_________________________&____________________________
Hayat sırlarla örtülmüş, gerçekleri ucuz yalanlarla kapatan basit bir oyundur.
Basit oyunları çözmek için, basit hamleler gerekir.. tıpkı şu an olduğumuz nokta gibi.
Kapatılan telefon ardından ayağı kalkar kalkmaz açılan kapıyla yutkundu Jungkook, çalışan onlara bakarken diğer adam'a baktı.
"Dışarı gel."
Çalışan sürenin dolduğunu anlayınca telefonunu cebine atarak çıkmıştı odadan. Duvarlar arasında tek kalan Jungkook derin nefesler alırken başını cama doğru çevirdi.
Tıpkı o an hastane odasından başını cama çevirerek kısık gözlerle dışarıyı izleyen babası gibi, endişeyle gözleri gezdi manzarada.
"Jeon."
Duyduğu ses, kulaklarına işlenmiş olan en tanıdık sesti. Ancak sesin sahibine dönüp bakacak gücü yoktu, bunun için yeterli çabası da yoktu. Tüm bu değişen kaderlerin ardından, yıllar sonra yeniden buluşmak..
"Kim."
Sonunda korkusunu yendi Bay Jeon, yerinden başını çevirip kapının önünde duran adam'a baktı sakin gözlerle. Yaşlanmıştı, tıpkı onun gibi yıllar yük olmuştu bedenine.
Ruhunun acıları bedenine kırışıklıklar olarak yansımıştı ikisininde, aynı hayatı yaşayan farklı insanlar olmuşlardı. Bir aşk uğruna.
"Hiç değişmemişsin."
Sesi az çıksa da içindeki öfke ve nefret çenesini kasmasından belli oluyordu adamın.
"Sende, hep aynıydın."
Bay Kim odaya tek başına girip arkasından kapatılan kapıyla beraber kendinden emin adımlarla ilerledi. Hasta yatağının hemen yanında bulunan sandalyeye oturduktan sonra, gözleri en son yıllar önce o kulübe'de gördüğü gözler üzerinde gezerken göğüs kafesinde bir ağrı hissetmişti.
Acıları, hataları, düşmanlıkları ve nefretleri.. hepsi bu oyunun bir parçası olup dağıtmıştı onları. Şimdi ise oğulları, bu oyunun son parçaları olmuşlardı.
"Neden geldin?"
Bay Kim geriye yaslandıktan sonra hafifçe boğazını temizledi. Bu sırada zor da olsa doğrulan Bay Jeon gözlerine bakarak sorduğu sorunun devamını getirdi.
"Oğlumu kaçırdın, beni vurdun. Yetmedi mi?"
Bay Kim ona bakarken bir anlığına öne eğildi. Çenesi sinirinden dolayı kasılırken öne eğilerek dizlerine dirseklerini koydu ve ellerini birleştirdi.
"Sen benden ailemi çaldın, onu zorla kendi eşin yaptın. Bununla da doymayıp ona eziyetler ettin."
Bay Jeon duyduğu sözlerle derin bir nefes alırken dudaklarını yaladı. O, tüm bu yaptıklarını normal görecek kadar vicdansız ve kansız bir adamdı.
"Sen ve oğlunu kurtardım."
Bay Kim ona bakarken bir anlığına öfkeyle gülmeye başladı.
"Tanrı aşkına Jeon! Beni borca sen kandırıp soktun! O gece seninle gelmeseydim kurtarmana gerek kalmayacaktı!"
Bay Jeon ona bakarken gülen adamın gülmesine eşlik etmişti. İkisinin tüm bu gülüşleri öfke ve kırgınlıklardan doğuyordu.
"Rakibimizin kızıyla sevişen sendin küstah adam! Seni o borca sokmasaydım, birlikte batacaktık."
Bay Kim duyduğu şeyle geriye yaslandı. Yıllar önce, yaptığı bir hata vardı eşine karşı. O gece kumarhane sandığı yere gitmeden bir hafta öncesinde, sarhoş olduğu iş toplantısında rakibinin kızıyla beraber olmuş ve eşini aldatmıştı. Kız ertesi gün uyandığında durumu babasına anlatmış, babası da Bay Jeon'u tehdit etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOLDİNG BREATH © taekook
Novela JuvenilKim Taehyung, sen benden annenin intikamını aldın. Ensest değildir. Yaş farkı, semetae-ukekook, öğretmen-öğrenci, açık ve ağır cinsellik sahnelerine dayanır. Bu bilgilere dikkat ederek okuyunuz lütfen.