Hastaneye vardığımda birkaç doktor ve hemşire üzerimdekilerden dolayı bana müdahale etmek isteselerde onlara iyi olduğumu söyleyip doğruca hastanenin kantinde olan Alpi nin yanına gitmeye başladım. Alpi beni gördüğünde ayağa kalkıp sarıldı. Ardından hepsi üzerimin kanlı olduğunu görüp iyi olup olmadığımı sorduklarında onlara iyi olduğumu operasyondan geldiğim için bu şekilde göründüğümü söyledim. Birlikte masaya otururken Alpi ye mesaj gelmişti. Alpi "Gelmiş." dediğinde hepimizin gözü giriş kapısına yönelmişti.
İçeri giren Fatma ve yanındaki Ulaş ı görmemle sinirlerim tepeme çıkmıştı.
Ne yüzle yanında o şerefsizi de getirmişti. Gökalp , Alpi ve Mehmet bey şok olmuş biçimde ayağa kalktıklarında bende ayağa kalktım. Onlar Fatmanın Alpi yi aldattığı kişiyi ilk defa gördükleri için şok olmuşlardı. Sinirle fısıldadım."Buyrun cenaze namazına!"
Ulaş ve Fatma masaya yaklaştıklarında Gökalp in yumruklarını sıktığını görebiliyordum. Mehmet baba oldukça şaşkındı. Alpi ye döndüğümde ise yanıma gelip "Ne olur Tres bir terslik çıkmasına izin verme. O bebek eğer gerçekse bana ait bir parça ve o parçayı kimsede bırakmaya niyetim yok." Bana yalvaran gözlerle baktığında kendimi Alpi nin ablası gibi hissettim. Bana ihtiyacı vardı ve şuan benim ona sahip çıkmamı bekliyordu. Gökalp daha fazla dayanamayıp Ulaş ı dövmek için bir adım öne çıktığında yumruğunu ellerimin arasına aldım. "Sakın Gökalp sakın. Beni kaybetmek istemiyorsan bugün burda kavga çıkmadan bir anlaşma yapılıcak."
Herkes hastanenin kantinindeki masaya oturduğunda ortam iyice gerilmişti. Gökalp ve Ulaş ın bakışları sanki savaş içerisindeydi. Alpi Sadece bana bakıyordu. Sanki Fatmaya bakarsa şuanki güçlü kalkanı düşürücekmiş gibi bana bakıyordu. Bana bakıyordu çünkü asla onu yarı yolda bırakmıycağımı biliyordu. Mehmet baba sessizliği bozan kişi oldu. "Evet bakalım gençler olan olmuş biten bitmiş. Artık geleceğiniz bakıcaksınız. Size nasihat verip sıkmak istemiyorum. Şöyle yapalım önce siz Fatma kızım ne düşünüyorsunuz bizimle paylaşın sonrada biz paylaşalım." dedi.
Fatmaya baktığımda bakışları benden korktuğunu adete bağırıyordu. Bir anlık cesaretle Ulaşın elini tuttuğunda hepimiz Fatma ya kınayarak ve tiksinerek bakmaya başlamıştık. "Biz Ulaşla birbirimize aşık olduk ve evlenmeyi düşünüyoruz. Öncelikle Alperenden boşanmayı istiyorum. Biliyorsunuz ki şuan hamileyim ve bebeğide istemiyorum. Henüz öyle bir şeye kendimi hazır hissetmiyorum." Fatma nın dedikleriyle ona karşı öfkem büyüyordu.
Karşısında resmi nikahlı kocası oturuyordu. O ise yanındaki playboy Ulaş a olan aşkını ilan ediyordu yüzsüz. Mehmet baba ortamı yumuşatarak anlaşmayı çıkardı. Fatma anlaşmayı okuduktan sonra "Alperen seninle bu anlaşma üzerinde ayriyeten konuşabilir miyiz?" dediğinde masada istemediği kişinin ben ve Gökalp olduğunun farkındaydım. Gökalp göğüsümdeki bıçak izini göstererek "Tres gel bir doktora gösterelim." dediğinde masadan sadece ikimiz ayrılarak doktora gitmeye başladık.
Deli gibi Fatma ve Alpi nin ne konuştuğunu merak etsemde ne kadar karışmam gerektiğini biliyordum. Bu aşamada kendileri halletmeleri gerekiyordu. Doktorun yanına geldiğimizde doktor kesik izine bakarken Gökalp beni odanın dışarısında bekliyordu. Yara izini gösterirken yara izinin yeşil bir renk aldığını görmemle şok geçirdim. Sadece küçük bir çizikti ve şuan acayip bir yeşil renk almıştı.
Doktor "Bu iz nasıl oldu?" derken eldivenle ize dokunmasıyla eldiven erir gibi olmuştu. Anında elini çekti ve ağzından çıkanı duymamla başımdan kaynar sular inmişti. "Radyoaktif madde! Karantinaya almamız lazım." Hemen odayı terk edip özel kıyafetler giymiş iki kişi beni özel bir odaya aldı. Kendimi deney faresi gibi hissederken tek yapabildiğim radyoaktif maddeden etkilenmemiş olmayı dilemekti. Bir sürü kan örneği doku örneğinin ardından zorla da olsa telefonumu vermişlerdi. İlk işim Başağı aramak oldu. "Efendim Tres Alpi için mi aradın?" Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (Askıda)
ActionMerkezin en iyi ajanı olmak nasıl mı? Sanırım bu karışık hangi gözlüğümü takıp baktığıma göre değişir. Ama bildiğim bişey varsa yaşadıklarım beni savaşçı yaptı. Ben bir savaşçıysam intikamımı alıcam. Ama herkesin unuttuğu birşey var intikam aceleye...