2

279 26 2
                                    


Deniz kenarındaydık. Çimlerin üzerine uzanmış haldeydik. Çimler hafif nemliydi, hissedebiliyordum. 

Solumdan bir ses yükseldi. Her zaman olduğu gibi ses o kadar boğuk geliyordu ki anlamakta güçlük çekiyordum.

"Hiç etrafına baktın mı? Sana bakan gözleri öğrenmeye bile çalışmıyorsun. Sonsuza kadar yalnız mı kalmaya çalışıyorsun anlamıyorum. "

Bilinçsizce bir küçük bir kahkaha çıktı dudaklarımdan.

"Hayır sadece beni heyecanlandıracak, kalbimi farklı attıracak kişiyi bekliyorum. Bunun neresi yalnızlık? Tek başıma olmaktan yoruldum, yükü tek başına sırtlamak yorucu biliyorum. Yine de değer."

"Öyle olsun ama bazı şeylere geç kalmamalısın; önüne bir şans çıktığında onu kovalama bırak yüreğine aksın, seni sıcacık yapsın."

Rüyada olduğumun bilincindeydim ama gözlerimin dolmasını, burnumun sızlamasını engelleyemedim.

"Söz veriyorum engel olmayacağım anne."

"Melissa"

"Seni seviyorum, çok özledim seni."

"Melissa"

Bu ses farklıydı. Rüyamdan kopup gerçeğe döndüğümü hissettim. Gözlerimi açtığımda karşımda Ava duruyordu.

"Ağlıyordun uyandırmam gerektiğini düşündüm. İyi misin, anlatmak ister misin?"

Islak gözlerimi nazikçe sildim.

"İyiyim sadece rüyamda annemi gördüm, bir süredir ilginç rüyalar görüyorum onun etkisi altında kalmış olmalıyım."

"Aaa minik bebeğim benim." diyerek kocaman sarıldı bana. Yanağıma sulu öpücükler kondurmaya başladı. Yapışkan bebek.

Ava 11 yaşımdan beri en yakın arkadaşımdı. Bir okul gezisinde tanışmıştık daha sonra ise birbirimizin peşini bırakamamıştık. 8 yıla dayanan dostluğumuz birçok zorlu süreç atlatmış ve her şeye rağmen dayanmıştı. Annemin öldüğü sene birlikte yaşamaya başlamış ve bir daha da ayrılamamıştık. 

Yataktan kalktığımızda gözüme dün yaptığım tablo çarpmıştı. Oldukça kurumuş duruyordu ancak birkaç gün kendi haline bıraktıktan sonra vernikleyecektim.

"Dün bununla uğraşıyordun demek. Geç geldiğim için seni rahatsız etmek istemedim ama anlaşılan sende geç yatmışsın."

"Çok geç yatmadım aslında gece bir gibi uyumuştum."

"Senin geç ve erken kavramların benimle kesinlikle aynı değil bebeğim. Hadi banyoda işlerini hallet iş saatin yaklaşıyor kahvaltı edelim."

"Tamamdır." dediğim gibi lavaboya koştum.

*

Kulağıma taktığım son küpeden sonra hazırdım. Ava ile güzel bir kahvaltıdan sonra ortalığı toparlayıp giyinmek için odalara dağılmıştık.

Üzerime blue jean ile bol bir beyaz gömlek giymiştim, gümüş takılar ile tamamlamıştım.

Kahverengi saçlarımı ve perçemlerimi düzelttikten sonra hazırdım.

Ava bir hukuk bürosunda stajyerlik yapıyordu. Bana göre daha büyük olduğu için bazen ablalık taslardı. Her şeye rağmen birbirimize sahiptik. Bu huzurlu hissettiriyordu.

Daldığım düşüncelerden uzaklaşıp çantamı kaptığım gibi dışarı çıktım. 

*

Saatlerdir dur durak bilmeden çalışıyordum. Part time olarak butik bir kafede çalışıyordum, lüks ve sevilen bir mekandı. O yüzden yedi çalışan zar zor yetişiyorduk. Mutfakta çalışmayı daha çok seviyordum. Kalabalık mekanlar enerjimi emip uzaklaştırıyormuş gibi geliyordu. Boş mutfakta kek süslemesi yapmak, kahve demlemek daha keyifli geliyordu.

TutulmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin