Tuana nın Gözünden
"Ablaaaaaaa"
Sevinç içinde ablamın kollarına atarken kendimi arkadan Gökalp in sesini duyabiliyordum.
"Abla mı!?!?"
Ablamın kollarında huzuru ve mutluluğu bulmuşken Gökalp e yapıcağım açıklamayla onun kalbini kırıcağımı düşünmeye başlamıştım bile. Gökalp yanımıza geldi ve konuşmaya başladı. "Birisi bana açıklama yapıcak mı?" aslında yapılacak çokta bir açıklama yoktu. Ben ablamın hayatta olduğunu ufak bir yalanla ört pas etmek zorunda kalmıştım. Ama bunu yapmamın tek nedeni ablamın hayatını güven içinde sürdürmesi içindi. Zaten annemizle babamızı kaybettiğimiz günden beri ablamı görmemiştim. Arada sırada telefonda konuşuyorduk o kadar. Çünkü onunla ne kadar iletişim kurarsam onun hayatını o kadar riske atıyordum.
Ablamın sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrıldım. "Merhaba ben Dilara Tuana nın ablasıyım." Gökalp ablamın uzattığı elini tutup tokalaştı. Ama gözleri bana hesap sorarcasına bakıyordu. Aslında oldukça da haklıydı. "Gökalp ablam Dilara abla erkek arkadaşım Gökalp." diyebildim oldukça sevimli olmaya çalışarak ama ne kadar başarılı oldum emin değilim. Gökalp şuan için beni zor duruma sokucak tek kelime etmedi ama eminim bunun acısını çok kötü bir şekilde çıkarıcaktı.
Ben ve ablam yeni arabamla Mehmet beylerin evine giderken Gökalp te kendi arabasıyla bizi takip ediyordu. Eve geldiğimizde Mehmet bey bize en sevdiğim yer olan Pİ den aldıklarıyla krallara layık bir masa donatmıştı. Ablam beni görmekten oldukça mutlu olmuştu. Aslında bende onu gördüğüme oldukça sevinmiştim. Görmeyeli ablamın beyaz teni hafif yanmış sanırım kiloda almıştı.
Yemekte hep birlikte muhabbet ettik. Tabii muhabbete Gökalp mümkün oldukça katılmamayı seçti. Ama ablamın sorduğu her soruyu büyük bir özenle cevapladı. Akşam yemeğinden sonra Gökalp odasına çekildi ve biz bir süre ablam ve Mehmet beyle muhabbet ettik. Singapur da yaşayan ablam eşi ve yaşadığı yerden bize bahsetti. Telefonundan resimlerini gösterdi. Üstelik teyze olacağımı öğrenmenin mutluluğu tamamen iyileşmemi sağladı da denilebilir.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Mehmet bey odasına çekilerek abla kardeş bizi yalnız bıraktı.
"Eeee ben herşeyi anlattım hazır patron yokken anlatsana sende Gökalp le nasıl tanıştığını falan merak ettim iyice?" dedi ablam büyük bir merak içinde.
"Offf abla tanıştım işte boşver zaten senin yaşadığını bilmiyordu ona da yalan söylemek zorunda kalmıştım. Sanırım beni asla affetmiycek."
"Saçmalama Tuana sana bakışlarını gördüm çocuk ben aşığım diye bağırıyor resmen sen ne diyorsun. Neyse ne diycem çocuk baya yakışıklı üstelik bana karşıda çok kibar bence bu çocuğu kaçırma derim sevdim valla."
"Offf abla ben ne diyorum sen ne diyosun.. Neyse ne zaman teyze olucam sen bana onu söyle?" yeğenimin olacağını duymak içimde büyük bir sevinç uyandırmıştı.
"İnşallah 4 ay sonra bir yeğenin olcak ama o zamana kadar sana mümkün olduğunca resim atmaya çalışıcam da Tuana asıl sana sormak istediğim bileklerine ne oldu herkesten saklaya bilirsin ama benden saklayamazsın."
İşte birazdan ablamdan çok kötü azar işiticeğim kısıma gelmiştik. Ne dese haklıydı ve ben ona bu durumu anlatıcağım için şimdiden yerin dibine girmiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (Askıda)
ActionMerkezin en iyi ajanı olmak nasıl mı? Sanırım bu karışık hangi gözlüğümü takıp baktığıma göre değişir. Ama bildiğim bişey varsa yaşadıklarım beni savaşçı yaptı. Ben bir savaşçıysam intikamımı alıcam. Ama herkesin unuttuğu birşey var intikam aceleye...