4.Bölüm

13.3K 478 53
                                    

Multimedyada Serhat, Caner, Tuna ve Tres le Gökalp ( Benim uygun bulduğum karakterler umarım beğenirsiniz :)

Tres'in Gözünden

Hayır dünkü hoca gelmiş bana hesap soruyor bu ne özgüven aramızda 3 yaş var bu neyin kafası kesin at kafası...

Arabamı alıp biran önce merkeze gidip işlerime bakıp rahatlamak en iyisiydi. Bahçeye çıktığımda karşımda sırf arabayla dolandıkları için 3 mutlu erkek görmek beni mutlu etmişti. İnsanları mutlu etmek benim mutluluğumdan daha mutlu edici bir şeydi benim için. Yanlarına gittiğimde hararetle arabayla ilgili konuşuyorlardı.

Beni görünce bir hazır ol moduna geçtiler. Caner " Valla çok teşekkürler sayende hayalimin arabasıyla bir tur atmış oldum." demesiyle yüzümdeki gülümseme büyümüştü. Tuna " Arabandan ne zaman sıkılırsan ya da şoför lazım olursa bir Tuna uzağındayım." demesiyle hepimiz gülmüştük. İyi çocuklara benziyorlardı.

Arkamı dönmemle Gökalp i görmem bir oldu. Fazla mı bozmuştum. Ağlayacak gibi duruyordu. Belkide bana öfkeliydi. Gerçi hak etmişti. Özel hayatıma burnumu sokmamalıydı. Önüme dönüp konuşmaya devam ettim. Bu çocuklar arabalardan anlıyorlardı ve ben buna bayılmıştım. "Ben arabaya kullanmadığım zaman beni bulup arabayla vakit geçirebilirsiniz" dememle resmen gözleri parlamıştı.

Merkeze gittiğimde her zamanki gibi Alpinin korkunç espirileri eşliğinde yapmam gerekenleri konuştuk. Saolsun Leyla ve Nazlı Alpiyi susturmuştu. Bu gece hiç uyumayacaktım. Gökalp'ten önce yani 2 yıldan kısa sürede okulu bitirebilmek için haftanın her gününe ders almıştım. Hocaların telefon numaralarını bulma işinide Alpi ye bırakıcaktım. Gerekirse özel ders alıp biran önce okulu bitirmeliyim. Sırf bu yüzden neredeyse bütün görevlerimi 23-06 ya çekmiştim. Uykusuzluktan ölmeden bu işin altından kalkarsam helal olsun bana.

-----------

Saat 02.00

Gece daha yeni başlamıştı ama kaç tane adamı dövdüm artık hatırlamıyordum. Evrende bu kadar kötü insanlar olmak zorunda mıydı? Ajan şirketimiz olmasa bu devlet ne yapardı merak ediyorum...
Zavallı Alpi ve Leyla da benim yüzümden uzun bir süre gece çalışmak zorunda kalıcaktı. Neyse ki onlar sabah dinlenebilcekler ama ben okulda ders dinlemek için kendimi zorlayacaktım.

Offff Mehmet baba offff yaktın beni... Hayır aynı tempoda çalışcaksam okula neden yolluyon beni illa diplomam olcak. Sanki diploma adamları dövüyor işleri yapıyor. Zaten 1 numarayım bu neyin diploması... kendi kendime iç konuşmalarımı sürdürüp önümdeki iri kıyım adamla dövüşürken (görev: devletin gizli evrakları çalınmış geri alma) kulaklığımdan gelen Alpi nin sesiyle biran dikkatim dağıldı ve adamın çenemin soluna yumruk geçirmesiyle sinir kat sayım tavan yaptı.

Adama daha fazla dayanamayıp bacağımdaki bıçağı alıp bacağına saplamamla dev gibi adamın yerde kedi yavrusu gibi mızıklanması bir oldu. "Ne var Alpi ödümü kopardın sana kaç kere birden konuşma diycem ben" kasadaki dosyaları alıp hızla arabaya doğru koşmaya başladım. " Valla acil olmazsa biliyorsun sen işini yaparken usluca yönlendiriyorum ama Mehmet bey acil senle konuşmak istiyor." birden önüme çıkan adamı iki bacağından vurmak zorunda kaldım. "Patron daha uyumamış mı? Bu saatte benle ne konuşcakmış? " bu saatte bu adam benle konuşcaksa kesin önemli bişey olmalıydı. Üstelik görevdeyken konuşucaksa...

" Tamam şimdi arabaya varıcam arabaya binince arabanın sisteme bağlarsın bugün daha yetişmem gereken 2 görev daha var biliyorsun." sesi biraz durakladıktan sonra kesin Mehmet beyle konuşuyordu "Tres bağlıyorum Mehmet bey acil dedi" koşarken kan ter içinde kalmıştım. Hayır yani arabaya oturmamı bekliyemedi mi ne bu acil olan şey anlamadım gitti. Resmi evraklarsa yarın hallediceğimi söylemiştim.

AJAN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin