"HAYDAR!"
Haydar'ın babaannesi, Güllü Hanım, torununu ve yanındaki çıtı pıtı kızı görünce sevinçle bağırdı. Kızın kendisine bakmasıyla yüzünün güzelliğini fark etti. Müstakil evinin iki üç basamak merdivenini inerken Haydar seslendi.
"Babaanne, biz geliyoruz zaten. Yorma kendini."
"Sus bakayım sıpa! Ne geldiğin var ne de elimi öptüğün!"
Name, çantaları Haydar'ın almasıyla önden gidip Güllü Hanım'ın elini öptü. "Merhaba babaanne."
Güllü Hanım, bastonuyla Name'nin hemen arkasındaki torununu gösterip "Bak kıza, maşallah maşallah. Tü tü." dedi. Name gülümseyip kenara çekildiğinde Haydar "Sen dedikten sonra öptü." dedi.
Kendisi de babaannesinin elini öptü. "Sus, laf etme kızıma." dedi Güllü Hanım. Bastonu Haydar'ın bacağına vurup Name'ye döndü. "Hadi içeri geçelim kızım. Üşütme."
Name, Haydar'a bir bakış atıp başını salladı. "Tamam babaanne."
"Sanki kendi babaannesi."
Haydar'ın homurdanmasıyla Name arkasını dönüp "Bir şey mi dedin canım eşim?" diye sordu. Gülmemek için yanağının içini ısırıyordu. Haydar bunu fark etmişti. "Yok, demedim!"
"Güzel."
Name, Güllü Hanım'ın peşinden oturma odasına gitti. Üç tane divan vardı. Köşede sehpa takımı vardı. Pencere önlerindeki saksılar dikkatini çekti. Çiçek yoktu ama saksı vardı.
Divanlardan birine oturup "Babaanne, saksılarda çiçek yok." dedi. Meraklı sesi Güllü Hanım'ın ilgisini çekmişti. "Çiçekler yazın açıyor kızım. Güzün tohumlarını döküp dinleniyor."
"Anladım."
"Kızım, anlat bakalım. Kimlerdensin, nerelisin?"
"Körmenekşe köyünde bir Melahat var. Biliyor musun onu?"
"Hee, bildim."
"İşte o benim anneannem."
"Köyün adı neden Körmenekşe bilir misin kızım?"
Name başını sallayıp geriye Haydar'ın göğsüne yaslandı. Haydar, kolunu Name'nin omzuna atıp kendine iyice çekti.
"Ben bilmiyorum." dedi Haydar. "Anlatsana babaanne."
Güllü Hanım da oturduğu divanda geriye yaslanıp anlatmaya başladı.
"Eski zamanlarda bir kadın yaşarmış. Bu kadın da o kadar çirkinmiş ki gören yolunu çevirirmiş. Kimse kadınla konuşmazmış. Kadın da buna epey bir üzülürmüş. Gel zaman git zaman kadın bir gün kuyu başına gitmiş. Derler ki, kim o kuyudan su çekip içerse bahtı güzelleşir. Kadın da buna inanaraktan su çekmeye başlamış. Almış tenekeyi, atmış kuyuya. Kadın ipi salladıkça sallamış, salladıkça sallamış. Ama teneke su almıyormuş."
"Bir teneke nasıl su almaz ki?" diye sordu Haydar. Kaşları da çatılmıştı.
"Sus da dinle," diye azarladıktan sonra devam etti Güllü Hanım. "Kadın ha salla ha salla, bıkmış artık. Sonrasında da ipi bırakıp evine dönme kararı almış. Eve dönerken tüm köy ona bakıyormuş. Kadın buna şaşırmış ama eve gidince fark etmiş ne olduğunu. Etrafa menekşe kokusu yayıyormuş. Metrelerce uzaktan alınıyormuş kokusu. Bir sonraki hafta kapısına gelmiş köyün delikanlılarından biri. Evlen benimle, demiş. Adam aslında kadına sevdalanmış, kadına hiçbir şey diyemezmiş ama kabul etmez korkusuyla. Menekşe kokusundan sonra da dayanamamış."
"İyi de daha önceden söyleseydi hemen kabul edebilirdi." dedi bu sefer Haydar.
"Gafana bastonu yedin mi görün gabul etmeyi! Bir sus, broh!"
Güllü Hanım'ın yörük şivesine kaymasıyla Name kendini tutamayıp güldü.
"Nerde kalmıştım? Heh, adam gitmiş kapısına. Kadın da kabul etmiş. Evlendikten sonra da adam kör olmuş. Köylüler bu sefer adamı konuşmaya başlamış. Kör adamın karısı demeye başlamışlar. Adam dayanamayıp gitmek istemiş. Kadın da kabul etmişler ve Körmenekşe köyüne gelmişler. Orada toprakların bereketini görmüşler. Her yeri ekip biçmişler. Zaman akıp gitmiş, oldukları yerden yol geçmiş. Toprağın bereketi fark edilmiş insanlar göçmüş. Menekşe kokusu da köye yayılmış. Kör'ün karısı Menekşe demeye başlamışlar. Yıllar geçince de Körmenekşe olarak kalmış."
"Babaanne, teneke neden su almıyormuş?"
"Çok yanlış yerlere takılıyorsun kocacığım."
![](https://img.wattpad.com/cover/336154658-288-k881797.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğuzun Namesi #F#
Short Story*Kitap Kapağı *-* @Rahimemine *Kafa dağıtmak için yazıyorum..! *Wattpadde 'Oğuzun Namesi' adlı ilk kurgudur. "NAME." Dışarıdan gelen sesle bağırmak istedi. Kim olduğunu çıkaramamıştı ama önemli de değildi. Camdan dışarı bakmaya çalışıyordu ama yan...