Haydar, sabah erkenden karakola gitmiş ve beş günlük bir izin almıştı. Genelde izin almadığı için de kolaylıkla vermişlerdi.
Karakoldan çıkıp Name'nin evine gitti. Annesi, Name'yi de alıp yanlarına gelemeyen nenelerine gidecekti. Birer gün kalacaklardı. Önce Haydar'ın sonra da Name'nin nenelerinde.
Tabi Name'nin bundan haberi yoktu. Annesi yine söylemeden iş yapmıştı. Beş gün boyunca da pastane mecburi olarak Kerime'ye kalmıştı. Kahvaltısını yapmış ortalığı da toplamışken kapı çalındı. Annesine "Biri mi gelecekti?" diye sordu.
"Haydar gelip seni alacaktı."
"Benim niye haberim yok acaba?" diye söylenerek kapıya gitti. Açtığında ise Haydar'ı gördü.
"Günaydın Name."
"Günaydın."
"Hazırsan çıkalım."
"Yok, gel içeriye."
Name, geri çekilip Haydar'ın girmesini bekledi. Beraber salona geçtiklerinde "Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
"Anneannem ve babaanemlere gideceğiz ya. Haberin yok mu?" diye sordu Haydar. Name bir iç çekerek örgü ören annesine döndü. Annesi hiçbir suçu yokmuş gibi örgü örmeye devam ettiğinde "Anne." dedi.
"Aa ne var canım? Onca işin gücün arasında unutmuşum."
"İşin gücün de olmayan torununa yelek örmek mi?"
Annesi örgüyü kaldırıp "Sence bu yeleğe mi benziyor?" dedi. Name "Tek sorun bu mu?" diye hayıflandı. "Neyse, kalacak mıyız? Kıyafet almama gerek var mı?"
"Evet, birer gün kalacağız."
"İki gün yani?"
"Dört."
"Nasıl dört?"
"Senin anneannen ve babaannenler?"
"Tamam." deyip odasına gitti Name. Name gider gitmez annesi Haydar'a dönüp "Patiğe yelek dedi, gördün mü?" dedi.
"Evet, biraz erken sanki ama?"
"Yok yok. Yavaştan başladık zaten."
"Kiminle başladınız?"
"Annenle."
Haydar başını sallayıp fısıltıyla "Çok güzel." dedi. Ellerini bacağına vururken "Ben Name'ye bakayım." deyip kalktı. Kadın başını sallayıp örgüye devam etti. Haydar, kendisini Name'nin odasına attı. Name şaşkınlıkla ona dönüp "Noldu?" diye sordu.
"Bir şey olmadı."
Name'nin bir sırt çantasına kıyafetlerini koymasını izledi. "Soğuk olur, ona göre koy." dediğinde Name siyah bir crop gösterip "Ben de bunu almayı düşünüyordum ya." dedi. Dalga geçtiğini anladığında "Koy, giyersin." dedi. Name'nin çantaya koyduğunu görünce "Saçmalama." dedi.
"Sen koy dedin." deyip güldü Name. Haydar da "Sen de hemen koy!" dedi.
"Eşim koy dedi. Sana ne oluyor?"
"Komikmiş."
Name, çantasının fermuarını kapatıp üstüne de bir ceket aldı. Haydar'ın söylemesiyle mont da aldı. Haydar çantayı aldığında Name de kol çantasını aldı. Arabaya geçtiklerinde Name "Yolumuz ne kadar sürer?" dedi.
"Benim de kıyafet almam lazım. İlk önce eve gidiyoruz. Sonra da bir buçuk saate yakın yol sürer."
"İki saat sürer yani."
Haydar başını salladı. Kemerlerini takıp Haydar'ın evine doğru yol aldılar. Resmi nikahtan sonra ikisinin birlikte kalacağı ev daha doğrusu.
"Name, bu evde mi kalmak istersin? Yoksa başka bir evde mi?"
Haydar, eve girdiklerinde sormuştu. Name salona bakarken "Kalırız burada." dedi. Sade ve güzel bir salondu. Bekar evi olduğu her türlü belli oluyordu ama.
Haydar, odasına doğru gittiğinde Name de arkasından gitti. Merak etmişti odasını. Haydar da birkaç parça kıyafet aldı. Name'nin yatakta oturduğunu görünce "Gezdin mi evi?" diye sordu.
"Yo."
"Gezseydin, belki beğenmeyeksin?"
"Aman boşver."
Haydar'ın kıyafetlerini Name alıp "Hadi gidelim." dedi. Haydar "Versene çantayı." dediğinde Name omzunu kaldırıp indirdi.
Haydar, kapıyı kilitleyip eşinin arkasından ilerledi. Arabaya yerleştiklerinde köye doğru yol aldılar.
"İlk kime gidiyoruz?" diye sordu Name. Yol boyunca susacak değildi sonuçta.
"Babaanneme, kendisi bayağıdır merak ediyor seni. Ayrıca küsermiş."
"Yaa, neden küsermiş ki?"
"İlk anneanneme gidersek. Aralarında bir atışma var ama anlayamıyorum. Bazen komik bazen de değil."
"Anlatsana ya. Merak ettim."
"Geçen sene Kurban Bayramında ilk önce anneannemin yanına gittim. Anneannem de Hilal ile haber iletmiş babaanneme. Babaannem o zaman başladı bana laflar etmeye. Neymiş de anneannemi daha çok seviyormuşum, kendisinin yanına hiç gitmiyormuşum. Benden sonra da anneanneme laflar etti. Kocası da dayanamadı gitti öbür tarafa, ne haset kadın, dedi."
Name güldüğünde Haydar da güldü.
"Gül sen gül. Dayağı yiyen benim zaten. Babaanne bastonunu bacağına yediğinde göreceğim ben seni."
"Sen korursun."
"Bakarız artık."
"Aa, ben de seni öne iterim. Hem ne yapabilir ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğuzun Namesi #F#
Short Story*Kitap Kapağı *-* @Rahimemine *Kafa dağıtmak için yazıyorum..! *Wattpadde 'Oğuzun Namesi' adlı ilk kurgudur. "NAME." Dışarıdan gelen sesle bağırmak istedi. Kim olduğunu çıkaramamıştı ama önemli de değildi. Camdan dışarı bakmaya çalışıyordu ama yan...