Jungkook nereye gittiğini bilmiyordu.
Sadece aldığı mesajdan sonra arabaya binmiş, odalarında kalan yeontan'ı bile düşünmeyi unutmuştu.
Aklı karışıktı, neler olduğunu çözemese de şu an tek istediği Taehyung'un uyanmasıydı. Bu yüzden onun yanına oturmuş uyandırmaya çalışırken dayanamayınca derin bir nefes alarak karşısında oturan adama çatık kaşlarla bakmaya başladı.
"Ne yaptınız ona?"
Adam ona yanıt vermeden başı öne eğik bir şekilde oturmaya devam ederken Jungkook öfkelense de bir şey yapmadan diğer adama döndü.
"Ne zaman uyanacak?"
Diğer adam iç çekerek başını kaldırdıktan sonra Jungkook onun sert bakışları ve iri bedeninden korktuğu için Taehyung'un elini tutarken yutkundu.
"Soru sormayı kes küçük adam."
Kaşları iyice çatılırken kendisine hakim olamayıp ağzını açsa da vazgeçip susarak oflamış ve geri yaslanmıştı. Gözleri Taehyung'un üzerinde iken onun başını kendi omuzuna yaslayıp parmaklarıyla oynamaya başladı.
Öylece düşünerek kaç saat yol gittiklerinden emin değildi, ancak güneşin doğmasına yakın bir uçurum kenarında durduklarında Taehyung'ta uyanmaya başlıyor gibiydi.
"Jungkook."
Jungkook isminin sayıklandığını duyduğunda iki adama baktı.
"Arabadan iner misiniz?"
Adamlar ona sertçe bakıp tepki vermediğinde Jungkook öfkesinin arttığını hissediyordu.
Tanrı aşkına, her şey normalleşmiş ve güzel giderken markete giden sevgilisini bir anda baygın bulmuş ve bu arabaya binmişti. Saatlerdir tek bir yanıt bile alamadan bu uçurum kenarına gelmişti.
Sabrı defalarca tükense de Taehyung için susmuştu ancak şimdi yanlız kalmalarına bile müsade verilmiyor muydu?"İn dedim sana!"
Jungkook bağırdıktan sonra kalkıp kapıyı yumrukladı. Açılan arka kapı ile indikten sonra duran adamın kolundan tutup hırsla aşağı çekiştirdi.
"Seni orospu çocuğu, in!"
Bağırarak onu çekerken adam indiğinde düşünmeden elini kaldırıp tokatı çarpmıştı.
"Saatlerdir beni susturuyorsun! Ne cürretle bunu bize yaparsınız?!"
Bağırdıktan sonra diğer adama döndü. O Jungkook'un tokatını beklemeden indiğinde ikisini de ittirip öfkeyle parmağını kaldırarak sallamıştı.
"O uyanana kadar arabaya girenin boğazını keserim, anladınız mı beni?!"
Öfkesi dışa vurduğu için bağırıp dururken gözü de dönmüştü.
"Bana yaptığın gibi mi?"
Duyduğu sesle yutkundu, tanıdık olan sesin geldiği yöne döndüğünde karşısında gördüğü adamla bir an başı dolanmıştı.
"Sen.."
Taehyung'un babası gülümseyerek ona baktıktan sonra arabanın içine baktı. Jungkook onun Taehyung'a bir şey yapacağını sanarak anında koşmuş, arabanın önüne geçerek onu itmişti.
"Hey, sakin ol."
Nefes nefese ona bakarken arabaya dönerek Taehyung'a baktı.
"Ondan uzaklaş."
Babası iç çekerek ellerini kaldırmış, teslim olmuş gibi yaparak birkaç adım geri atmıştı.
"Jungkook?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOLDİNG BREATH © taekook
Novela JuvenilKim Taehyung, sen benden annenin intikamını aldın. Ensest değildir. Yaş farkı, semetae-ukekook, öğretmen-öğrenci, açık ve ağır cinsellik sahnelerine dayanır. Bu bilgilere dikkat ederek okuyunuz lütfen.