişmanlık duygusu vardı. Keşke bu toplara girmeseydim diye düşünüyordum. Günlerin verdiği yorgunlukla ayağa yavaşça kalktım. Alen'in odasına yaklaştım. Kapının önünde durup doktorun dediğini dinlemeye başladım.
"Anlıyorum. Cevapladığın için teşekkür ederim. Şimdi dinlensen iyi olacak. "
Doktor bu sözleri büyük ihtimal Alen'e söylemişti. Bir kaç saniye sonra yeniden konuşmaya başladı.
"Böyle ağır kaza geçiren birinde bunun yaşanmaması anormal olurdu zaten"
Hemen Alen'in babasının sesi geldi.
"Ne oldu Metin Bey? Kızımın nesi var?"
Evet. Nesi vardı?
"Bacak ve kol kırıkları. Göğüs kafesindeki çatlaklar ve kafa tasındaki hasar dışında hafızasını kaybetmiş."
Kalbim de bir şeyler gümbür gümbür ederken iyice kapıya kulağımı dayadım.
"Hafıza tamamen kaybedilmiyor. Mekanlar,kişiler ve olaylar unsurlarından en fazla ikisi kaybediliyor. Alen de ise tahminimce olaylar ve kişiler gitmiş. Mekanları ise hatırlıyor olmalı. Hafızasını getirmede mekanlar büyük bir rol alacaktır. İnsan hafızası çok gariptir. Hiç olmayacak ses koku ve görüntülerden bile bir şeyler hatırlayabilir. Fakat süre konusunda yorum yapmak mümkün değil. Tabii bu biraz da Alen'e bağlı. Hafızasını ne kadar zorlarsa o kadar çabuk hatırlar. Sizde onun hiçbir eşyasına dokunmayın. Zira onun için her şey bir anı taşıyor. "
Birden aklımda harika bir fikir işlemeye başlarken içimdeki umut kocaman bir ağaç olmuştu sanki. Kapıdan uzaklaşıp hemen kapının karşısındaki duvara yaslandım. Bir kaç dakika sonra doktor, Alen'in annesi ve babası odadan çıktı.
"Sen onu görecek misin?"
Bu soruyu soran Alice teyze görmemi istemiyor gibiydi. Zaten burada bulunmamı da istememişlerdi. Ama hepsi benim planıma uymak zorunda kalacaktı.
"Kantine inelim mi? Size anlatmak istediğim şeyler var"
Kafalarıyla şaşırmış biçimde onayladılar. Kantine inerken Mineye ve Mehmet amcaya çoktan mesaj atmıştım.
"Neden hepimizi burada topladın?"
Konuşan Mineye baktım. Hepsinin gözü benim üzerimdeydi.
"Herkes Alen'in yeniden aynı şeyi yapmasını istemiyor değil mi?"
Hepsi onaylar biçimde başını salladı.
"Ben de bir plan yaptım"
Engin amca hemen lafa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK
Teen FictionAlen hastanede uyandığında geçmişiyle alakalı hiçbir şey hatırlamayan bir genç kızdır. Kişiler ve olaylar ona çok yabancıdır. İçinde hissettiği kocaman bir boşluk vardır. ara sıra gelen anıları şu an yaşadığı hayattan tamamen farklıdır. O kimdi? O g...