"Neden?! Neden benim olan bir eşyayı bana sormadan atıyorsun?!"
Sinirle üstüne yürümeye başladım.
"Kızım ne bileyim attım işte"
Çekiniyordu.
"Kızım deme bana!"
"Ama kızım..."
"Kızım! Deme! Dedim!"
Resmen çığlık atmıştım. Baba ve abi olarak tanıtılan kişiler sesimle odaya koştular. Babam olarak tanıtılan kişi öne atıldı.
"Ne oluyor burada?"
"Ne oluyormuş? Sana ne! Ne olduğu açık değil mi?"
"Düzgün konuş Alen"
"Düzgün konuşmazsam ne yaparsın ha?! Haa dur ben söyleyeyim! Döver misin?! Yoksa annemi mi aldatırsın?! Hangisi! Desene bana!"
Hepsi donakaldı. Adeta buz kesildiler. Ama hayır durmayacaktım. Annem olarak tanıtılan kişi beni sakinleştirircesine konuşmaya başladı.
"Kızım sakin ol. Gel konuşalım. O zaman halledemedik şimdi halledelim"
Bakışlarımı ona çevirdim. Gözleri dolmuştu.
"Sus! Sen sus! Sen hiç konuşma! O en azından facebook dan bir kadınla mesajlaştı sadece mesaj attı! Sen ne yaptın ha?!"
Kolumu tuttu. Ağlamak üzereydi ama sinirlenip tutacak kadar yüzsüzdü.
"Ne var! Ne tutuyorsun! Yalan mı?! Ne bok yiyordun o herifle?! Hala gizli köşelerde aşna fişne yapıyor musunuz?!"
Sağ yanağımda bir acı hissettim. Tokat. Babam olarak tanıtılan kişi bana tokat atmıştı.
"Kendine gel Alen"
"Kendime geleyim öyle mi?!"
"Evet sakin ol ve kendine gel."
Odanın kapısından onları içeri sokmamıştım odama girip masanın üstündeki gözüme batan çirkin süslü vazoyu elime aldım. Geri kapımın önüne geldim.
"Gayet kendimdeyim baba!"
Elimdeki vazoyu kafasına geçirdim.
"Bak gelenekler değişmiyor!"
Kafasında oluşan yarayla yere düştü. Şoke olmuştu. Bana hiddet ve sinirle baktı.
"Ben bu kızı öldürürüm!"
"Öldürsene! Çok memnun olurum! Ben mezara sen hapishaneye! The and! Mutlu son!"
Zor da olsa ayağa kalktı. Abim olarak tanıtılan kişi onu tutarken annem olarak tanıtılan kişi beni tuttu. Hala birbirimize bağırıyorduk. Tıpkı o eski günlerdeki gibi...
"Al biraz su iç"
Abim olarak tanıtılan kişinin uzattığı suyu aldım. Bir iki yudum alınca iyice sırtımı koridorun duvarına yasladım. İkisi hastaneye gitmişti. Daha deminki bağırmalarımdan dolayı boğazımda acı vardı. Ama ufak da olsa rahatlamıştım. Yorulmuşluk hissinin aksine deşarj olmuş gibiydim.
"Neleri hatırlıyorsun?"
"Sadece sekizinci sınıf ve lise üçün ikinci döneminden sonrası yok.Gerisi zihnimde"
Derin bir nefes verdi. Sen bir şeyler yaptın biliyorum. Ama merak etme. Seninde pisliğini hatırlayacağım.
"Abi"
"Efendim"
"Oğuzu tanıyor musun"
"Hayır"
Yalan. Seni yalancı.
"Neden sordun?"
"Hiç sordum işte boş ver"
Dün akşamki kavgadan sonra neredeyse kendim gelmiştim. Evet zihnimde boşluklar vardı fakat kendime ya da çevreme yabancı değildim. Mesela eski okulumu biliyordum. Arkadaşım yoktu. Nerede çalıştığımı nerelerde takıldığımı nelerde eğitim gördüğümü... Ama hala tamamen ben değildim. Buna rağmen kimseyi umursamaz saldırgan kişiliğim geri gelmişti.
Birden bire kendime gelince hafızam olmadığı zamanki benliğime acıyordum. Ne kadar da kötü bir durumdaydım. Dolaptan asker yeşili pantolonumu giydim. Siyah bluzüm olmadığı için abim olarak tanıtılan kişinin dolabından siyah bir bluz alıp üzerime geçirdim.
"Kızım nereye"
"işim var"
"Ne işi"
"Çok soru sorma"
Sustu. Evden çıkınca ve binadan da çıkınca Mehmet amcayı beni beklerken buldum.
"Günaydın kızım"
"Günaydın Mehmet amca"
"Gel arabaya bin. Seni ilk tenis kulübüne götüreceğim sonra resim kursuna. İstersen motor kulübüne de götürebilirim"
"Yok Mehmet amca motor kulübüne gitmek istemiyorum"
Gizli umudum bana sinirli olabilir fakat daha da sinirli yapma niyetli değildim.
"Tamam kızım sen nasıl istersen"
Arabaya bindim. AH. Sevdiğim ve tanıdığım bir araba. Araba hareket edince Mehmet amca konuşmaya başladı.
"O bluz sana büyük değil mi?"
"Abimin bluzu. Ailem tüm kıyafetlerimi atıp yerine cicili bicili şeyler koymuşlar. Bunu da itiraf etmiyorlar o ayrı konu. Hiç koyu renk yok özellikle yaptılar biliyorum"
Mehmet amca bana tebessüm edip şoföre döndü.
"Adem"
"Buyurun efendim"
"Alışveriş merkezine sür"
"Emredersiniz"
Mehmet amcaya baktım. Neden oraya sürmesini istemiştim. Konuşma ihtiyacı duymuştum.
"Mehmet amca gerek yok"
"Alen, lütfen"
"Ama..."
"Hayır kızım. Seni dinlemeyeceğim."
Beni zorla susturmuştu. Borcumu bir şekilde illa ödeyecektim. Bu gidişle yeniden işe başlayacaktım. Ailem olarak tanıtılan kişilerden haz etmiyordum ve onlara da muhtaç olmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK
Teen FictionAlen hastanede uyandığında geçmişiyle alakalı hiçbir şey hatırlamayan bir genç kızdır. Kişiler ve olaylar ona çok yabancıdır. İçinde hissettiği kocaman bir boşluk vardır. ara sıra gelen anıları şu an yaşadığı hayattan tamamen farklıdır. O kimdi? O g...