Boş bir odada duruyordum.
Oda bana kafayı yedirtecek kadar beyazdı.
Gözlerim üzerime kaydı. Üzerimde uzun satenden beyaz bir gecelik vardı. Göğüs kısmı dantellerle çevriliydi.
Bileklerimde ise ağır kelepçeler vardı. Sinirle ayağa kalktım, beni nasıl böyle bir yere kapatmaya cüret edebilirlerdi.
Odanın ortasındaki duvarda olan ağır metalden kapıya kelepçelerle vurmaya başladım.
"Çıkarın beni buradan. Çıkarın dedim! Ben bir şey yapmadım!"
Bir anda kapıdaki küçük pencere açıldı. Önümde pullu yüzü olan bir canavar belirdi.
Gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki göz bebeklerimi ondan ayırmaya yeltenemiyordum. Son kez gözlerimin içine baktı ve gözlerini boşluğa sabitleyerek ağzının içinde homurdanmaya başladı.
"Güvenme."
"Açık tut."
Hırıldayarak "Gözlerini açık tut. Güvenme. Güvenme." diye fısıldıyordu.
Korkuyla geri çekildim. Pullu canavar sağına dönüp baktı ve son kez benimle göz göze gelip metal kapağı çekti. Dayanamıyordum. Fazlaydı.
Ağlayarak olduğum yere çöktüm.
Bunca şey çok ağır geliyordu. Rüyada olduğumun farkındaydım, o kadar yorgun hissediyordum ki omuzlarımın ağrısını rüyadan bile hissedebiliyordum.
Sadece uyumak istiyordum. Tek amacım kesintisiz, derin bir uykuydu.
*
Duyduğum tıkırtılar ile birlikte gözlerimi açtım. Gözlerimi açarken tereddütlüydüm çünkü rüyamın gerçek olmasından korkuyordum.
Neyse ki oda ne bembeyazdı ne de kelepçeliydim. Üzerinde beyaz uzunca elbise olan bir kadın vardı odada. İçeride dolaşıp sağlık malzemeleri olduğunu düşündüğüm eşyaları dolaplara yerleştiriyordu. Yavaşça yattığım yerden doğruldum.
Kadının uyanık olduğumu fark etmesi için ufakça öksürdüm. Sesle birlikte hemen arkasını döndü. Ellili yaşların başında gibi görünüyordu. Yanıma yaklaşıp gülümseyerek "Ah tatlım, demek sonunda uyandın. Senin için endişelenmeye başlamıştım geldiğinizden beri uyuyorsun."
"Ne kadardır uyuyorum?" diye saf bir merakla sordum.
"Nereden bakarsan bir buçuk gündür uyuyorsun. Yol seni oldukça yormuş olmalı." dedi kıkırdayarak. İstemsizce benimde yüzümde bir gülümseme belirdi.
Kafamı kaşıyarak "Neden burada olduğumu biliyor musunuz?" diye sordum. Yaşlı kadın nazikçe gülümsedi.
"Bu soruları Bay ve Bayan Jones'a sorabilirsin, onlar seninle ilgilenecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutulma
Fantasyδ "İnsan gerçek hayatından, evinden kaçamaz Melissa; o seni er ya da geç bulur." İlginç rüyalar gören Melissa, bir gün rüyasında sarışın bir kadın görür. Günlerce süren anlamsız rüyalardan sonra işe gittiği bir günün akşamında şahit olduğu kavga ile...