15' | Bırak Beni.|

595 52 9
                                    


____________________________________________________

Geçmiş bazen sizi sonu gelmeyen bir kovalamaca oyununa çekerdi, ne olursa olsun içinden çıkamayacağınız savaşlara girdiğinizde aslında biraz da kabullenmek gerekirdi.

Şimdi ise Jungkook, her şeyi öğreneceğini bilmeden gözlerini yabancı bir odada açmıştı.

Birkaç kere gözlerini kırpıştırdıktan sonra görüşü düzeldiğinde yutkunarak gözlerini boş odada gezdirdi. Burası neresiydi, ne ara buraya gelmişti bilmiyordu.

Ancak kıpırdamak istediğinde bağlandığını fark etmişti. Başını aşağı eğerek baktığında tüm bedenini bağlı görmüştü. Gözleri şokla kalın iplerde gezerken bir an başını kaldırdı.

"Hey! Kimse yok mu?!"

Bağırdığında hiçbir karşılık alamamıştı, neredeydi o? Kimin evine ne ara getirilmişti. Aklı iyice karışırken içine dolan korkularla beraber dudaklarını birbirine bastırdı. Gözleri etrafta gezerek bir çıkış yolu aramaya çabaladı.

#FLASHBECK#

"Emily."

Bayan Emily duyduğu sesle beraber şaşkınca arkasına döndüğünde, gözlerini merakla kırpıştırmıştı. Gördüğü ev çalışanı ile elinde olan toz alma bezini sakince su kovasının içine attı.

Kendisi de sakince yere oturdu, hemen ardından bezi eliyle suya batırıp çıkararak yıkarken "hmm" dermişçesine onu yanıtladı ve işine devam etti.

"Kaç hafta oldu buraya geldiğin, çok sessizsin."

Kaç hafta olduğundan o da emin değildi ancak her şey tek düze ilerliyordu işte. Hayatı eşi gittiği gündendir aynıydı. Daha doğrusu, eşi sandığı adam.

Kadın ağzından laf almak istercesine sohbet ederken açılan kapıyla ikisi de oraya dönmüştü. Bay Jeon'un avukatı ikisine de baktıktan sonra Bayan Emily'e baktı.

"Bay Jeon seni odasında bekliyor Emily."

Nedenini anlamasa da hızlıca başını sallayıp bezi yeniden kovaya bıraktıktan sonra ona bakan kıza bir şey söylemeden hızlıca evin mutfağından ayrılıp üst kata adımladı.

Kapalı olan kapıyı derin bir nefes alarak çaldığında, onay alır almaz içeri girdi. Kapıyı arkasından kapatıp ellerini önünde birleştirdi.

"Emily."

Bayan Emily başını kaldırıp adam'a baktı.

Bay Jeon elinde olan mavi kapaklı dosyayı elinden bıraktıktan sonra iki elini de masaya koyarak kadına baktı. İç çekerek bir süre sessizce kadını izledi.

"Kim, boşanma davasını imzalayarak yollamış."

Boşanmak..

Gerçekleri hâlâ kabullenemeyen kadın duyduğu şeyle geri sendelemişti. Gözleri şokla açılırken geriye tutunup sertçe yutkundu. Bunun olacağını anlamıştı, ancak içinden bir umut engel olmuştu inanmasına.. İnanmamıştı eşinin onu bırakacağına.

O, her şeye rağmen toparlarlar sanıyordu. Ancak şimdi ise dolu gözlerle masaya konulan dosyaya bakarken Bay Jeon kalemini açıp ona baktı.

"İmzalarsan her şey bitecek."

Kadın dudaklarının dâhi titrediğini hissederken ona uzatılan kaleme doğru adımladı. Bunu istemiyordu, her şeyi son bir imza ile bitirmek bir başlangıç yapmayı gerektirirdi. Ama o aşık olduğu ve evlendiği adam yokken bunu yapacak güçte değildi.

Bunun aksine, onu bu acıyla bırakıp bir günde yeni bir adam kuran adamın eşi olarak kalacak gururu da yoktu. Onurunu ne olursa olsun kırdırmaz, kendine laf ettirmezdi. Bu yüzden dakikalarca baktığı dosya ile iç çekerken hızlı adımlarla adamın yanına geldi.

HOLDİNG BREATH © taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin