Resmi nikah için Hilal baş başa kalan ikiliyi çağırmıştı. Bu yüzden de Name Nur bir şey diyememişti. Ne diyeceğini de bilemiyordu zaten.
Nikahın kıyılmasıyla herkes alkışlamış takılar orada takılmıştı. Name Nur ve Haydar evlerine gitmek için yola çıkmışlardı. Haydar'ın annesi ve Name Nur'un annesi ikilinin yapmayacağını bildiği için bir haftalığına ormanlık alanda tatil sitelerinden ev kiralamışlardı. İkili bunu öğrenince çok itiraz etmişti. Haydar tekrar izin almak istememişti.
Hilal de annesiyle bir olup onları zorlayınca mecburen kabul ettiler. Name Nur, yeni evine girer girmez Haydar'a dönüp "Bir hafta ne yapacağız orada!? Sıkılırım ben." dedi.
"Buluruz bir şeyler."
Haydar, Name'yi belinden hafifçe itekleyerek odalarına götürdü. "İstersen bugün burada duralım. Yarın gideriz."
Name Nur dudağını sarkıtıp odada gözlerini gezdirdi. Yeni evlenmişti, Haydar kendisinden hoşlandığını söylemişti, pastane yeniden açılmıştı, çok uzun bir süre de olmamıştı. Ne yapacağını bilmiyordu!
"Bir hafta kalmasak olur mu? Kerime de yeni evli biliyorsun. Pastaneyi onun üstüne atmak istemiyorum."
"Tamam, üç dört gün kalır geliriz."
"Teşekkür ederim."
"Şimdi ne yapıyoruz?"
"Bilmem, hazırlanıp gidelim mi?"
"Sen istiyorsan gidelim Name Nur."
"İyi, gidelim. Bir duş alalım ama önce. Bu makyajla gelinlikle gidemem."
Haydsr küçük bir kahkaha atıp "Tamam." dedi. Name Nur'un duvağını çıkarmasında yardım etti. Saçlarını da açıp "Sen duş al. Ben de ikimize kıyafet hazırlarım. Sonra ben girerim duşa." dedi.
"Yorulma ya, ben yaparım." dedi Name.
"Hadi Name."
Name kendine kıyafet alıp hemen duşa girdi. Sıcak suyla rahatladığını hissetmişti. Sanki tüm kasları katılaşmıştı da sıcak su eritmiş gibiydi.
Duştan çıktığında Haydar'ı odada bulamadı. Kapının yanındaki küçük valizi görünce duşta olduğunu düşündü. Kendini yatağa atıp gözlerini kapattı. Gözlerini dinlendirmek istiyordu.
Yanağında hissettiği dokunuşlarla gözlerini araladı. Sırt üstü yatıp "Sen ne zaman geldin Oğuz?" dedi. Haydar bu dediğine gülüp "Artık sen de bir Oğuz'sun, hatırlatayım." dedi.
"Olsun."
"Uyuyalım mı?" diye sordu Haydar. "Hani gidecektik."
"Senin uykun var Name'm. Bugün çok yoruldun. Hem akşam da oldu."
Name Nur, Haydar'ın dedikleriyle gülümsedi. Doğrulup "O zaman ben yemek yapayım. Sonra uyuyalım. Sabah da erkenden gideriz." dedi. Haydar başını sallayınca yanağından öptü. "Oh! Canım eşim."
Haydar diğer yanağını da uzatınca gülüp öptü. Boynuna kollarını dolayıp sarıldı. Uslu durmayıp boynundan da öptü. Haydar derin bir nefes alıp Name'nin saçlarından öptü. "Name'm, istersen dışarıdan söyleyelim bu seferlik."
"Olur, yerim çok rahat. Kalkmak istemiyorum."
"Seni yerim be hatun."
Name başını biraz kaldırıp Haydar'a baktı. Gülümseyerek "Yesene." dedi. Haydar güldü bu dediğine. Name'nin yanağını ısırıp telefonuna uzandı. Bir kolunun altında Name vardı. Diğer kolu boşta elinde telefon varken eşine döndü. "Söyle bakalım ne yersin?"
"Döner."
"Olur. Ben zurna döner yerim."
"Ben de ben de."
"Sen? Bu mideyle mi?"
Name gülümseyip hızla başını salladı. Haydar yemekleri söyleyip yatağa uzandı. Name'yi de yanına çekip sarıldı. "Yerim, ne var?"
"Yersin hatunum."
Name, Haydar'ın hitabıyla gülümseyip boynuna sokuldu. "Bir daha söylesene."
"Çok mu hoşuna gitti?"
"Evet."
"Sen iste yeter hatunum."
Name, Haydar'ın boynundan öpüp geri çekildi. Dirseğini yastığa koyup başını da eline dayadı. Haydar'a üstten bakıyordu. Haydar, kendisine üstten bakan eşinin yanağına elini koydu. Sonrasında yavaşça baş parmağıyla okşamaya başladı. Name'nin yüzündeki gülümseme büyüdüğünde yanağını sıkıp "Gülüşüne bak lan, ne kadar tatlı." dedi.
"Ya Oğuz, bebek mi seviyorsun?"
"Yavrum bebek gibisin."
"Öyle mi yavrum?"
"Öyle yavrum."
"Öyle olsun yavrum."
"Öyle olsun yavrum hatunum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğuzun Namesi #F#
Historia Corta*Kitap Kapağı *-* @Rahimemine *Kafa dağıtmak için yazıyorum..! *Wattpadde 'Oğuzun Namesi' adlı ilk kurgudur. "NAME." Dışarıdan gelen sesle bağırmak istedi. Kim olduğunu çıkaramamıştı ama önemli de değildi. Camdan dışarı bakmaya çalışıyordu ama yan...