Name Nur'un bu hayatta sevmediği bir şey varsa o da bekletilmekti. Ve Haydar onu bekletiyordu.
Şu anda bir çay bahçesinde oturmuş karşısında Haydar'ın kız kardeşi Hilal vardı. Kızla sadece merhabalaşmıştı. Başka hiçbir şey yoktu. Haydar'la konuşurken bu kız da mı yanlarında olacaktı, merak ediyordu.
Haydar, çay bahçesine girdiğinde hemen kardeşinin olduğu masaya gitti. Name Nur'a gözleri değmeden oturdu. Hilal yan masaya geçip beklemeye başladı. Abisi haramdan uzak durmak için onu da çağırmıştı. Name Nur bunu daha yeni anlamıştı. Hayret ediyordu doğrusu. Bu zamanda dinine bu kadar bağlı kişiler var mıydı?
Hilal'in siyah, hatlarını hiçbir şekilde belli etmeyen feracesine baktı. Kendisi bol paça bir pantolon ve üstüne de gömlek giymişti. Kendisinin hatları da belli olmuyordu ama farklıydı. Birbirlerinden çok ama çok farklılardı.
"Kusura bakma, geciktim." dedi Haydar. Polis olduğunu belli eden cüzdanı masanın üstündeydi.
"Önemli değil." dedi Name Nur. Gözleri polis cüzdanındaydı. Haydar'a baktığında hiçbir şekilde gözlerine bakmadığını gördü. Gözleri masanın üstüne koyduğu ellerindeydi.
Name, dirseğini masaya koyup başını da yasladı. Biraz eğilip Haydar'ın gözlerine bakmaya çalıştığında adam başını diğer tarafa çevirdi. Name Nur o tarafa kaydığında geri çekilmişti. Name Nur da geri çekilip sandalyesine yaslandı. Adam hiçbir şekilde kendisiyle göz teması kurmuyordu.
Birer çay sipariş etmişlerdi ama hâlen tek bir kelime etmemişlerdi. Name, dayanamayıp eline telefonunu aldı. Sosyal medyada gezinirken yine dirseğini masaya koymuştu. Başını da yaslamıştı.
Bunun için mi pastanesini Kerime'ye emanet edip gelmişti? İnanamıyordu.
Bir buçuk saat sadece oturup çay içmişlerdi. Başka hiçbir şey yoktu. Name daha fazla dayanamayıp "Ben çaya fazlasıyla doydum. Artık gitsek mi?" dedi.
Haydar elindeki çay bardağına bakıp "Tamam." dedi. Kalkıp hem kendilerinin hem de kız kardeşinin hesabını ödedi. Çıkışta Name "Buna gerek yoktu." dediğinde onun yerine Hilal cevap verdi. "Bir dahaki sefere de sen ödersin o zaman."
"Hıhım." diye mırıltı çıkardığında içinden 'Umarım bir dahaki sefer olmaz.' dedi. Gerçekten çok ama çok sıkılmıştı. Bir buçuk saat nasıl dayandı, bilemiyordu.
Pastanesine gittiğinde öğrenciler tarafından doldurulduğunu gördü. Gülümseyip Kerime'nin yanına gitti. "İyi ki varsın be kuzum. Sen olmasan kim idare ederdi burayı?"
"Valla elinden bir çay içeriz artık."
"Asla!"
Kerime arkadaşının çıkışmasına anlam veremedi. Oysa ki çayı çok severdi.
"Tamam tamam, istemiyorum bir şeyler."
"Gülüm, yanlış anladın. Bir buçuk saat boyunca sadece çay içtik. Hiçbir şey yapmadık. Ondan dolayı."
"Tamam, bir pasta yaparsın o zaman."
"İşte o olur." deyip mutfağa yöneldi. Name Nur'un açtığı yer tam bir pastane değildi. Bir köşesi kitap okuma yeriydi. İsteyenler kitap alıp okuyabilirdi. Üstelik kitapları bir süreliğine yanlarına da alabiliyorlardı. Ücret almıyordu oradan.
Name Nur, pastayı yaptıktan sonra kitap okuyan ve ders çalışan öğrencilere de verdi. Hepsine 'Müessesemizin ikramıdır.' demişti. Name bu yüzden çok sevilirdi.
Akşama doğru tüm müşteriler gitmeye başlamıştı. Son müşteri de gittiğinde Kerime'ye dönüp "Seni Doğan mı alacak?" diye sordu.
"Evet, seni de bırakalım mı?"
"Yok kuzum, sağol." dedi.
Doğan, Kerime'yi aldığında kapıyı kapatıp evine doğru yol aldı. Eve gidip üstünü değiştirip tekrar pastaneye gelecekti.
Eve geldiğinde kendisini yatağa attı. Yatak keyfi yapmak istese de kalktı. Korkuyordu, pastanesine bir şey olacak diye. Yeni açmıştı, bazı kendini bilmez kişiler de gelip haraç istemişti. Vermeyince de tehdit etmişlerdi. Bu gece de pastanesinde sabahlayacaktı.
Üstünü değiştirdi, çantasını da alıp geldiği gibi sessizce gitti. Pastanede direkt olarak mutfağa geçti. Kendisine bir kahve yapıp telefonundan video açtı. İzlediği videoya dalmışken saatlerin ilerlediğini fark etmedi.
Pastanenin girişinden bir ses duyduğunda videoyu durdurdu. Mutfak kapısından çıktığı anda kapı kırılmış ve camlar yerle bir olmuştu. Çığlık atmaya vakti olmadan arkadan bir adam onu tuttu.
Korkuyordu ama güçlü durmak zorundaydı. Bu gece bu pastaneye bir şey olmasına izin veremezdi!
![](https://img.wattpad.com/cover/336154658-288-k881797.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğuzun Namesi #F#
Short Story*Kitap Kapağı *-* @Rahimemine *Kafa dağıtmak için yazıyorum..! *Wattpadde 'Oğuzun Namesi' adlı ilk kurgudur. "NAME." Dışarıdan gelen sesle bağırmak istedi. Kim olduğunu çıkaramamıştı ama önemli de değildi. Camdan dışarı bakmaya çalışıyordu ama yan...