_________________________&____________________________"Taehyung.."
Jungkook nerede olduğunu, neler olduğunu bilmiyor veya anlamıyordu.
Bayılmıştı, gözlerini yavaşça açarak ayılmaya çalışırken aklına sadece bir isim gelmişti.. son olanlar karmakarışıktı ve şimdi gerçekten hiçbir şeye anlam veremiyordu.
Hafifçe ayrılırken yaralarla dolu ellerini yatağa koyarak bastırdı ve destek alarak gövdesini uzandığı yataktan kaldırdı. Çatık kaşlarla etrafa bakınırken alt dudağını ısırıp dolan gözleriyle buranın neresi olduğunu anlamaya çalıştı.
Onu polislerden de alıp başka bir yere kaçırmış olamazlardı, öyle değil mi?
Jungkook meraklı gözlerle odaya bakarken Taehyung'un yolda olduğundan bir haberdi. Kurşunlu saldırıdan Namjoon ve diğerleri sayesinde yara almadan kurtulan Taehyung, hiçbir şeyden haberi olmadan karakol çıkışına doğru yürüyordu. Bu sırada polis'e bağırıp koşan diğer görevli onun omuzuna çarptığında dengesi de şaşmıştı, çatık kaşlarla oraya döndü.
Kısa bir konuşma sonrası, amir bakışlarını Taehyung'a çevirdi. Yüzünde beliren gülümseme sonrası onun yanına gelerek elini omuzuna attı ve iç çekerek söze girdi.
"Bay Kim, sonunda başardık."
Taehyung şaşkınlıktan büyüyen gözleriyle ona ne olduğunu anlamamış gibi bakarken amir'in yüzünde olan başarı ve gurur ifadesini izledi.
"Sen saldırıya uğradığın sırada diğer ekip aramanızdan adresi bulmuş, operasyon sonucunda sevgiliniz kurtarıldı Bay Kim."
Taehyung aniden afallamıştı. Geriye sendelerken koşup onu tutan diğer polis'e şokla baktı, gözleri dolarken ellerini adamın omuzlarına koyarak onu salladı ve heyecanlı sesiyle konuşmaya çalıştı.
"Jungkook nerede? Doğruyu mu söylüyorsun?!"
Adam gülerek başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı. Hemen ardından elinde olan kağıda bakarak Taehyung'a uzattı.
"Bu hastanede."
Taehyung eline kağıdı alır almaz koşarak çıkmıştı karakoldan. Arabasına koşarak yetiştikten sonra kemerini takmayı dahi unutarak gaza basmıştı, gözlerinden dökülen mutluluk yaşlarıyla direksiyona sıkıca tutundu.
"Teşekkür ederim.. teşekkür ederim.."
Bulmuştu onu, gerçekten başarmıştı. Haftalar sonrası ona kavuşacaktı. Onu koklayacak, onu öpecekti. Evet, hasret kaldığı çocuğunu görecekti Taehyung, bunu başaracaktı sonunda.
Bu yüzden gözlerinden dökülen mutluluk yaşlarını engellemedi. Yüzlerce kez teşekkür ederken arabasını olabilecek en hızlı şekilde sürdü, kısa sürede varmıştı konumu elinde olan hastaneye.
Arabadan inerken bacaklarının titrediğini hissetti.
Zor da olsa adım atarken hastane önünde olan kalabalığa baktı, ekipler vardı. Doğruydu, gerçekten onu almaya giden ekipler buradaydı. Hepsine şaşkın ve dolu gözlerle baktı.Onları duymuyordu, sesler kaybolmuştu sanki. Kulağında büyük bir çınlama vardı, tek odak noktağı çocuğuydu. Bu yüzden yanına yaklaşan ekiplere dönüp bakmadan koşmaya başladı, hastaneden içeri girip bir hemşireyi tuttu.
"Jeon Jungkook, nerede?"
Hemşire şaşırsa da onu tutan adam'a hafifçe gülümsedi.
"6. Kat 1089 numaralı odada bayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOLDİNG BREATH © taekook
Teen FictionKim Taehyung, sen benden annenin intikamını aldın. Ensest değildir. Yaş farkı, semetae-ukekook, öğretmen-öğrenci, açık ve ağır cinsellik sahnelerine dayanır. Bu bilgilere dikkat ederek okuyunuz lütfen.