"Bizsiz mi kutlama yapacaksınız?"
Bize hayal kırıklığıyla bakam Mine ve Burak'a baktım. Açıkçası onlarsız daha rahat oluyordum. Semih benden daha önce davranarak konuşmaya başladı.
"Öyle sözleştik. Sizle finalde kutlama yaparız?"
Güzel bir fikirdi. Hiç yoktan iyiydi. Çok istemeseler de kabul etmek zorunda kalmışlardı.
"Öyle olsun bakalım"
"Anılarının hepsi kötü mü?"
Gecenin sessizliğini bozan bu soru olmuştu. Semihe baktım ama bana bakmıyordu. İzmir'in bir tepesine gelmiştik. Çimlerin üzerine oturmuş sırtımızı motora dayamış kuş bakışı şehri izliyorduk. Ellerimizde de biralar vardı. Kimisi için kutlama olmayabilirdi ama bana göre gayet de güzel kutlamaydı.
"Hepsi değil ama hemen hemen hepsi kötü"
"Ailenle aran iyi değil sanırım"
"Değil"
Kısa süre sessizlik oldu. Bakışlarını üzerime çevirmişti. Bunu hissediyordum. Ama bakmadım. Bakmak istemiyordum.
""Güçlü bir kızsın"
Zor da olsa tebessüm ettim. Gülümsedi. İlk defa bu kadar belirgin gülmüştü. Dişleri inci gibiydi.
"Alen"
"Efendim"
"Burak seni seviyor"
"Biliyorum"
"Sen seviyor musun?"
"Hayır"
"Bunu o biliyor mu?"
"Evet"
"Aptal. Aptal insanlardan nefret ederim"
İçimden 'AYNEN' diye büyük bir çığlık atmıştım. Aptaldı. Haklıydı.
"Anıların da hatırladığın biri var mı? Özel biri?"
Bunları neden sorduğunu anlayamamıştım. Anlamak için ona baktığımda da yorumsuz bir yüzle karşı karşıya geldim. Hiçbir duygunun ifade edilemeyeceği bir yüz.
"Var sanırım"
"Sanırım?"
"Var ama ona ulaşamıyorum. O da bana ulaştı denemez"
Son cümlem ona değil de kendi kendime söylenmiş gibiydi. Ama bu konunun sinir bozucu olduğunu kendi içimde her zaman belirtmiştim.
"Ayrıldınız mı?"
"Hayır. Yani bilmiyorum ama ayrılmadık. Birinin bu kadar sırra kadem basması için ya özellikle saklanması gerek ya da ölmesi gerek"
Son sözler istemeyerek zorla ağzımdan dökülmüştü sanki. Hemen o düşünceyi bir kenara ittim. Açıkçası bu asla isteyeceğim bir şey değildi. Eğer bu kadar çabamın ve aramamın sonunda ölmüş olduğunu hatırlar ya da öğrenirsem asla kendime gelemezdim. Yıkılırdım. Hayat amacımın tacını kaybetmişken nasıl ilerleyebilirdim ki.
"Yani onu arıyorsun diyebiliriz"
Konuşmadan dolayı omuzlarım düşmüş bir biçimde oturuyordum ve o hala dimdikti. O açıdan beni çok rahat görebildiğine emindim. Zaten bakışları gayet hissedilir bir biçimde üstümdeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞLUK
Teen FictionAlen hastanede uyandığında geçmişiyle alakalı hiçbir şey hatırlamayan bir genç kızdır. Kişiler ve olaylar ona çok yabancıdır. İçinde hissettiği kocaman bir boşluk vardır. ara sıra gelen anıları şu an yaşadığı hayattan tamamen farklıdır. O kimdi? O g...