Bölüm 12

1.9K 156 4
                                    

"Sokakta tek başına oturduğuna göre hatırladın. Annen ve babanın nasıl insanlar olduğunu anladın"

"Evet"

Gizli umudum beni kesinlikle takip ediyordu. Tek başıma , yalnız ve anılarımı hatırlamıştım. Oturduğum yerden etrafa baktım. Ama sokak bomboştu.

"Beni arama Alen. Beni bulamazsın. Ben ne zaman istersem o zaman beni görecek ve beni tanıyacaksın"

Ona direnmiyordum. Onun kim olduğunu bilmiyordum ama ona güveniyordum. Tamam bu biraz komikti. Kimse kendini gizli numaradan arayan ve onunla ilgili her şeyi bildiği halde sadece hatırlayınca anlatan birine güvenmeyebilirdi. Belki sapık olarak bile nitelendiredebilirdi ama bana koşulsuz ve yalansız yardım eden tek kişiydi.

"Tamam"

"Şimdi detaylarıyla anlatacağım ve sen de geri evine gideceksin anlaştık mı?"

"Anlaştık"

"Baban anneni aldattığında altıncı sınıftaydın. Bilgisayardan konuşmalarını yakaladın ama annene demedin diyemedin çünkü Alp sana söylememen için bir şiddet uyguladı tabii onun sana şiddet uygulaması ondan nefret etmen için sadece tek bir neden. Bu şimdi konuşulmayacak neyse. Sen kimseye belli etmedin ama babanın şiddete meyilli oluşu ve anneni aldatması ondan nefret etmene neden oldu. Anneni başka bir adamla iğrenç bir pozisyon da yakaladığın da ise yedinci sınıftaydın. Bana o zaman hissettiğin duygularını anlattığın zamanı hatırlıyorum. Annene olan tiksinme duygusunu öyle içten anlatmıştın ki... Bu annenle aranda kaldı ama onlara karşı öyle hisler hissediyordun ki bu etrafa saldırmana neden oldu. Sürekli birileriyle kavga ediyor eve şikayet getiriyor babanla atışıyor ondan dayak yiyor sonra gene eve olay getiriyordun ve gene babanla pürüzleniyordun. Bu senin için doğal bir süreç haline gelmişti. Annene o kadar kırgındın ki onun yüzüne bakmıyordun ve en sonunda annen pes etmiş ve senle iletişim kurmaya çalışmıyordu."

Dedikleri o kadar doğruydu ki... Canımı acıtmıştı. Neden hafızam gitmişti ki? Bunları yeniden hatırlamak ve yeniden hissetmek iğrençti. Hatırlamak bazen çok iğrenç duygulara neden oluyordu. İstemsizce gözüm doldu.

"Ağlama Alen. Ağlaması gereken onlar. Sen değilsin."

Ne kadar yakındı da benim gözümün dolduğunu görebiliyordu? Gene etrafıma baktım ama cidden sokakta yanan lambalar ve ben dışında hiçbir şey yoktu. Hattın diğer ucundaki kimdi bilmiyordum ama o beni koruyabilirdi. Bunu nedense çok derinden bir şekilde hissediyordum.

"Şimdi eve git ve onlara yüklenme. Odana çekil ve uyu.Sadece uyu."

"Tamam"

Telefonu kapattı. Gözümden yaş akmadan gözümü sildim. Telefonu cebime atarken derin düşüncelerimle beraber dar sokaklarda eve doğru isteksiz bir şekilde yürümeye başladım.


"Pöh, Burak'ın böyle bir şey demesini bekliyordum"

"Boş ver ya"

Öğle teneffüsündeydik. Mine bir yandan yemek yerken bir yandan da Burak'ın dedikodusunu yapıyordu. Evet. değişik bir şeydi ama aklım sekizinci sınıfa kadar gelen anılarımdaydı. Annemin ve babamın yaptıklarından sonra çok hırçın olmuştum. Bir çocuk için özellikle bir kız çocuğu için fazla fazla hırçın"

"Al geliyorlar gene"

Mine haklıydı. Burak ve takım elinde öğle yemekleriyle geliyorlardı.Burak yanıma oturdu. Yanıma takımdan birisi daha oturdu. Mine karşımdaydı ve onun yanına da takımdan iki kişi oturmuştu. Fazla kalabalık , konuşkan ve neşelilerdi. Hadi ama çok sıkılıyordum.

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin