HOLDİNG BREATH © taekook

FİNAL

_________________________&____________________________

"Jungkook, Aman Tanrım!"

Bağıran Hoseok ile oraya dönen Jungkook kızarmış yanakları ve endişeli tavrıyla ellerini beyaz damatlığında gezdirdi.

"Çocuklar.. sanki, olmadı?"

Hoseok, Jin ve Jimin.. Jungkook'u odasında duruyorlardı. Namjoon, Zick ve Yoongi ise Taehyung'un.

Yoongi, okulu bitirip basketbol takımının kaptanı olmuş, takımı iyi galibiyetlere hazırlayarak şimdiden ismini duyuruyordu. Jimin ise her zaman istediği gibi tasarımcılık bölümüne tercih vermiş, Jungkook'un şirketinde stajyer olmuştu. İkisinin ilişkisi her zaman olduğu gibi inişli çıkışlı olsa da komik ve uyumlu bir çiftlerdi, birbirleri için yaratılmış olmaları lazımdı.

Namjoon, dünyanın en iyi avukatları olmaya hak kazanacak kadar ilerlemişti. İki yılda yaşadıkları ile oldukça deneyim kazanması onu geliştirmişti. SeokJin ise iyi bir hacker olarak gizliden işlerini yürütüyordu. İlişkileri kesin olduğunda tüm çevreleri sevinse de, Jin kendisinin baskın olduğunu iddia ediyordu. Ancak trip atan ev hanımı da o oluyordu. Komik ve her gün sevişen bir çift olmuşlardı.

Hoseok dansçı olmuştu, kendisine açtığı dans salonunda insanlara eğitim veriyordu. Tabii Jungkook ve Jimin dolabında olan abur cuburları yiyip kareografleri geç öğrendiği için onları salonuna alması yasaktı. İki yıl önce şirkette gördüğü Zick ile ilişkiye başlamışlardı. Zick oldukça sakin ve olgun, Taehyung'un asistanıydı. Hoseok içinde oldukça ideal birisiydi ve mutlulardı.

Ve gelelim, asıl çiftimize.. Jungkook ile Taehyung.

Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen birbirlerine olan aşkı ve hazları kaybetmek yerine her gün daha da arttıran çiftimizin evlenme günleri gelmişti. Aynı evde yaşayıp ortak şirketleri yöneten iki yönetici şimdi evlenecek, Kim Jungkook olacaktı.

"Saçmalama!"

SeokJin bağırarak ayağı kalktıktan sonra Jungkook'un yanına koşup onu tuttu ve döndürdü.

"Tam üzerine oturdu."

Jin, Jimin ve Hoseok gösterişli takım elbiseleriyle arkadaşlarının tamamen yanında dururken Jungkook tıpkı bir gelinlikmiş gibi bembeyaz bir takım elbise giymişti.

Oh, birkaç gün önce Taehyung ile saçlarını da boyamışlardı.

Taehyung simsiyah saçlarını karamel tonlarına boyayıp iyice çekici bir adam olurken Jungkook dalgalı saçlarını uzatıp ince kahküller eklemiş ve siyaha boyamıştı. Bu değişiklik ikisine de iyi gelirken Taehyung tam karşı odada arkadaşları ile hazırlanıyordu.

"İşte benim adamım."

Namjoon gururla takım elbisesini giymiş, saçlarını düzeltmiş, parfümünü sıkmış ve şimdi de saatini takan Taehyung'u süzerek hava attıktan sonra Yoongi ofladı.

"Bu düğünün partisi de olacak değil mi?"

Taehyung gülüp başını kaldırarak takım elbise içerisinde rahatsızca kıpırdanan Yoongi'ye baktı.

"Gece sonunda bizde kalmayı düşünüyorsan unut bunu, karımla işlerim var."

Hepsi gülerken Yoongi ayaklanarak Zick'e baktı.

"Zick, bunalmadın mı o ceket ile?"

Zick viski bardağını masaya bırakarak gülümsedi.

"Dostum, herkes senin kadar rahat düşkünü değil."