3' | Karşılıklı Hazların Galibi.|

1.2K 119 24
                                    


______________________________________________________

"Ananı sikeyim, bu ne?!"

Jungkook aniden duyduğu sesle irkilip başını masadan kaldırdı. Şişmiş ve kızaran gözlerine karşılık kaşlarını çatarak elinde patlayan kalemle uğraşan Jimin'e bakıp hafifçe güldü.

"Jimin, o patlak demiştim sana."

Jimin küfür edercesine ona bakıp ofladı. Elini ıslak mendille silerken sinirle alt dudağını da ısırıyordu. Bu sırada Jungkook kalkıp esnedi ve hafifçe gerindi, hemen ardından rehber hocasının tahtada açtığı videoya bakıp iç çekti.

"Hâlâ mı bitmedi bu?"

Jimin bir an tahtaya bakıp başını sağa-sola salladı. Jungkook dudak kıvırırken başını öne eğip masasına baktı. Resmen uyuyakalmıştı.

Taehyung'un odasında sözde -birlikte sınava çalıştıktan sonrasında 2 gün geçmişti. Bugün matematik sınavı olacaklardı, ancak Jungkook haftasonu yüzünden Taehyung'u hiç görememişti. Sırf bunun için bile oturup ağlayabilirdi. Daha birkaç gün öncesinde onun sıcak nefesi dudaklarındaydı, kalın elleri belinde. Sınav'a çalışmışlardı, evet. Sınav'a.

"İzin vermiyor lanet olası, elim böyle kaldı."

Jimin lavabo izni alamadığı için söverken gözleri takılan Jungkook'a bakıp kaşlarını çattı. Çocuğu çekinmeden sertçe dürttüğünde Jungkook irkilip ona baktı korkan gözlerle.

"Jungkook, kutup ayısı gibi dalıp durma. Sınava 20 dakika kaldı."

Jungkook hızlıca saate baktı. Sabah okulda Bay Kim'i görememiş olsa da demek ki 20 dakika içerisinde sınav kağıtlarını dağıtırken görecekti. İçi istemsizce kıpır kıpır olurken sandalyede kıpırdanip Jimin'e alt dudağını ısırarak baktı.

"Sonra da yüzme saati mi?"

Jimin başını aşağı yukarı salladıktan sonra mora bulanan ellerini yeniden silmeye çalıştı. Kendi kendisiyle savaşırken önlerindeki 10 dakika da böyle geçmiş, sınava son bir tenefüs kalmıştı.

Jungkook tenefüs zili çalarken peşinden sürüklendiği Jimin'le lavaboya koştururken gözleri koridorda hızla geziniyor, sevdiği adamı arıyordu. Her bulamadığında oflarken lavabo kapısının önünde küçük sınıflardan birisi onu durdurmuştu. Jimin çocuğun saçlarıyla oynayıp onu kızdırıp gülerken Jungkook kaşlarını çatıp Jimin'in eline vurdu.

"Jimin çocuklara bulaşma demedim mi sana?!"

Jimin oflayıp kenara çekildiğinde çocuk Jungkook'a Taehyung'un kapalı kapısını elleriyle gösterdi.

"Öğretmen seni çağırıyor abi."

Jungkook başını anında kaldırıp kapalı kapıya bakarken yutkundu. Jimin oflarken çocuk çoktan koşarak kendi arkadaşlarına katılmıştı.

Jungkook başını anında kaldırıp kapalı kapıya bakarken yutkundu. Jimin oflarken çocuk çoktan
koşarak kendi arkadaşlarına katılmıştı.

"Yine ne istiyor bu senden?"

Jungkook iç çekerek dudak kıvırdı, yalandan bir
memnuniyetsiz ifade ile Jimin'e baktı.

"İyi ki bir dersine geç kaldım, kafayı taktı.
Saplantılı."

Jimin kahkaha atıp Jungkook'un kalçasına hafifçe tekme atarak onu ittirdi.

"Yürü git, derdi neymiş öğren de gel. Bende avatar'a dönüşmeden ellerimi sileyim."

Jungkook onu onayladı. Daha fazla dayanamıyordu. Alt dudağını heyecanla ısırdıktan sonra koşar adımlarla Taehyung'un odasına ilerlemeye başladı. Siyah kapıya ulaştığında içi titriyor gibiydi. Bedeni ona engel olsa da kapı kulpunu tutup kendine çekti. Açılan aralıktan içeriye girip kapısını arkadan kapattı.

HOLDİNG BREATH © taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin