4.BÖLÜM: YALAN KELİMELER

797 51 12
                                    

HERKESE MERHABAA

BÖLÜME DESTEĞİNİZ BENİM İÇİN COK ÖNEMLİ. YILDIZIMIZI PARLATIP VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMESENİZ COK MUTLU OLURUM.

...

Yattığım yerden doğrulup çalan alarmı kapatım. Başımı yatağın başlığına dayayıp bir kaç dakika öyle durdum. Dün gece eve döndüğüm zaman, Esma hanım nerde olduğumu ve boynuma ne olduğunu sormuş , kedi severken tırmakladı ve biraz dolaştığımı söylüyerek kısaca cevap verip, odama çıkmıştım.

Efran ve Efsan ardından odama gelip indiğim arabayı gördüklerini ondan uzak durmam gerektiğini belirtmişlerdi. Neden diye sorduğum zaman beni geçiştirdikleri için, istediğim ile konuşacağımı söyledim. Ardından uyuyacağımı söyleyip kibarca kovmuştum.

Şimdi kalkıp hazırlanmam lazımdı. Yattaktan çıkıp banyoya girdim. Kısa bir duşun ardından havluyu kendime sarıp odaya girdim.

Dün gece ayarladığım siyah kargo pantolon üstüne kahverengi balıkçı yaka kazağı giyinip saçlarımı serbest bıraktım. Ayarladığım çantamı ve deri ceketimi elime alıp aşağı indim.

Efran hariç herkes odada oturuyordu. Saat sekize geliyordu. "Günaydın." Esma hanımın sesi ile ona döndüm. "Size de günaydın." Efsan dayanamayacak gibi, "Hazen'de geldi işte, hadi gidip yapalım." Neyi yapacaklardı? "Kaç yaşına geldiniz hala işiniz gücünüz birbirinizle uğraşmak." Efsan'ın yüzünde tuhaf bir gülümseme oluştu. Efsan'da, yeni fark ettiğim elinde olan mikrofon ile ayakta kalktı.

Esma hanım bir demir tabak ve kaşığı bir anda elime tutuşturdu. "Efsanı takip et hazırız dediğinde vurmaya başla." Hiç bir şey anlamıyordum ama Efsan merdivenleri çıkmaya başlayınca Esma hanım elinde ki telefon ile video çeker gibi bize doğrultu.

Efsan, Efra'nın odasının önüne gelip kapıyı hafifçe iterek içeri girdi Efran sağ tarafa dönmüş şekilde yatıyordu. "Hazırız." Şeklide fısıldayınca elimde tuttuğum tabağa kaşık ile vurmaya başladım. "DESTUR EKMEK İÇİN EFRAN KADALAR ÇAĞRILIYOR." Ardından telefondan çalan Pepe'nin iki ekmek aldım olan şarkıyı açmış, mikrofona bağlamıştı. Efran ani bir şekilde yataktan kalkıp, "Rüyada ekmek yiyorum şaka mı?" demesi ile Efsan bir anda kahkaha attı, video çeken Esma hanım ona ortak oldu benimde yüzümde öylesine bir tebessüm vardı.

"Yok ya yok, kızım sen akılanmıyor musun ha?" Efranın sinirli ve yüksek çıkan sesine Efsan sadece gülümsedi. "Pes ya kızıda ortak etmişler birde." Sonra gülecek gibi oldu, "Hazen Allah aşkına bırak şu tabağı kafama atacak gibi duruyorsun korkuyorum." Demesi ile tabağı efran'a cidden fırlatacak gibi tutuğumu fark ettim. Buna gülmüştüm işte.

Odadan çıkıp aşağı indik. Kahvaltıyı hazırlamış ekmek için Efran'ı bekliyorlardı, gidebileceğimi söylemiştim ama Ahmet bey bunun sırası ile gidildiğini söyleyince, ailesel bir konuya müdahale etmemek adına sustum. Esma hanım yarında senin sıran olsun bundan sora diyince, cevap verip ortamı germek istemedim. Tabii ki gitmeyecektim.

"Şaka mısınız? okula geç kalıyoruz hala ekmek için beni mi bekliyorsunuz?" Efran'ın kapının önünde sert çıkan sesi ile herkes ona döndü. Giydiği beyaz gömleğin altına lacivert bir pantolon giymişti. Okul kıyafeti almamıştım o yüzden ilk haftadan kızacaklarını düşünmediğim için sorun etmiyordum.

"Efsan ve Hazen kalkın biz gidiyoruz yaşlılar artık akşam yemeği için ekmek almaya gitsinler." diyerek espiri yapmıştı ama sadece kendi gülmuştü. Yinede saatin geç olduğu bilinci ile bende ayağa kalktım. Ahmet bey "öyle olmaz önce karınınızı doyurun." diyince Efsan, "okulda yeriz babacım." Diyerek Ahmet Bey'in yanağını öpüp, annesinide aynı şekikde öptükten sonra Efran'ın yanına geçti. Hala ayakta beklediğimi fark edince görüşürüz bile demeden odadan çıktım. Çantamı elimde tutup arabanın kenarında Efran ve Efsanı bekledim.

MOKİTA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin