Oğuzun Namesi #F#

12

@haydaroguz canlı yayını izlemeye başladı.

@hilaloguz canlı yayını izlemeye başladı.

"Sevgili eşim de bekliyormuş herhalde."

Name telefonu masada sabitleyip arkasına yaslandı. Telefonun arkasındaki Pusat "Sen yine canlı yayın mı açtın?" dedi.

"Evet."

@hilaloguz: O kim kız?

"Pusat," deyip karşısındaki adama döndü. "Gelsene buraya."

"Hayırdır?"

"Gel gel."

Pusat kalkıp Name Nur'un oturduğu koltuğa attı kendini. Hilal karşısında imamın oğlunu görünce şaşırdı. İsmini öğrenmişti.

"Oğlum, sen de evlendin. Kimse kalmadı la mahalleden."

Pusat'ın konuşmasıyla Hilal ve Name dikkat kesildi. Haydar ise Name'nin o adamla nereden tanıştığını sorguluyordu. Niye yanındaydı mesela?

"He ya! Bir sen kaldın ha. Evlen git artık."

"Abi, bulsam birini evleneceğim."

"Bak bak bak. Daha düne kadar evlenmem diyordun."

"Kral sen evleniyorsun. Daha ne olsun?"

"Abi, büyüdük be. Daha dün babanın sırtına atlıyorduk."

Name'nin dediğiyle Pusat koca bir kahkaha attı. Masaya uzanıp çekirdek paketini aldı. Ortalarına koyup "Hatırlıyor musun? Camide kovalamaca oynardık." dedi. Name bir bacağını altına alıp başını salladı. Avucuna da çekirdek alıp çitlemeye başladı. Pusat uzanıp cips paketini aldı. Onu da açıp ortalarına koyduğunda kendisi de bir bacağını altına alıp Name'ye döndü.

"Bir gün camide kovalamaca oynarken namaz vakti gelmişti. Babam namaz kılarken gidip sırtına atlamıştın. Ben seni dışarıya götürdüm diye de beni ıslatmıştın."

"Of! Ne gündü be."

İkili kahkaha atarken Haydar ve Hilal kıskanıyordu. Hilal Pusat'ın gamzesine baktı. Bu adama yakalandığını hatırlayınca yanakları kızardı. Kendi kendine utanmayı da başarmıştı! Ne mutlu.

"Ee?" dedi Name. Çekirdek çitlemekten konuşamıyordu.

"Eesi öyle. Çapkın adamla kim evlenir diye düşünüyorum."

"Kimse."

"Doğru."

Hilal, çapkın olduğunu öğrenince yüzünü astı. Neden bu zamanda erkekler böyleydi ki?

"Ya onu bunu boşver de Kerime'nin kınası ve düğünü yaklaştı."

"Yaklaştı dediğin haftaya." dedi Pusat. Sigara paketine uzanıp içinden bir tane çıkardı. Paketi Name'ye uzattığında o da aldı içinden bir tane. Pusat hem kendisinin hem de Name'nin sigarasını yaktı. Haydar, Name'nin sigara içmesine kızsa da Pusat'la bu kadar yakın olmasını da kıskanmıştı.

Pusat, telefonundan sosyal medyada gezinirken Name de ona bakıyordu. Telefona uzandığında Pusat geri çekti.

"Versene Pusat ya!"

"Ne yapacaksın?"

"Bakıcam öylesine."

Pusat kolunu diğer tarafa uzatıp "Git kocanın telefonuna bak." dedi. Name de onun üstünden uzanmaya çalıştı. "Ya bana ne. Ver işte."

Haydar, Name'nin hareketleriyle sinirleniyordu. Birkaç saat önce kendisini öpmüştü. Şimdi de bu adamla böyle olmaları... Arkadaş olabilirdi ama çok yakın olmasın.

"Hayır." deyip ayaklandı Pusat. Üstünü düzeltip Name'nin yanağını sıktı. "Ben gidiyorum fıstığım."

Haydar kullandığı kelimeyle sinirlendi. Kendi eşine 'fıstığım' mı demişti o?

"Tamam."

"Kalk seni de bırakayım."

"Adamım, bugün pek bi düşüncelisin." dedi gülerek Name. Uzanıp canlı yayını kapattı. Haydar ikisinin birlikte olacağını anlayınca kıskandı. Hilal, Name'nin kendisini uyarmasına rağmen üzülmüştü.

Name ortalıktaki çöplerini kaldırıp Pusat ile gitti. Pusat, Name'ye gördüğü kızı sormak istiyordu. Ama Name'nin ne diyeceğini kestiremiyordu. Kıskanç biriydi.

"Name?"

"Efendim?"

"Bugün bi kız vardı ya. Nikah yapılırken, hani bize kapıyı açan."

"Hilal, niye sordun?" dedi Name kaşlarını çatarak.

"Merak ettim."

"O da seni sormuştu. Bana yazdı, ismini numaranı sordu."

"Harbi mi?"

"Pusat, kaşınıyorsun!"

"Ne var kızım ya? Boylu poslu yakışıklı bir polisim. Beni sormayacak da kimi soracak?"

"Öyle mi? Kendini düzelt ben de izin vereyim."

"Neyim varmış benim?"

"Kızlarla konuşuyorsun."

"Sen de erkeklerle konuşuyorsun." dedi sinirle Pusat. Name'nin yüzünün asıldığını fark ettiğinde "Name, öyle demek istemedim." dedi.

"Tamam, anladım ben."

"Name-"

"Eve geldik zaten, iyi geceler."