Multimedya da Başak, Tres ve Fatma ayrıca Tres in arabalarından biri :)
Tres in gözünden
Merkeze geldiğinde hızlı adımlarla asansöre doğru yürüdüm. En üst kat olan yani benim katıma çıktığımda her zamanki gibi ekip beni bekliyordu. Ama bir kişi fazla olarak. Mehmet bey de ofise gelmişti. Umarım bir problem yoktur diye düşündüm. Her zamanki gibi benim düşünceli arkadaşım Nazlı ince belli bardakla taze demlenmiş daha dumanı üstünde olan çayı bana uzattı. "Nazlım benim en birinci elemanım seviliyorsun." dediğimde Leyla nın dudak büktüğünü gördüm. "Leylacım sende benim en harika çalışanımsın." dememle birlikte ağzı kulaklarına gelmişti.
Mehmet bey de bıyık altından gülüyordu. Sanırım benim uzun zamandan sonraki enerjik halim onu mutlu etmişti. "Patron keyifler yerinde bakıyorum da" dememle patlattı kahkahayı bütün oda gülüşlerimizle dolmuştu. Alpi nin "hadi o zaman başlayalım" dedikten sonra parmaklarını kütletmesiyle "hadi o zaman" dedim tüm enerjimle.
Alpi " bugün günlerden uyuşturucu" diye sevinçle bağırmasıyla kızlarla gülüştük sanki uyuşturucuyu kullanıcaktı. Mehmet bey "size kolay gelsin bundan sonra 12-3 arası en fazla 12-4 arası yapabildiğin kadar görev yap uykusuz okula gitmeni istemem" diyip bana göz kırptı. Yani bu demek oluyordu ki ne kadar iş o kadar ekstra para hayallerimin arabasına o kadar çabuk kavuşma.
"Tamamdır patron sen merak etme" dedim ve bizi ekiple yalnız bıraktı. Nazlı çayımı tazelerken Alpiye döndüm. "Anlat Alpi" dediğimde kendince en gizemli sesini takınsada bence komik gözüküyordu. "Mekan İstanbul sınırı tarafında kumarhane bildiğin gibi uyuşturucu işi. Patronun adı Hakan kadınlara düşkünlüğüyle tanınıyor. İçerde adamımız var seni locaya sokucak. Sonrası sana kalmış malların yerini öğren adamın gözünü korkut yeterli."
Leyla "Odana kıyafetleri bıraktım. Her zamanki gibi arabanda ayarlandı kapıda seni bekliyor. Koordinatları ben senin iş telefonuna atıcam." dediğinde başımla onayladım ve odama geçtim. Her zamanki gibi görev kıyafetlerim kolide masamın üstündeydi. Odama Alpi ve Leyladan başka kimse giremiyordu. Parmak ve iris kontrol sistemi vardı. Bu yüzden içim rahattı zaten Alpi odama genelde girmezdi.
Koliyi açtığımda mini bir elbise bordo renkte ve sırtında kuyruk sokumuna kadar incecik tül dekoltesi yine beni aşan bir elbise. Yapıcak bişey yok görev görevdir. Üzerime elbiseyi giydim ayağıma siyah topuklu ayakkabılarımı giyip saçlarımı ellerimle kabartıp odamın içinde bulunan ufak banyodaki spreyi alıp saçlarımı spreyledim. Artık görev için hazırdım. Odadan çıktım.
Alpi her zamanki gibi beni baştan aşağı süzdü ve "Seni anan benim için doğurmuş canım hamurunu benim için yoğurmuş" demesi bir oldu. Kızlarla birlikte gülüştük. Hayır Alpi yi tanımayan biri bana aşık sanıcak. Haberleri yok ki Alpinin içine Ajdar kaçmış. "Alpi abartma işine bak hadi yoksa yarın okula beni almaya gelmesi için başka birini bulmak zorunda kalıcam." dememle gözleri eşek gözü gibi kocaman olmuş bana bakıyordu. "Ben... seni... yarın... okul..." diyip yutkununca bastım kahkahayı bu çocuk bir alemdi.
"Yani gelmek istemezsen başka birini bulurum Alpi." dememle birlikte "Yok ya ben alcam bulmuşum fırsatı kaçırır mıyım. Bekleyin beni bebeklerim geliyorummmm" demesiyle hepimizin aynı anda "Alpi" diye uyarması bir oldu. "Tamam sustum yarın seni ben alıcam hadi şimdi işimize bakalım"
------------
Mekana yaklaştığımda etrafta lüks arabalar görmeye başladım. Sanırım bu işin arkasında kim varsa ciddi anlamda köklü biri olmalıydı. Bir uyuşturucu işiyle olucak şey değildi bunlar... Avımın adı Hakan hiç duymadım daha önce fakat mekanın önüne bakılırsa bir ben duymamışım adamı. Arabadan indiğimde istifimi bozmadan kapıya doğru ilerledim. Kumarhanenin girişinde 2 tane iri yarı silahlı koruma bana gözlerini dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (Askıda)
AzioneMerkezin en iyi ajanı olmak nasıl mı? Sanırım bu karışık hangi gözlüğümü takıp baktığıma göre değişir. Ama bildiğim bişey varsa yaşadıklarım beni savaşçı yaptı. Ben bir savaşçıysam intikamımı alıcam. Ama herkesin unuttuğu birşey var intikam aceleye...