4' | Günahsız Suçlar.|

1.2K 112 48
                                    


_______________________________________________________

ölüm ve kalım arasında bulunan çizgi.

tıpkı Jungkook'un babasının elinde bulundurduğu kemer kadar ince, ancak etkisi büyüktü. bacakları titremeye başlayan çocuk alt dudağını korkuyla ısırıp tırnaklarının yanında bulunan etleri koparmaktan başka hiçbir şey yapamıyordu.

"Sana saygılı olmayı öğrettiğimi sanmıştım."

Jungkook gözleri hafiften dolarken başını belli belirsizce sağa-sola salladı. Saygısızlık etmemişti.

"Öğretmenine, benim yanımda bağırdın."

Jungkook yutkundu. Babası odaya geldikten sonra rehber öğretmen nedenini anlamadığı bir şekilde Jungkook'u kötülemeye başlamıştı. Çocuk başlarda sussa da derslerden kaçtığına dair söylenen sözlerle dayanamayarak rehbelikçiye sesini yükseltmişti. Bu da son nokta olmuştu. Şimdi evdeydi, yine kendi odasında. Babasının önünde, başı eğik bir şekilde.

"Baba.."

Jungkook bir an başını kaldırıp yalvarır gözlerle
adama bakarken adam kemeri birkaç kere eline
dolayıp kalan uzun ucu sallamaya başlamıştı.

"Üstelik sınıfta kalacak bir not almışsın, en önemli
dersten!"

Jungkook alt dudağını ısırdı. Neden böyle oldu
anlamıyordu. Buna anlam verememişti çünkü o
çalışmıştı, aniden tıkanmıştı. Her şey çok hızlı
olmuştu.

"Ben çalıştım."

Babası sinirle gülerek başını belli belirsiz salladı ve sesli bir iç çekti.

"Seni çalış diye evde bıraktığım gün kiminle ne halt yedin?"

Jungkook bir an afalladığında birkaç adım geriye
kaçtı.

"Çalıştım baba."

Babası derin bir nefes aldı. Yalan söylediğini
düşünüyordu, bu onu daha çok sinirlendirmişti. Ve
son noktaları da bu olmuştu.

Geri kaçan Jungkook'u tutmak amaçlı attığı tokattan sonra Jungkook elleriyle yüzünü kapattı. Darbe almamak için yerde kaçmaya çalıştı.

Ancak bunda pek başarılı olamamıştı, bedenine her vurulan kemerin gölgesi ışık altından duvara yansırken duyulan vuruş sesleri yanında ufak bir çocuğun ağlaması geliyordu, haykırışları, bırakması için yalvarışları.

Ve birçok şey.

________________

"Aish.."

Gece yarısı olmuştu. Babası Jungkook'u tüm hırsını
çıkaracak kadar darp ettikten sonra kemeri de
yanına atarak evden çıkıp gitmişti. Yüksek ihtimalle
geceyi barda geçirirdi.

Jungkook gözünü odasının parke zemininde açtıktan sonra acıyan bedeni yüzünden bir süre ağlamıştı. Ancak sesini kimseye duyuramayınca yerden destek alarak kalkmıştı. Banyoya gelip bedenine yapışan kıyafetleri atmış, bedenini izliyordu.

Morlukların yanı sıra kemerin demir kısmı bedenini kesmişti ve bu canını acıtıyordu. Babası bacakları ve karnına vurduğu için sırtını rahatça yaslayabiliyor olsa da ön tarafı için aynı şeyleri söyleyemiyordu.

"Acıdı.."

Köpüklü lifi kuru kanların olduğu bölgelere sürerken kendi kendine sızlanıyordu. bedeninin çoğunu temizlemişti ancak durulanmak işkence olacaktı.

Derin bir nefes alıp suyu açtı. Sıcak su açık yaralara
temas edince irkildi. Bedeni yanıyordu.

Acıya alışmak mümkün olur mu?

HOLDİNG BREATH © taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin