Gökalp'in Gözünden
Kuvvet komutanlarını Mavi de toplantı yapmaya ikna etmek için canım çıkmıştı. İkna etmesi en kolay kişi ise benim Tuanamdan hoşlanan Ulaş sinsisi olmuştu. Tuana yı gözümün önünden 1 saniye dahi ayırmak istemiyordum. Her ne kadar beni olayların dışında tutmak istesede insan hayatında bir kez aşık oluyor ve ben bu aşkı kaybetmemek için elimden geleni yapıcaktım. Alperen nin dediği gibi Tuana ne kadar fedakarsa bende onun kadar fedakar olucaktım. Onun mutluluğu benim için ömre bedeldi.
Ulaş la buluşup Maviye gittik. Toplantı saatinden biraz erken buluşup diğer komutanlar için masa ayarlıcaktık. İçeri girdiğimde barın sonunda oturan melek yüzlümü gördüm. Ona baktıkça cennetin bir parçasını görüyordum sanki. Beni gördüğünde yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Ama bu tebessüm birkaç saniye sonra yanımdaki Ulaş ı görmesiyle sona erdi. Haklıydı beni bu gereksiz insanla üstelikte kötü izlenim bırakmış biriyle görmesi onu oldukça şaşırtmıştı.
Boş olan masaya geçtik. Masada özellikle Tuana yı görebileceğim yere oturdum.Ulaş zevzeğide dibime oturdu. "Hayırdır Gökalp ayran içip ayrı mı düştünüz" dedi ve olabildiğince büyük bir kahkaha patlattı. Suratına yumruğumu patlatmamak için yumruk haline dönüşmüş ellerimi sıktım. Onu bu lafı söylediğine pişman ederdim.Ama Tres im için kendimi tutmalıydım.
"Sadece iş konuşmak için burdayız rütbeni bil ona göre konuş! Özel yaşantımızda olsak Tres masada olurdu sen dert etme onu!" Diyebileceğim tek şey buydu. Ulaş ı bozmuştum ama Tres in şuan yanı başımda olup Ulaş ı benzetmesini deliler gibi istiyordum.
Onun bir bakışıyla yanıp tutuşan bedenim şimdi ondan uzak kurumuş bir çöle dönüşmüştü. Telefonumda dün çekindiğimiz fotoğrafı duvar kağıdı yapıştım. Gece fotoğrafa bakarak uyuyakalmıştım. Bugünden sonra o fotoğraf ölümsüz olucaktı. Sipariş ettiğim çerçeveyle birlikte odama yatağımın baş ucuna asıcaktım.
Ulaş ın zevzek zevzek konuşmalarıyla kendime geldim. "Gökalp şimdi hava kuvvetleri kendini geliştirmiyor diyosun haklısın ama bize ayrılan bütçe yeterli gelmiyor." Çok şükür iş toplantısında olduğu aklına gelmişti. Tamam ortam iş toplantısı için uygun değildi ama Tuana mı burda yalnız bırakamazdım. "Ulaş bütçe eşit dağıtılıyor biliyorsun sen pilotlarına ekstra uçuş yazıp dönerlerini arttırana kadar mühendislerine yeni donanımlar alırsan geliştirebilirsin."
Sesim oldukça ciddi çıkmıştı. Ulaş söylediklerim doğru olduğunu biliyordu ve oldukça bozulmuştu. Birer bira söyledik ve biralarımızı yudumlarken Tuana mın peşine taktığı yaklaşık benim ebatlarımda iki zenci adamı fark ettim. Tuana her ne kadar işlerime burnumu sokma desede o benim kalp atışımdı ve yaşamam için kalp atışımı korumam gerekiyordu.
Diğer kuvvet komutanları gelmeden önce elime telefonumu aldım ve Tuana ya mesaj atmaya başladım.
Giden:Kalbim❤️
Bugün harika gözüküyorsun ;) biliyorum anlaşma yaptık ve sen burda ne işi var diye düşünüyorsun ama anlaştığımız gibi iki yabancıysak senin sevmediğin daha doğrusu ikimizin sevmediği biriyle dolaşmam daha uygun olur diye düşündüm Ulaş bizi hala sevgili sanıyor merak etme ;) bu arada şu çaprazdakiler yemlerimiz sanırım bence bana geri mesaj atmada daha fazla dikkat çekmeyelim zaten bize bakarken yeterince dikkatlerini çektik ;) afiyet olsun :))Mesajı okumaya başladığında melek yüzlümün yüzünde güller açıyordu. Onu öyle gördükçe keyfim giderek yerine geldi. Diğer komutanlarda geldiğinde bugünkü konumuz olan 'Bütçe' hakkında yoğun bir konuşmaya başladık. Gözüm mümkün olduğunca Tres imin üzerindeydi. Kıyamam yine karnını alelacele iş sırasında doyuruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (Askıda)
AkčníMerkezin en iyi ajanı olmak nasıl mı? Sanırım bu karışık hangi gözlüğümü takıp baktığıma göre değişir. Ama bildiğim bişey varsa yaşadıklarım beni savaşçı yaptı. Ben bir savaşçıysam intikamımı alıcam. Ama herkesin unuttuğu birşey var intikam aceleye...