Multimedya da Gökalp, Fatma, Başak, Alperen(Alpi) , Ahmet, Caner
Gökalp in Gözünden
Herşey harikaydı. Mangal partisi için beni evine davet etmişti. İlk defa evini görücektim. Birinin evini ilk defa deli gibi merak ediyordum. Acaba benim gibi sade mi seviyordu yoksa rengarenk miydi ya da karışık bir zevki mi vardı. Birden düşündüm ben bunları neden düşüyorum. Bu kız Tres i aklımdan çıkaramıyorum. Ne zaman kendimi düşüncelere dalmış olarak bulsam sadece tek düşündüğüm Tres olduğunu fark ediyordum.
Düşüncelerden sıyrılıp kendimi ılık suya teslim ettim. Onunla tanıştığımızdan beri 2.kez vakit geçiricektik. Duş aldıktan sonra saçlarımı ellerimle karıştırıp doğal haline bıraktım. Yüzümü traş ettim. Acaba traşlı erkeklerden mi hoşlanıyordu belkide kirli sakal seviyordur. Aman Allahım sürekli onu düşünüyorum ve onun hakkında neredeyse hiç bişey bilmediğimi fark ettim. Ne severdi nelerden hoşlanırdı. Birlikte yemek yerken konuşmuştuk. Ama bunlar benim için yetersizdi. Ben onun herşeyini bilmek istiyordun. Birşeye baktığında ne düşünüyor ya da ne hissediyor. Onu bilmek istiyordum. Onu yaşamak istiyordum.
Daha fazla oyalanmadan altıma kot üstüme de spor mavi renkteki gömleğimi giymiştim. Asla bir yere giderken elim boş gitmemem gerektiğini annemden öğrenmiştim ve sevdiğim kızın yanına giderken daha da detaylı düşünerek California daki en sevdiğim kokteylciden özel olarak yaptırdığım kıymetten babama bile elletmediğim içecekleri poşetlere koydum. Çünkü Tres en iyiydi ve en iyisine layıktı.
-------------
Arabamla adrese gittiğimde 2 katlı villanın önüne arabamı park ettim. Bahçeden içeri girdiğimde cennetimin yaşadığı yerinde cennet gibi olduğunu gördüm. Sağ tarafta mangal yeri olduğunu gördüm. Sol tarafta ise bir köpek kulübesi vardı. Ama boştu belkide hiç kullanılmamıştı. Yerler aynı boyda çimlerle kaplıydı. Evin kapısına doğru giden yolda doğal taşlar döşenmişti.
Derin bir nefes aldım. Kalbim deli gibi atıyordu. Çevremdeki herkes beni soğukkanlı, sakin, sabır ve en belirgin özelliğim sert olarak tanırlardı. Ama bu kıza yaklaştığım zaman gördüğüm zaman hatta düşündüğüm zaman tamamen başka birine dönüştüğümü farketmiştim.
Kapıyı tıkladım. İçeri girdiğimde meleğimi gördüm. Hafif yanakları kızarmıştı. Şuan zamanı durdurabilsem ona sarılıp yanağına bir buse kondururdum. Elimdeki poşetleri hemen nazikçe aldı.
Herkes geldiğinde erkeklerle mangal işiyle ilgileniyorduk. Öğrencilerim oldukları için başta biraz gerilsemde hepsi bugün olanlar burda kalır diyip güldüklerinde rahatlamıştım. Zaten Alperenle yıllardır arkadaştık. Sadece aramıza babamın bir numaralı elemanı girmişti. Alperenle aynı lise üniversiteye gitmiştik. Daha sonra ben akademisyen olarak kalmaya karar vermiştim. Alperende en iyi çalışan yanında çalışmaya başlamıştı ve bikaç yıldır sadece telefondan görüşebilmiştik. Tabii benim yoğun işlerim ve Alperen in yoğun işlerinde araya biraz mesafe girmişti.
Erkeklerle komik okul muhabbetleri yaparken kahkahalar havada uçuşuyordu. Alperen e tekrar kovuştuğum için mutluydum ve diğer çocuklarla da normalde arkadaş olarak kalabilirdim. Hepsi özünde iyilerdi.
Bahçe kapısından giren kişiyle gözlerimin yuvalarından çıkmasına çok az kaldığına yemin edebilirim. Babamı burda ne işi vardı ki?
---------------
Herkes evlerine giderken iyice gerilmiştim. Babamın en iyi elemanı Tres ti. Ben bunu yeni öğrenmiştim. Ama yinede babam niye buraya gelmişti. Kafamda bir sürü soru vardı. Babamın konuşmaya başlamasıyla şaşırmıştım. Tres lanet olası Göksel i tanıyordu ama nerden. Tres in derin bir nefes alıp rahatsızca konuşmaya başlamasıyla tüm dikkatimle onu dinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (Askıda)
AçãoMerkezin en iyi ajanı olmak nasıl mı? Sanırım bu karışık hangi gözlüğümü takıp baktığıma göre değişir. Ama bildiğim bişey varsa yaşadıklarım beni savaşçı yaptı. Ben bir savaşçıysam intikamımı alıcam. Ama herkesin unuttuğu birşey var intikam aceleye...