"Bomba olayını Göksel yapmadı."
Mehmet bey önce bana baktı sonra sakince aklındakileri sormaya başladı. "Bunu Göksel in yapmadığını nerden biliyorsun? Ya da neden öyle düşüyorsun? Benden sakladığın bişeyler var gibi hissediyorum Tres..." Aslında Mehmet beyden sakladığım şey vardı. Gökselin yerini bilmem gibi fakat bu söyleyemezdim. Gökselin bu bomba olayını yapmadığından tam olarak emin değildim. Ama ben Göksel i tanıyorsam ki tanıdığıma emindim bu işi o yapmamıştı. "Göksel benim yıllardır düşmanım ve henüz beni kendisi dışında ya da bişeyle öldürmeye çalıştığını görmedim. Demek istediğim o ki Ahmet i Göksel öldürdü evet ama bomba onun tarzı değil." Mehmet yüzüme ne saçmalıyorsun der gibi bir bakış attı. "Mehmet baba benim yanıldığımı gördüm mü?" Mehmet bey kafasını olumsuz anlamında salladı.
"Peki Tres kim neden senin evine bomba koysun?" İşte benimde cevabını merak ettiğim soru buydu. "500 milyon değerindeki soruda bu neden biri bana bunu yapsın?" İkimizde biraz düşündük fakat bir sonuç alamayınca ikimizde sustuk. "Neyse patron ben derse gidiyim" dedim ve banktan kalkıp derse gitmek üzere okula yürümeye başladım. Tam koridorda sınıfa yaklaşmışken yolumu Gökalp kesti.
"Tres konuşmamız lazım." Bende o an içimde kalıcağına yapıp rahatlamak adına Gökalp in suratına bir tane yumruk çaktım. Bir adım geriye sendeledi ve burnunu tuttu. Bütün herkesin bakışları üzerimize toplanmıştı. "Sanırım burnumu kırdım bu ne içindi şimdi!!!?" Bide anlamamış gibi sorması artık beni bezdirmişti. Hiç bir açıklama yapmaksızın sınıfa geçtim ve yerime oturmam ile Başağım yanımda bitmesi bir oldu. "Vallahi kırdın çocuğun burnunu.." Başağın sözleri Gökalp in yanımıza gelmesiyle kesildi.
"Tres dışarı çıkıyoruz ve hemen konuşuyoruz! Derhal!" Sesinde insanın içini ürperten bir ses tonu olsada sırf daha fazla tatsızlık çıkmaması için sınıftan dışarı çıktık ve Gökalp in odasına doğru yürümeye başladık. Gökalp bu sırada elleriyle burnundaki kanamayı durdurmaya çalışıyordu. Ama nafile kanlar elinin her hücresine nüfus etmek istercesine akıyordu. Gerçekten de burnu kırılmış olmalıydı.
Gökalp in odasına geldiğimizde Gökalp hızla kapıyı kapattı ve bana doğru dönüp yüzündeki kanlarla konuşmaya başladı. "Bu yediğim yumruk ne içindi bana söyler misin?" Aslında yediği yumruk daha çok beni ihmal etmesi ve yanındaki esmer kızla ilgili olsada ben kendimi riske atmamaya karar verdim. "Benim evimde bomba patlıyor sevgilimin haberi yok aramıyor sormuyor sonrada suratına yumruk yiyince bana hesap soruyor ohh ne güzel..." Gökalp in yüzündeki ifade kesinlikle bomba olayından habersiz olduğunu belli ediyordu.
"Ne bombası!!! Çok şükür iyisin" gelip bana sıkıca sarıldığında şu sıralar en çok ihtiyacım olan şeyin bu olduğunu anladım. Ama benden bu kadar çabuk kurtulması imkansızdı. Ellerimle onu itip kendimden uzaklaştırdım. "Bırak beni sen git arkadaşlarınla takıl ben kimim ki zaten!" dediğimde bozulduğu belliydi. Önce yüzünde bir öfkeyle karışık şaşkınlık oluştu daha sonrada dalga geçen ve eşsiz gülüşüyle bana gözlerini dikti.
"Sen benim kuzenim Esra yı diyorsun... O benim teyzemin kızı sen ne sandın?" Yüzündeki alaycı gülümseme burnunun kanamasına rağmen devam ediyordu. Bozulmuş muydum? Hemde çok ama onun ağzına laf vermemek için sakince kaslı kolundan tutup onu revire sürüklemeye başladım. "Kim olduğu umrumda bile değil gülmeyi bırakta seni bir revire götürelim." Revirde kanamasını durdurdular. Ama ufak bir ameliyat gerekti ve bunun için kendisi hastaneye gitti.
Ben de onunla birlikte hastaneye gitmek istesem de Gökalp buna müsade etmedi. Derslerden zaten yeterince devamsızlığım vardı ve daha da fazla olmasını istemiyordu. Bende durumunun fazla ciddi olduğunu düşünmediğim için daha fazla ısrar etmedim ve gün içinde derslere boğuştum. Derslerin artık boğazımı sıkmaya başladığını hissettiğimde neyse ki bugünlük derslerim sona ermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (Askıda)
AzioneMerkezin en iyi ajanı olmak nasıl mı? Sanırım bu karışık hangi gözlüğümü takıp baktığıma göre değişir. Ama bildiğim bişey varsa yaşadıklarım beni savaşçı yaptı. Ben bir savaşçıysam intikamımı alıcam. Ama herkesin unuttuğu birşey var intikam aceleye...