12

120 21 0
                                    

İçeri girdiğimizde Bayan O'Neill daha gelmemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçeri girdiğimizde Bayan O'Neill daha gelmemişti. Cedric ve Aaron kavga ediyor gibi görünüyorlardı. Amelia hiç karışmamamız gerektiğini söyleyerek bizi onlardan uzak bir masaya oturttu.

Bir saniyeliğine kafamı sağ tarafa çevirmiştim ki bir sis bulutunun arkasından oldukça görkemli dövmelere sahip bir kadın çıktı. Amelia bana doğru eğilerek "Gösterişli girişleri sever." diyerek kıkırdadı.

Muhteşem güzellikte bir kadındı. Oldukça parlak ve esmer bir teni vardı. Buradan bile uzun, örülü siyah saçlarının ışıltısını görebiliyordum. Bayan O'Neill hepimizi süzerek "Canlarım hepiniz tekrardan sınıfımıza hoş geldiniz. Umarım hepinizin haftası güzel geçmiştir. Bugün ateşhattı bitkisini işleyeceğiz." dedi ve elindeki birkaç saksıyı masalar arasında dolaşarak dağıttı. 

Elindeki son saksıyı Cedric ve Aaron'un arasına koyarken "Bitkilere kesinlikle dokunmuyorsunuz! Birazdan nedenini anlayacaksınız." dedi.

Bitki uzun boylu ve tüylü bir türdü. Tam olarak bizi neye karşı uyardığını merak ediyordum. Bayan O'Neill masasının arkasına geçti ve ellerini çiçeğin etrafındaki boşlukta gezdirmeye başladı. İlk başta göz yanılsaması sandım ama çiçeğin alevlendiğini fark ettim. İlk başta çiçekte bir elektriklenme yaşandı daha sonra aniden alev aldı. Alevin rengi yeşil-sarı arası rengine gelinceye kadar Bayan O'Neill ellerini çekmedi.

"Dediğim gibi bu kadim bitkinin adı ateşhattı. Bu bitki bir tür aura turnusoludur. Ben bir şifacı olduğum için rengi tahmin edersiniz ki sarı-yeşil rengini aldı. Sizin dikkatli olmanız gereken nokta şu; bu bitki güçlü bir öz çağırandır. Özellikle sizin gibi güç kanalları daha tam açılmamış kişilerde büyük patlamalara ve kötü sonuçlara yol açabilir. O yüzden ben yanınıza tek tek gelmeden önce lütfen dokunmayın ve öğrendiklerinizin özetini çıkarmaya başlayın." dedi ve önde tek oturan gözlüklü çocuk ile konuşmaya ve pratik yaptırmaya başladı.

Üzerimde bu kadar çok beklenti taşıyorken hiçbir şey yapamamam oldukça utanç verici olurdu. Beni geren düşüncelerimden sıyrılıp Amelia'nın kolunu dürttüm. Yazı yazdığı kağıttan başını kaldırıp bana baktı.

"Ya yapamazsam?" diye fısıldadım. "Eminim ki çoğunuz gücünüzü kontrol edebiliyorsunuzdur." 

Amelia anlayışla gülümsedi. "Hey! Çoğu kişi ilk denemesinde başarısız olur zaten, endişelenmene gerek yok. Bu pratiğe bağlı bir ders olduğu için dönem başından beri sadece iki bitki öğrenip üzerinde çalıştık. Kim bilir bu bitki üzerinde ne kadar çalışacağız." 

Sözünü bitirdiği gibi ön sıradaki çocuğun bitkisi mavi alevlerle yanmaya başladı. Amelia'ya 'Öyle mi?' diye bir bakış attım. O da şaşkın görünüyordu. Saçıyla oynayarak "Bana öyle bakma. Böyle olmasını beklemiyordum." dedi. 

Arka masadan aldığım kağıt-kalemle öğrendiklerimizi not almaya başladım. Bize sadece üç kişi vardı. Amelia'yı da sayarsak dörttü tabi. Ama onun ilk olmasını o bakıştan sonra kafamdan atmıştım. 

TutulmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin