2.Bölüm

14.8K 575 37
                                    

Multimedya daki Ajan Tres (adına takıldığınızı biliyorum ama zamanla açıklıcam merak etmeyin ;))

Koliyi alıp odama geçtim. Koliyi açmamla ağzımın açılması bir oldu. İçindekiler beni aşıyordu. Ama görev için herşey mübahtı. Fazlasıyla açık çamaşırları giydim ve üzerime beyaz içi gözüken ultra mini elbiseyi giydim. Topuklular her zamanki gibi benim için sorun olmamıştı. Odadan çıkmaya resmen utandım içimdeki herşey gözüküyordu.

Odadan çıkmamla birlikte Alpinin ıslık çalması bir oldu. "Alpiii istersen beni görev öncesi sinirlendirme." Ağzını fermuar kapar gibi yaptı. Leyla baştan aşağı beni süzüyordu. "Sen insansan biz neyiz Tres " demesiyle Nazlı ve ben kahkahayı bastık. "Hadi hadi işimize bakalım Leyla aracın anahtarlarını ver. Alpi sende kolye kamerayı ver takıyım izlemede kal." dememle Alpi içinde mikro kamera bulunan kolyeyi bana uzattı. Boynuma takarken "Tres dinleme cihazı takmıycaz mı?" diye sorması komiğime gitmişti. "Adam bana sarkıntılık ederken olmaz istemiyorum zaten ne zamandır bu görevi bekliyordum. Balkon Halil i kendi ellerimle öldürücem." dememle bizim ekip bana şaşkın şaşkın bakarken Nazlı nın kahkahasıyla hepsi gülmüştü. "Gebert kız bizim yerimize de gebert." Diyen Nazlıya göz kırptım ve son kez ekibe dönüp "Gözünüzü dört açın arkamdan da bakmayın" dememle hepsinin kahkaha attığını duyabiliyordum.

Kapıya geldiğimde beyaz Porsche beni bekliyordu anahtarı üstünde hemen atlayıp Bebeğe doğru yola koyuldum. Balkon Halil Red adlı lokantada akşam yemeği yiyecekti saat 19.00 da saatin daha 18.30 olduğunu görünce birazcık İstanbul turu yaparak kafa dağıtmaya karar verdim. Böylece biraz geç gidip beni farketmesini sağlayacaktım. Telefonumun çalmasıyla elimi çantama attım. Çantam, çanta değil mübarek bavul ne ararsan var. Telefon çalıyor fakat ben bir türlü bulamayınca arabayı sağa çektim. Sonunda telefonu bulmuştum arayan Alpiydi.

"Ne oldu Alpi?" Benimle alay eder gibi konuşmaya başladı. "Boğaz manzarasını izlemek iyi güzel hoşta göreve mi dönsem diyorum" diyince mikro kameralı kolye yi suratıma tutup dil çıkardım. "Telefonu kapa Alpi işim var." deyip suratına kapattım. Son gaz Red adlı lokantaya gittim. Mekan oldukça büyük ve gösterişliydi. Arabanın anahtarını valeye bıraktıktan sonra her zamanki gibi özgüven patlaması adını verdiğim yürüyüşümle içeri girdim. Lokanta 2 katlıydı. İçimden hay aksi şeytan diye geçirirken telefonuma gelen mesaja baktım.

Gönderen: Leyla
2. Katta balkon tarafında oturuyor içeride balkona yakın biryerde boş masa var oraya geç bol şans :*

Canım Leyla lokantanın kamera sistemine çoktan bağlanmış. Garsona "üst kat lütfen" dediğimde buyrun der gibi işaret yaptı. Salak garson dibi düşmüştü resmen şu Balkon Halil den bir kurtulayım da diğer erkeklerin aç bakışlarını sonra hallederdim.

Masaya ilerlerken Balkon Halil in dikkatini çoktan çekmiştim. Şerefsiz gözleriyle yemişti resmen beni. Masa oturdum ve yüzüm Balkon Halil e dönüktü. Önüme gelen menüyü tam bir tiki kız gibi incelemeye başladım. Telefona gelen mesaj sesiyle dikkatim dağıldı.Elime telefonu aldım.

Gönderen:Alpi
Tiki görl fun ;) :D severek ailecek izliyoruz.

Anlaşıldı yeterince iyi gözlüyorlardı beni.

Giden:Alpi
Oğlum şu iş bitsin geberticem seni.!

Telefonu sessize alıp çantama atmamla karşımda duran garsonu farketmem bir oldu. Garson "Kusura bakmayın hanımefendi saygıdeğer Halil Bey sizin ona eşlik etmenizi istiyor." Adam bide saygı değermiş güleyim bari. Gerçektende gülümseyerek Balkon Halil in yanına doğru yürüdüm.

"Buyrunuz" diyerek bana yanındaki sandalyeyi gösterdi. Zaten o karınla ancak sandalyeyi gösterir pislik nasıl kalksın. Sinirimi her zamanki gibi işime vurarak gülümsedim ve oturdum. "Ben Halil sizin adınız nedir?" Düşün Tres düşün hemen muhabbeti açılabilecek isim "Bende Melek" dedim aniden. Balkon Halil göbeğini hoplatarak bastı kahkahayı bende tam bir tiki kız gibi bişeyden anlamamış gibi etrafa bakınarak güldüm. "Aynı adınız gibisiniz tam bir melek" dedikten sonra elini bacağıma koydu ve okşamaya başladı. Salak salak kıkırdadıktan sonra "Ayyy halilcim ben burdan sıkıldım." Dememle uyuyan ayı uyandı resmen. "İstersen bize gidelim güzelim bizim eve de biraz melek girsin." diyip o iğrenç kahkahasını patlattı. Balina gibi adamdı.. "Olur" diyip kalktık. Kapıya geldiğimizde valeye işaret ettim arabayı getirdi. "Halilcim ben kendi arabamla gelsem olur muuu?" Diyip dudak kıvırınca hoşuna gitmiş olmalı ki yine balkon gibi göbeğini hoplatarak güldü bizi takip et dedi. Eve vardığımızda direk elbisemi çıkardı pislik herif. Onun için dans etmemi istediğinde ecelini istemişti benden. Kucağına oturdum ve kulağına "benim adım melek değil" dedikten sonra boynunu kırdım. Cansız bedeni kanepede duruyordu.

AJAN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin