5

183 24 0
                                    

Önceki bölümde;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Önceki bölümde;

Odadan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Şimdi hayatım tepetaklak olmuştu. Yapayalnızdım, yapayalnız.

Doğrularım, yanlışlarım ,hayatım, ailem her şey birbirine girmişti.

Karmakarışıktım.

*

Karmaşık koridorlardan bir çıkış yolu bulduğumda kafamda bin bir türlü düşünceyleydim. Sanki beni uykumdan uyandırmışlar gibi hissediyordum. Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp odama nereden ulaşabileceğimi öğrenmek için etrafa bakınmaya başladım. Tam o sırada karşıdan mor elbiseli güzel bir kızın geldiğini gördüm. Kız tam içeri girmek için hamle yaptığında "Hey! Bakar mısın?" diye seslendim.

Yüzünde yorgun bir gülümsemeyle başını bana doğru çevirdi ve "Evet?" diye sordu. "Oks bloğuna gitmem gerekiyor. Nereden gitmem gerektiğini bilmiyorum. Yardımcı olabilir misin?" diye sordum. Kız başını sallayıp "Ellerimdeki dosyaları bırakıp geliyorum. Birlikte gidebiliriz." dedi elindeki dosyaları göstererek.

Merdivenin bitişinde olan banklardan birine oturdum ve beklemeye başladım, mor elbiseli kız çok geçmeden gelmişti. Ayağa kalkıp elimi uzattım. "Ben Melissa, buraya yeni geldim. Ya sen?"

Gülümsedi ve elimi avuçlarının arasına alarak "Ben Amelie. Birinci sınıfım. Aynı blokta odalarımız bu arada. Sen kaçıncı kattasın?" diye sordu.

Bu sırada yavaş adımlarla yürümeye başlamıştık. "Yedinci kat ikinci odadayım. "diye cevap verdim. 

"Aynı kattayız. Bir şeye ihtiyacın olduğunda bana gelebilirsin." dedi sevimlice gülümseyerek. Amelie oldukça güzel bir kızdı. Kızıl, orta boyda saçları ve yemyeşil gözleri vardı. Herkesin burada o kadar güzel olması istemsizce kendimi yetersiz hissettirmişti. Vücudumda tek artı gördüğüm şey uzun boyumdu. 

Sessiz bir şekilde "Burada herkes çok kibar, suyunuza ne karıştırıyorlar?" diye mırıldandım.

Amelie küçük bir kıkırtı bıraktı. "Anladığım kadarı ile buralı değilsin. Küçük yaştan itibaren nezaket dersleri alırız. Seledonia'da nezaket en önemli şeydir." Yutkunup lafına devam etti. "Sen neredensin? Kaledonya gibi bir hissiyat alıyorum senden."

Bende dayanamayıp kıkırdadım. "Hayır, hayır ben direkt Dünyalıyım. Yani aynı gezegende miyiz emin değilim ama sihirli bir evrenden gelmiyorum."

Amelie şaşkınlıkla elini ağzına kapattı. "Aman Tanrım! Yüce Eliot! Sen bir kaçaksın. Bir kaçağın en son geldiği tarihi bilemem bile o kadar uzun zaman oldu sen düşün." dedi.

"Şuan tek bildiğim tüm hayatımın yalan olduğu ve kimsesiz kaldığım." diye mırıldandım. Amelie elini omzuma koyup nazikçe okşadı. "Burada çoğu kişinin geçmişte yaşanan büyük savaşlardan kaynaklı kayıpları vardır. Acına yararı olur mu bilmem ama burada insanlar arkadaşlarıyla bir olup ailelerini kurarlar. Belki senin de böyle yapman gerekiyordur." dedi.

TutulmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin