34.Bölüm

3.6K 185 24
                                    

Karşıma yarı çıplak çıkan kişiyle gözlerim yuvalarından çıkmak üzereydi. "Tres senin burda ne işin..." daha cümlesini tamamlayamadan Fatma kısa bir ev şortu ve askılıyla arkasında belirdi. "Kim gelmiş aşkım?" Beni görmesiyle birlikte gözlerindeki korkuyu görmüştüm. Korkmalıydı hemde çok korkmalıydı. Kızların arkadan siktir! dediklerini duyduğumda onlarında en az benim kadar şaşırdıkları belliydi.

Normalde karşımdaki adama söyliycek çok sözüm vardı ama şuan içimden geleni yaptım ve yüzüne sağlam bir yumruk indirdim!

Kızlar benim hamlemle birlikte Fatmayı hırpalamaya başlarken bende karşımda dudağımdaki kanı eliyle silen Ulaş a baktım. Demek bana canını acıtıcam derken bunu kast etmişti. Sinirle mavi gözlerini bana diktiğinde hiç düşünmeden ona tekme ve yumruklarımı savurmaya başladım. Çoğu hamlemden kolayca kurtulsada çoğunlukla benden dayak yemişti.

Ben Ulaş la boğuşurken Başağın yediği tekmeyle yere boylu boyunca düşmesi biran dikkatimi dağıttı ve Ulaş boğazıma yapıştım. Nefesimin yavaşça kesilirken ona olan öfkem bedenimde alev almış dışarıyı küle çevirmeyi bekliyordu. Uzayan tırnaklarımla yüzünde boydan boya çizikler oluşturdum. Biran beni bıraktı ve canının acıdığını belli eden iniltiler çıkararak yüzüne dokunmaya başladı. Bende kapanışı yapmak için erkekliğine oldukça sert bir tekme geçirdim. Yerde iki büklüm kaldığında ise kızların yanına gittim.

Başak ve Leyla Fatmaya saydırarak hırpalamakla meşguldü. Benim yanlarına geldiğimi gördüklerinde ikiside hırpalamayı bırakıp son sövmelerini yaptılar ki bu sövmeler benim bile hayatım boyunca duymadığım şeylerdi. Yerden ellerinin yardımıyla zar zor ayağa kalkan Fatmaya baktım. Hali canınasıydı tam bir aptal gibi davranmıştı. Ona yaklaştığımda korktu ve bir adım geri gitti. "Sana yumruk dahi atmayacağım çünkü sen o yumruğu bile hak etmeyecek kadar basit ve değersizsin.!"

Arkamı döndüm ve kızlarla arabaya geldiğimizde Başak tan anahtarları istedim. Başta itiraz etsede gelirken bütün yol boyunca dinlendiğimi hatırlatınca cevap vermeden anahtarları bana attı. Ben arabayı kullanmaya başladığımda yan koltukta Başak kendini sakinleştirmek istercesine şakaklarını ovalıyordu. Arka koltuktaki Leyla ise dışarıyı seyrederken birşeyler düşündüğü açıkça ortadaydı.

Arabayla hızımızı arttırırken her ne kadar gördüğüm manzara beni şaşırtsada Ulaş ve Fatma nın basitliğini düşünüp elimde olmadan kahkaha atmaya başladım. Başak ve Leyla bana bakıp deli misin bakışları atarken kahkahalarım daha da artmıştı. Leyla "İyi misin Tres?" dediğinde ben kahkahalarımı bastırmaya çalışıyordum. Başak "Ahanda kız sonunda delirdi." dediğinde kocaman bir kahkaha atmıştım.

"Kızlar... Aahhahahh... Yalnız acayip... Ahahahh... Baskın yaptık." Zar zor söylediğim cümle sonunda kızlarda önce ciddiyetini korusa da daha sonra bana eşlik ederek kahkaha atmaya başlamışlardı.

~~~~~~~~~~~

Evin önüne geldiğimizde Başak ve Leyla hala arabada uyuyorlardı. Saat sabah saatlerini gösteriyordu ve ikiside dün gece yorulduğu için uyandırmaya kıyamadım. Yavaşça arabadan inip eve gidip kızların üstlerine battaniye alıp örttüm. En azından uyandıklarından eve gelirlerdi. Uyandırmaya kıyamamıştım canım arkadaşlarımı...

Eve girip kahvaltı masası hazırlamaya başladım. Eve birden seslerin dolmasıyla mutfaktan başımı çıkardım. Karşımda şaşkın bir Alpi ve kızgın bir Gökalp vardı. Alpi "Kızlar arabada uyuyor hayırdır kızları evden mi kovdun?" dediğinde gülmeye başlamıştım. "Yok sadece akşam Maviye eğlenmeye gittik. Kızlar dönüşte uyuyakalınca kıyamadım zaten birazdan uyanırlar." dediğimde Alpi çoktan masaya oturmuştu ve kahvaltılıklardan ağzına atmaya başlamıştı.

AJAN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin